Adalet Bakanı: Türkiye bir hukuk devletidir

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Temyiz Mahkemelerinde Mükemmeliyet İlkeleri ile Karşılaştırmalı Hukuk Açısından Yargıtay’ın Hukukî Çerçevesi Sempozyumu’nda konuştu. Konuşmanın detayları haberimizde.

Adalet Bakanı: Türkiye bir hukuk devletidir
Editör: adalet.tv
19 Haziran 2023 - 20:14
Reklam
Adalet Bakanı Yılmaz Bakan Tunç, Türkiye’nin bir Hukuk Devleti olduğunun altını çizerek, şu açıklamayı yaptı: Hukuk devleti olmasının sonuçlarından biri de hukuk güvenliği ve hukuki öngörülebilirliğinin var olmasıdır. Hukuk güvenliği ve öngörülebilirliğinin en önemli boyutunu kesin hüküm otoritesi oluşturmaktadır. Kesin hüküm derecesine erişmiş bir karar, ele aldığı uyuşmazlıkları kesin olarak çözer, yoluna koyar.

Bu şekilde ihtilafları kesin ve net bir biçimde çözmek hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Böylece kesinleşen mahkeme kararları herkes için bağlayıcı hal alır. Bu denli önemli olan, herkes için bağlayıcı karar vererek kesin hüküm otoritesini nihai olarak sağlayan mercii ülkemizde Yargıtay’dır. Yargıtay, kesin hüküm otoritesini doğal olarak içtihatları ile yapar. İçtihatların ülke çapındaki alt derece yargı organlarına yol gösterici olduğu gözetildiğinde içtihat müessesinin ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.

Yargıtay, içtihatlarıyla, alt derece yargı organları için, adeta, eğitici rol üstlenecek ve onlara liderlik yapacaktır. Yargıtay’ın eğitici ve liderlik rolünü verimli ve kaliteli bir şekilde yapmasının yolu kararların yazım kalitesini artırmasından geçmektedir.

Bakan Tunç, adil yargılanmanın bir diğer unsurunun da makul sürede yargılanma hakkı olduğunu vurgulayarak, “Klasik ancak çok da yerinde bir tabir olarak “geç gelen adalet, adalet değildir” tabirini sürekli kullanırız. Geç verilmiş bir karar doğru olsa, taraflar hakkına kavuşsa bile gerçek anlamda adaleti yerine getirmiş olmaz. Çünkü süreç geciktikçe kişilerde, “acaba hakkıma kavuşamayacağım mı” endişesi belirir, kişiler ruhen yorulur, yıpranır. Aynı zamanda karar geciktikçe “kişinin yaptığı yanına kar kaldı” algısı toplumda oluşabilir. Tüm bu durumlar adil yargılanma hakkını olumsuz etkiler. Tarafların ve hatta tüm toplumun adalete güvenini zedeler. İşte bu kapsamda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmemesi çok önemlidir. Ancak şuna işaret etmeliyim ki; esas olan hızlandırılmış yargı değil, adaletin tecellisini ve adalet terazisinin doğru tartmasını sağlayacak makul sürede soruşturmaların ve yargılamaların tamamlanmasıdır. Çünkü adil olmayan ancak hızlı verilmiş bir kararın da bir anlamı olmayacaktır. Adalete katkısı olmayacaktır. Önemli olan en makul sürede adil bir karara ulaşmaktır. Yargıda hedef süre uygulamasına uyulması Makul sürede yargılanma hakkı açısından büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum