Mustafa Sarıgül 'genel af' çağrısı yaptı
CHP'li Milletvekili Mustafa Sarıgül'den af talebi geldi. Sarıgül, af konusunu 2 yıldır dile getiriyor.
Editör: adalet.tv
10 Temmuz 2023 - 19:39
CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bütün siyasi partilerin bir araya gelip toplumsal barış ve kardeşlik hukuku için kapsamlı bir af çıkarılmasını talep etti.
Sarıgül, yarın TBMM Genel Kurulunda görüşülecek olan yasa teklifine ilişkin: Yapılması düşünülen bu düzenleme kapalı cezaevinde bulunan mahkumları kapsamıyor. Açıkta yatanlar, kapalıda yatanlar diye ayrımcılık yapılıyor, adalet duygusu zedeleniyor. Anayasanın eşitlik ilkesine uyulmuyor.
Farklı gerekçelerle ve farklı isimlerle yapılan bu düzenlemeler her defasında yeni mağduriyetler yaratıyor, olumsuz sonuçlar doğuruyor. Gelin, kapalı-açık cezaevi ayrımı yapmayalım, izinli-izinsiz diye ayırmayalım, Cumhuriyetin 100'üncü yılında yepyeni bir sayfa açalım. Yarı açık cezaevindeki 80 binden fazla kader mahkumunu dışarı bırakıp kapalı cezaevindekileri bunun dışında tutarsak sıkıntı olur.
Sadece ehliyeti alınan 2,5 milyon yurttaşımız var. Birçok esnafımız pandemi dolayısıyla çeklerini, senetlerini ödeyemedi. Bir kez daha af talebimizin vicdani bir talep olduğunu ve devletimizin merhametli olduğunu ifade ediyorum. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında hiçbir siyasi nedene bakmaksızın bütün siyasi partilerin bir araya gelip toplumsal barış ve kardeşlik hukuku için kapsamlı bir af çıkarılmasını bekliyorum, talep ediyorum.
ADALET TV NE DİYOR?
1. Ülkemizde haftalık ortalama 3 bin kişi uyuşturucu sattığı için gözaltına alınıyor, hırsızlık suçunun haftalık gözaltı istatistiği ise açıklanmıyor. Tutuklama gerektiren bu iki suça cezaevlerindeki yoğunluk nedeniyle genel olarak adli kontrol kararı uygulanıyor.
2. Yeni infaz düzenlemesinin ardından uyuşturucu ticareti ve hırsızlık suçlarından daha fazla tutuklama yapılırsa cezaevleri çok kısa sürede tekrarda kapasitenin üzerinde hükümlü ve tutuklu barındıracak.
3. Cezaevleri yoğunluğu ve adaletin tesisi aslında tek başına Adalet Bakanlığının sorumluluğu olmamalı. Bu konu; ekonomi, eğitim ve toplumsal ahlakı da ilgilendiriyor. Bu konu bir bütün olarak ele alınmalıdır.
4. Bu gerçeklerle yüzleşmediğimiz sürece 2016, 2020 ve 2023 yılında olduğu gibi ortalama 3.5 yılda 1 kez infaz düzenlemesi ve neredeyse her yıl “yargı reformu” adı altında yasalara yama yapmaya devam edeceğiz. Sorun ve çözümü önümüzde duruyor.
Sarıgül, yarın TBMM Genel Kurulunda görüşülecek olan yasa teklifine ilişkin: Yapılması düşünülen bu düzenleme kapalı cezaevinde bulunan mahkumları kapsamıyor. Açıkta yatanlar, kapalıda yatanlar diye ayrımcılık yapılıyor, adalet duygusu zedeleniyor. Anayasanın eşitlik ilkesine uyulmuyor.
Farklı gerekçelerle ve farklı isimlerle yapılan bu düzenlemeler her defasında yeni mağduriyetler yaratıyor, olumsuz sonuçlar doğuruyor. Gelin, kapalı-açık cezaevi ayrımı yapmayalım, izinli-izinsiz diye ayırmayalım, Cumhuriyetin 100'üncü yılında yepyeni bir sayfa açalım. Yarı açık cezaevindeki 80 binden fazla kader mahkumunu dışarı bırakıp kapalı cezaevindekileri bunun dışında tutarsak sıkıntı olur.
Sadece ehliyeti alınan 2,5 milyon yurttaşımız var. Birçok esnafımız pandemi dolayısıyla çeklerini, senetlerini ödeyemedi. Bir kez daha af talebimizin vicdani bir talep olduğunu ve devletimizin merhametli olduğunu ifade ediyorum. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında hiçbir siyasi nedene bakmaksızın bütün siyasi partilerin bir araya gelip toplumsal barış ve kardeşlik hukuku için kapsamlı bir af çıkarılmasını bekliyorum, talep ediyorum.
ADALET TV NE DİYOR?
1. Ülkemizde haftalık ortalama 3 bin kişi uyuşturucu sattığı için gözaltına alınıyor, hırsızlık suçunun haftalık gözaltı istatistiği ise açıklanmıyor. Tutuklama gerektiren bu iki suça cezaevlerindeki yoğunluk nedeniyle genel olarak adli kontrol kararı uygulanıyor.
2. Yeni infaz düzenlemesinin ardından uyuşturucu ticareti ve hırsızlık suçlarından daha fazla tutuklama yapılırsa cezaevleri çok kısa sürede tekrarda kapasitenin üzerinde hükümlü ve tutuklu barındıracak.
3. Cezaevleri yoğunluğu ve adaletin tesisi aslında tek başına Adalet Bakanlığının sorumluluğu olmamalı. Bu konu; ekonomi, eğitim ve toplumsal ahlakı da ilgilendiriyor. Bu konu bir bütün olarak ele alınmalıdır.
4. Bu gerçeklerle yüzleşmediğimiz sürece 2016, 2020 ve 2023 yılında olduğu gibi ortalama 3.5 yılda 1 kez infaz düzenlemesi ve neredeyse her yıl “yargı reformu” adı altında yasalara yama yapmaya devam edeceğiz. Sorun ve çözümü önümüzde duruyor.
FACEBOOK YORUMLAR