Oğan, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) ziyaretindeki konuşmasında, Ata İttifakı ilk kurulduğunda bazı kesimlerin kendilerini çok ciddiye almadığını, oy tabanlarını "çantada keklik" diye nitelendirdiğini dile getirdi.
Türkiye'deki sistemin yanlış olduğunu söyleyen Oğan, "Türkiye'de öyle bir kurulu düzen oturtulmuştu ki bir tarafta Millet İttifakı bir tarafta da Cumhur İttifakı. Bu ikili yapıyı kurgulayanlar bir tarafa terör uzantısı HDP'yi eklediler, öbür tarafa diğer terör uzantısı HÜDA PAR'ı eklediler. Yani vatandaşın kaçacak bir yeri yok. Ya Kızıl Kürdistancılarla beraber olacaksın ya Yeşil Kürdistancılarla beraber olacaksın. Tercihini yap dediler." dedi.
Bu yüzden Ata İttifakı'nı kurarak halka seçenek sunduklarını anlatan Oğan, şöyle konuştu:
"Türk milletinin öz evlatları, Türk milliyetçileri, Atatürkçüler, vatanseverler bu ülkeyi canından çok sevenler dediler ki 'Hayır, biz varız'. Ve bizim illa bir oy almak için ne HDP'ye ne HÜDAPAR'a ihtiyacımız yok. Biz bu fikirle yola çıktıktan sonra tüm oyunlar, tüm hesaplar bozuldu. İlk günden bu yana Türkiye'de bir denge unsuruna ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Türkiye'nin sigortaya ihtiyacı var. Çünkü HDP Eş Başkanı çıkıp diyor ki 'Bu ülkede anahtar parti olacağız'. Biz de diyoruz ki 'Bir dakika, Türk milliyetçileri öldü mü ki bu ülkenin anahtarı bölücülere kaldı'. Türk milliyetçileri, Atatürkçüler, vatanseverler, Gaziantep'e gazi unvanını kazandıranlar, buradadır ve daha ölmedik. Onun için de Ata İttifakı, Türk milliyetçilerinin, Atatürkçülerin, vatanseverlerin büyük bir çekim alanı haline geldi."
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Erzurum'daki halk buluşmasında yaşanan gerginlikten önce kendi seçim otobüslerine yönelik saldırı yapıldığını aktaran Oğan, cep telefonundan saldırıya ilişkin seçim otobüsünün fotoğraflarını ve şoförün şikayet dilekçesini basın mensuplarına göstererek, şöyle devam etti:
"Arkadaşlar bu dünkü saldırıyı, ortam gerilmesin diye, aslında saldırı 5 saat önce yapıldığı halde duyurmadık. Ama sonrasında gördük ki Erzurum saldırısından sonra bize dönük, en doğal demokratik hakkımız olan cumhurbaşkanlığı adaylığımızdan çekilmemizi isteyen binlerce tweet atılmaya başlandı, böyle tek elden çıkmış gibi. O zaman biz de doğal olarak şunu ifade ettik. Evet, Erzurum'da yapılan saldırıyı bu ülkenin demokratik seçimlerine gölge düşürmeye dönük bir provokatif girişim olarak nitelendiriyoruz ve kınıyoruz dedik. Kınama mesajı yayınladık ancak biz de saldırı altındayız. Biz de tehdit altındayız ve bize bu saldırı gerçekleşti. Daha şimdiye kadar kimsenin çıtı çıkmadı. Ne sanatçılarımızdan bir şey çıktı ne ana muhalefet partisi genel başkanından ne diğer cumhurbaşkanı adaylarından ne İçişleri Bakan'ından. Kimseden bir ses yok.
Yani Türkiye'de insanların kafasında şöyle bir yargı oluşmuş. Belli insanlara saldırı olursa herkes ayaklanacak, teyakkuza geçecek ama HDP'nin içinde olduğu bir grubun saldırısı olursa herkes ağzına bir bardak su alacak ve susacak. Yok böyle bir dünya. Ortada bir saldırı var ve dünden beri de ben bu saldırıyı açıkladıktan sonra herkes başladı, bunun belgesi nerede? Bunun videosu nerede? Bunun fotoğrafı nerede? Biz diğerleri gibi tek ayak üstünde 7 takla atanlardan değiliz. Şimdi ben buradan size dünkü saldırılarla ilgili cep telefonundan göstereyim ama bunun belgelerini de paylaşacağım. Önce dendi ki 'Bunun tutanağı nerede'. Buyurun arkadaşlar tutanak, tutanağı burada."
Hazırlanan tutanağı okuyan, cep telefonundan otobüsteki taş darbelerinin yer aldığını belirttiği fotoğrafları da gösteren Oğan, şunları kaydetti:
"Otobüsün içine girme girişiminde bulunmuşlar. Sadece öyle basit bir saldırı değil. Şimdi bizden belge soranlar utanacak mı? Bizim bize dönük bu saldırıyı birtakım çevrelerce hafife alanlar utanacak mı? Bunun bilmem ne olduğunu iddia edenler utanacak mı? Bu iş tesadüf müdür değil midir bilmem. Güvenlik güçlerinin işidir. Erzurum'daki saldırıyla bunun arasında bir bağlantı var mıdır? Tek elden mi çıkmıştır? Tamamen tesadüf müdür? Birileri Türkiye'yi mi karıştırıyor? Bunu şu an burada ifade etmek benim işim değil. Bu güvenlik güçlerimizin işidir ancak bize dönük bir saldırı vardır. Bu saldırı tehdidi de hala ortadadır."
Ziyarette, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile partililer yer aldı.
Oğan ile beraberindekiler daha sonra İnönü Caddesi'nde esnafı ziyaret etti.
