TİHEK'ten uzun tutukluluk kararı

TİHEK'ten uzun tutuklulukla ilgili yapılan başvuru kararı çıktı.

TİHEK'ten uzun tutukluluk kararı
Editör: adalet.tv
10 Ocak 2024 - 14:00
TİHEK'in kararı: 2. Başvuran, 10 Ağustos 2016 tarihinde tutuklandığını, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili düzenlemeleri uyarınca tutukluluk süresinin toplamda yedi yılı geçemeyeceğini, 10 Ağustos 2023 tarihi itibarıyla hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığından yedi yıllık azami sürenin aşıldığını, tutukluluk süresinin uzatıldığına dair tarafına gerekçeli bir karar tebliğ edilmediğini, yedinci yılın sonunda hakkında herhangi bir karar verilmeden Anayasa'nın 19'uncu maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102'nci maddesinde düzenlenen haklarının ihlal edildiğini iddia etmekte;

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102'nci maddesine aykırılık teşkil eden uygulama hakkında gereğinin yapılmasını ve tahliyesinin gerçekleştirilmesi için Kurumumuzun girişimlerde bulunmasınıtalep etmektedir.

III.İLGİLİMEVZUAT
3. TürkiyeCumhuriyetiAnayasası’nın"Yargı yetkisi" başlıklı 9’uncumaddesişöyledir: "Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır."

4. Anayasa’nın"Mahkemelerin bağımsızlığı" başlıklı138’incimaddesininilgilikısmışöyledir: "Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz..."

5. 20/4/2016 tarih ve 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun "Başvurular" başlıklı17’ncimaddesininilgilikısmışöyledir: "(1) Ayrımcılık yasağı ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek ve tüzel kişi Kuruma başvurabilir. (…), (4) Yasama ve yargı yetkilerinin kullanılmasına ilişkin işlemler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığım işlemler başvurunun konusu olamaz. (…)"

6. 24/11/2017 tarihli ve 30250 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in "Başvuru konusu teşkil etmeyecek işlem ve kararlar" başlıklı 40’ıncımaddesişöyledir: "(1) Yasama ve yargı yetkilerinin kullanılmasına ilişkin işlemler, Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler başvurunun konusu olamaz."

7. MezkûrYönetmelik’in"Ön incelemenin yapılması" başlıklı48’incimaddesininilgilikısmışöyledir: "(1) Kuruma yapılan başvurular, inceleme ve araştırmaya geçilmeden önce ön incelemeye tabi tutulur ve sonucunda; a) Kurumun görev alanına girip girmediği, (…) ç) Yargı organlarında görülmekte olan veya yargı organlarınca karara bağlanmış uyuşmazlıklara ilişkin olup olmadığı (…) yönlerinden incelenir."

8. MezkûrYönetmelik’in"Gerekçeli kabul edilmezlik kararı" başlıklı 67’ncimaddesi şöyledir: "(1) Ön inceleme aşamasında, başvurunun açıkça dayanaksız olup olmadığı, başvurunun hakkın kötüye kullanımını teşkil edip etmediği, ayrımcılık yasağı ihlalinden kaynaklanan bir zararın bulunup bulunmadığının tespiti açısından incelenebilirliğin esasla birlikte incelenmesi kararlaştırılan başvurulara ilişkin esas inceleme ve araştırma aşamasında söz konusu koşulları taşımayan başvurularla ilgili gerekçeli kabul edilmezlik kararı verilir.

(2) Ön inceleme aşamasında incelenebilir bulunan ya da incelenebilirliği esasla birlikte incelenmesi ve araştırılması kararlaştırılan başvuruların 48’inci maddede belirtilen gerekli koşulları taşımadığının anlaşılması halinde de bu başvurularla ilgili gerekçeli kabul edilmezlik kararı verilir.".

IV. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
9. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun amacı; insan onurunu temel alarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi ile bu ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek, işkence ve kötümuameleyle etkinmücadele etmektir.

10. 6701 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinde, insan hakları ihlallerini resen incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek, ayrımcılık yasağı ihlallerini resen veya başvuru üzerine incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek, özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin ulusal önleme mekanizması kapsamındaki başvurularını incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarınıtakip etmekKurumun görevleri arasında sayılmıştır.

11. Bununla birlikte başvuru, başvuranın yedi yıllık azami tutukluluk süresinin dolmasına rağmen tahliye edilmemesininAnayasa’ya ve ilgilimevzuathükümlerineaykırılıkteşkil ettiğiiddiasınailişkindir.

12. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "İtiraz usulü ve inceleme mercileri" başlıklı 268'inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: "Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkimonaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır."

13. 5271 sayılı Kanun'un "Tutukluluğun incelenmesi" başlıklı 108'inci maddesi şöyledir: "(1) Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından 100 üncü madde hükümleri göz önünde bulundurularak, şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle karar verilir. (2) Tutukluluk durumunun incelenmesi, yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde şüpheli tarafından da istenebilir. (3) Hâkim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da birinci fıkrada öngörülen süre içinde de re'sen karar verir."

14. Anayasa’nın 9’uncu ve 138’inci maddelerinde; yargı yetkisinin münhasıran mahkemelerin uhdesinde olduğu ve bu yetkinin kullanılmasıyla ilgili hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceği,tavsiye ve telkinde bulunamayacağı hükme bağlanmıştır.

15. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nun 17’nci maddesinde, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemlerin başvuru konusu olamayacağı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te ise yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler ile yargı organlarındagörülmekte olanuyuşmazlıklarınKurumungörev alanına girmeyeceğidüzenlenmiştir.

16. Başvuranın dilekçesi yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ile birlikte ele alındığında, talebin yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin olduğu, yargılama yapma görevinin münhasıran mahkemelere ait olduğu, 6701 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinin dördüncü fıkrası ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 40’ıncı maddesi gereği başvuru konusu teşkil etmeyecek işlemler arasında yer alan başvurunun inceleme şartlarını taşımadığı ve bu nedenle kabul edilmez olduğukanaatinevarılmıştır.

V. KARAR
A. BaşvurununKABULEDİLMEZOLDUĞUNA,
B. Kararın başvurana tebliğine ve KAMUOYUNA DUYURULMASINA,
C. Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesine başvurulabileceğine, 28/11/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİYLE, karar verildi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum