Beyaz'ın sonsuzluğu üzerine yaşanmışlıklar

Beyaz ne kadar güzel bir renk değil mi? Sonsuzluk gibi, mavi gökyüzünün derinliği gibi, evrendeki sonsuz karanlığın gölgesi gibi. Karanlığın gölgesini görenler iyi bilir.

Beyaz'ın sonsuzluğu üzerine yaşanmışlıklar
Editör: adalet.tv
24 Haziran 2020 - 18:21
Reklam

Beyaz, üzerine sayfalarca yazı yazabiliriz, hatta kitaplar yazılabilir, elimize aldığımız kullanılmamış bir A4 kağıdının kırışmamış kenarları gibi masum ve temiz... Temiz kalan insanlar iyi bilirler A4'ün verdiği hazzı. Siyah'ın karanlık gölgesini görenler de iyi bilir beyaz'ın değerini. Ne de olsa ışığın dalga boyu değil miydi renklerin tonu? Okuduğun bu satırlara bak beyaz tema üzerine simsiyah harfler, tabi gölgesi yok harflerimizin. Gölgesinden korkan dostlarımız iyi bilir gölgesi olmayan harfleri. Çünkü onlar klavye delikanlısıdır, klavye başında kendilerini bembeyaz hissederler, beyaz'ın kahramanlık hissi, klavye ile bütünleşince "klavye delikanlılığı" ortaya çıkar. Yüzüne bakmaktan korktuğumuz beyaz (masum) insanlara yazdığımız gölgesiz karanlık harflerimiz ile delikanlı olduğumuz anlar. Siyah giyinip beyaz düşünmeye çalışan bizler, beyaza gönül vermiş siyah gölgesi olan bizler... Karanlıktan korkup odayı aydınlatan bizler... Ah şu bizler...

Sabah uyandığımızda havanın aydınlığı ile mutlu olan bizler, akşam hava karardığında karanlığa gömülüp yine mutlu olan aynı bizler... Ne istediği belli olmayan bizleriz belki de, devrik kelimelerin arasında sıkışmış, haftasonlarını iple çeken bizler. Ortalama 70 yılımızın ciddi bir kısmında pek de dişe dokunur organizasyonlarda bulunmayan bizler. Tatil diye kafa dinlemek için gürültülü ortamlarda rengarenk ışıklar içinde başkalarının karanlık gölgelerine basarak gürültü içinde huzur arayan bizler. Huzuru huzursuzluğun merkezinde aramak siyah ile beyaz kadar farklıdır.

Siyah saçlarımıza düşen beyazlar gibi bazen can sıkar beyaz. Hep mutlu edecek değil ya! Bu sefer de böyle olsun demeyiz, gerçeklerimizi maskelemek isteriz, ağır gelir beyaz geleceğimiz ile yüzleşmek. Bak işte beyaz da hep sevilmiyor. A4 üzerindeki saf beyazlık, siyah saçlarımıza düşünce üzdü bizi. Beyaz saçlarımızın gölgesindeki siyahın hiçbir önemi yok bizler için. Beyaz'ın gölgesi siyah, siyah'ın gölgesi siyah.

Karanlık... sonsuz derin bir karanlık... sonsuzluk için illa evrene ait videoları izlemeye gerek yok, bir insanın gözlerinin içine dalın, veya gözlerinizi kapatınca sonsuz karanlığı görün, bakın gözlerinizi kapatınca sonsuz karanlığı görmek, kapalı gözler ile görmek... kalp gözüne de gerek yok bu kez. Gözlerin içine dalmak daha heyecanlı, karanlık değil en azından. Rengarenk renk çukuru sonu yok, dipsiz denizler gibi düşünün... Sen yine de karanlığa dalıp karamsar olma, unutma "karanlık gecemi aydınlatan yıldız sensin..."

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum