İnfaz koruma memurlarına hakaret eden ve terör hükümlülerini koruyan savcı meslekten ihraç edilmiş

17 fiilinden dolayı meslekten çıkarılan savcıya Danıştay'dan olumsuz haber geldi. Daha önce meslekten istifa eden savcı için Danıştay'da meslekten ihraç kararını onadı.

İnfaz koruma memurlarına hakaret eden ve terör hükümlülerini koruyan savcı meslekten ihraç edilmiş
Editör: adalet.tv
28 Ağustos 2022 - 15:24
Reklam
Danıştay 5. Dairesi, Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapmakta iken istifa ederek meslekten ayrılan ve avukatlığa devam eden davacının, "meslekten çıkarma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu işleminin hukuka uygun olduğuna karar verdi. Savcı hakkında tutulan raporda 17 farklı olaydan bahsedildi, bu olaylar ise raporu okuyanları şaşırttı. Uzun yıllar önce yaşanılan olayda Danıştay kararının ise yakın tarihte olması ise dikkatlerden kaçmadı.

SAVCI HAKKINDA YILLAR ÖNCE TUTULAN RAPOR

a) Kapalı ceza ve tevkifevi adli bölümü ile özel tip ve ceza tevkifevinin daha önceden kapalı tutulan koğuş, blok ve şebeke kapılarını açtırarak, tutuklu ve hükümlülerin serbestçe maltalara (koridorlara) çıkmasına ve diledikleri koğuşlara gitmelerine müsaade ettiği,

b) Kapalı ceza ve tevkifevi adli bölümünde kalması gereken gasp, hırsızlık, cinayet ve uyuşturucu ticareti gibi ağır suçlardan tutuklu ve hükümlü 176 kişiyi, izin almaksızın kendi başına özel tip ceza ve tevkifevine göndermesi sonucu, daha hafif cezayı müstelzim müessir fiil trafik, ekonomik ve benzeri suçlardan tutuklu ve hükümlülerin kaldığı bu cezaevinde disiplinin bozulmasına neden olduğu,

c) Personeli, tutuklu ve hükümlülerin yanında aşağılayıcı ve küçük düşürücü davranışlarda bulunmak ve onların tüm yetkilerini üstlenmek suretiyle pasifize ettiği, bu kişilerin sindirilmesi ve bezdirilmesi nedeniyle tutuklu ve hükümlü taleplerinin fiilen uygulanır hale gelmesini sağladığı,

d) Sevkleri çıkan bazı hükümlüler ile hükmen tutukluları göndermediği,

e) Adli hükümlü ve tutukluların kaldığı koğuşların mümessilleri ile etkili ve güçlü mahkumlara tavizler vererek cezaevini adeta onlarla birlikte yönettiği, böylece mahkumu mahkuma kontrol ettirdiği,

f) Etkili ve güçlü tutuklu ve hükümlüler ile koğuş mümessillerini idareye ait telefonlardan acil durumlar dışında da görüştürdüğü, bunun sonucu telefon giderlerinin büyük meblağlara ulaşmasına sebebiyet verdiği,

g) Sık sık koğuşlarda sazlı-sözlü toplantılar yapmak, etkili ve güçlü mahkumlar ile koğuş mümessilleri ve bir kısım bayanlarla odasında gerekmemesine karşın uzun süreli görüşmek ve konuşmak suretiyle cezaevinin otoritesini bozduğu,

h) Cezaevinde Aramalarda ele geçirilen cep telefonlarından yirmi yedi tanesinin görevli memur Adem Demir tarafından eczacı kalfası, eşi, jandarma görevlileri ve bir kısım personele dağıtılmasına ses çıkarmadığı, bunlardan üç tanesini bizzat kendisinin aldığı,

ı) Yasak olmasına rağmen, kapalı ceza ve tevkifevi adli bölümü ile özel tip ceza ve tevkifevinde cep telefonlarına müsamahakar davrandığı,

i) Kamuoyunda mafya olarak tanınan .'ı . cezaevinde ziyaret etmek, . raporunda adı geçen uyuşturucu kaçakçılığından sanık, .'la cezaevinde sık sık görüşmek, keza uyuşturucu ticareti yapmak suçundan tutuklu . ve gasp suçundan tutuklu . gibi kişilerin evlerine eş ve çocuklarını ziyarete göndermek ve benzeri şahıslarla telefon konuşmaları yapmak suretiyle onlara yakın olduğu yolunda imaj oluşturduğu,

j) Karantinadaki tutuklu ve hükümlüleri mümessillerin istekleri doğrultusunda koğuşlara dağıttığı,

k) Terör suçlarından hükümlü ve tutuklulara açık görüş yaptırmaması gerekirken, gerek idare binasında, gerekse hasta görüşü adı altında doktor raporu alarak avukat görüş mahallinde açık görüş yaptırdığı,

Adli hükümlü ve tutuklulardan etkili ve güçlü olanlar ile koğuş mümessillerine de, Bakanlıkça belirlenen durum ve zamanlar haricinde idare binasında ve diğer mahallerde sık sık açık görüş yapma imkanı sağladığı,

l) Kapalı ceza ve tevkifevi terör bölümünde yıllardan beri idarenin fazla bir hakimiyetinin bulunmadığı, koğuşların malta ve havalandırma kapılarının açık olduğu, dileyenlerin liderlerinden izin alarak istediği koğuşa gidebildiği, kadın ve erkek koğuşları arasında geçişlerin yapıldığı, yasadışı örgütlerin mensubu tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde teşkilatlanmaya gittikleri, komün yaşamı sürdürdükleri, siyasi eğitim programı uyguladıkları, dışarıdaki üyelerine talimatlar verdikleri, toplantılar yaptıkları, eğlenceler ve anma günleri düzenledikleri, özellikle. üyelerinin kaldıkları koğuşlarda bu örgüte ait pankart, flama, afiş ve benzeri resimlerin duvarlara asıldığı, övücü yazıların yazıldığı, bazı tutukluların Devlet güvenlik mahkemesindeki ve diğer mahkemelerdeki duruşmalarına gitmedikleri, ziyaret ve avukat görüşmeleri örgüt temsilcilerinin kontrolünde gerçekleştirildiği halde, bunların önlenmesi için bir girişimde bulunmadığı gibi basına verdiği demeçler ve cezaevinden alınmasını sağladığı yanıltıcı görüntülerle bunlar yokmuş izlenimini uyandırdığı,

Dokuz terör tutuklusunu, yaptıkları açlık eylemleri sonucu yürüme ve koşma güçlüğü çektikleri, hafıza kusurlarının bulunduğu ve psikolojik problemlerinin olduğundan bahisle, aldığı doktor raporuna dayanarak 25 Temmuz 1997 tarihinde cezaevi ön bahçesine çıkartmak istediği,

m) Terör suçlarından tutuklu ve hükümlülerin kaldığı cezaevlerinin yöneticilerine telefon ederek, Bayrampaşa kapalı ceza ve tevkifevi terör bölümündeki uygulamalarını örnek gösterip, bu doğrultuda davranmalarını talep ettiği,

n) Disiplinin sağlanması bakımından, cezaevindeki terörist vasıflı tutuklu ve hükümlülere eylemleri sebebiyle herhangi bir işlem yapmadığı,

o) Medyatik kişiliğinin etkisiyle basın mensuplarını Bakanlığın izin vermediği zamanlarda dahi cezaevine sokması sonucu, gazetecilerin kamuoyunda "." olarak tanınan . gibi bazı hükümlü ve tutukluların, resim ve görüntülerini rızaları dışında almalarına ve yayın organlarında çıkmalarına sebep olduğu,

ö) Cezaevindeki bu durumları bildiren Devletin çeşitli birimlerinden gelen yazı, rapor ve şifahi uyarılar ile . Cumhuriyet başsavcısının ikazlarını dikkate alarak değerlendirmediği..."

Raporun 14 Kasım 1998 tarihinde tutulduğu, Danıştay kararının ise 6 ay önce 01 Şubat 2022 tarihinde verildiği öğrenildi.

Danıştay kararının hüküm kısmı: 1.Davacının "meslekten çıkarma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulunun . tarihli . sayılı kararının, 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca kaldırılması talebinin reddine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun . tarihli, E:., K:2011/290 sayılı kararının ve bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddi yolundaki aynı Genel Kurulun . tarih ve E:., K:. sayılı kararının iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,

2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam . TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, (Danıştay Onaltıncı Dairesinin E:2015/4904 sayılı dosyasında duruşma yapıldığından dolayı) duruşmalı işler için belirlenen . TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,

5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara göre iadesine,

6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 01/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR NUMARASI: DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE, Esas No: 2020/186, Karar No: 2022/105

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 2 Yorum