Sol Ayağım, Christy Brown (özet)
Sol Ayağım, doğuştan beyin felçli İrlandalı yazar, ressam ve şair Christy Brown’un 1954 yılında kaleme aldığı otobiyografisidir ancak motive edici birçok hikaye barındırdığından kişisel gelişim kitabı da denilebilir.
Editör: adalet.tv
31 Mayıs 2020 - 18:32 - Güncelleme: 31 Mayıs 2020 - 18:37
SOL AYAĞIM (CHRISTY BROWN)
Hikayenin gerçek olmasını bilerek okumak kitabı daha etkili yapıyor ve insan istedikten sonra gerçekten her şeyi elde edebilir bunun en çarpıcı örneklerinden biri de bu kitaptır. Kitabın son sayfasını okuyup kapattığımda o kadar çok şey geçmişti ki içimden yazmaya başlayınca anladım ki bunların sadece bir kaçını kağıda dökebileceğim. Hissettirdikleri öyle içten, öyle güzeldi kısa bir özetle aktaramayacağımı düşünüyorum.
Doğuştan beyin felci olan ve sol ayağı dışında vücudunun hiçbir uzvunu yönetemeyen, konuşmakta zorluk çeken yani kendini ifade edemeyen Chiristy’in zor ama bir o kadar da başarı dolu bir hikayesi var. Okuma yazma öğrenip sol ayağı ile kitap yazıyor, resim yapıyor, dışarı çıkıp arkadaşları ile oyun oynuyor, yüzüyor, aşık oluyor. Tüm bu yaşananlarda annesi ile çok güçlü bir bağı var ve bu başarısında da annesi ile arasındaki bağın önemi yadsınamaz gerçektir. Annesinin ona inanması, yanında olması ve onu desteklemesi ilk başta en büyük şansıydı. İnsan hayatındaki başarıda sevginin, inanmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Yokluk içinde büyüyen kalabalık bir aile olmalarına rağmen Christy’inin başarısında ağabeyinden en küçük kardeşine kadar herkesin desteği var zaman zaman aralarında bazı savaşlar, kıskançlıklar olsa da inandılar. Onu normalleştirdiler, onunla dışarıda oyun oynamaktan çekinmediler, tek korkuları onu incitmek oldu. Yazarın başarı dolu hikayesi kadar annesinin pes etmemesi, inancı ve her zaman yayında olması beni etkileyen şeylerden biri oldu.
Sol Ayağım ne zaman hayattan yorulsam, bir şeyleri başaramamaktan korksam aklıma gelip beni tekrar ayağa kaldıracak bir hikaye oldu benim için. Bu başarı hikayesinin tüm okuyucular için kendimizi güçsüz, çaresiz hissettiğimiz bir anda umut ışığı olması dileğiyle.
Altı Çizili Sözler:
Hikayenin gerçek olmasını bilerek okumak kitabı daha etkili yapıyor ve insan istedikten sonra gerçekten her şeyi elde edebilir bunun en çarpıcı örneklerinden biri de bu kitaptır. Kitabın son sayfasını okuyup kapattığımda o kadar çok şey geçmişti ki içimden yazmaya başlayınca anladım ki bunların sadece bir kaçını kağıda dökebileceğim. Hissettirdikleri öyle içten, öyle güzeldi kısa bir özetle aktaramayacağımı düşünüyorum.
Doğuştan beyin felci olan ve sol ayağı dışında vücudunun hiçbir uzvunu yönetemeyen, konuşmakta zorluk çeken yani kendini ifade edemeyen Chiristy’in zor ama bir o kadar da başarı dolu bir hikayesi var. Okuma yazma öğrenip sol ayağı ile kitap yazıyor, resim yapıyor, dışarı çıkıp arkadaşları ile oyun oynuyor, yüzüyor, aşık oluyor. Tüm bu yaşananlarda annesi ile çok güçlü bir bağı var ve bu başarısında da annesi ile arasındaki bağın önemi yadsınamaz gerçektir. Annesinin ona inanması, yanında olması ve onu desteklemesi ilk başta en büyük şansıydı. İnsan hayatındaki başarıda sevginin, inanmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Yokluk içinde büyüyen kalabalık bir aile olmalarına rağmen Christy’inin başarısında ağabeyinden en küçük kardeşine kadar herkesin desteği var zaman zaman aralarında bazı savaşlar, kıskançlıklar olsa da inandılar. Onu normalleştirdiler, onunla dışarıda oyun oynamaktan çekinmediler, tek korkuları onu incitmek oldu. Yazarın başarı dolu hikayesi kadar annesinin pes etmemesi, inancı ve her zaman yayında olması beni etkileyen şeylerden biri oldu.
Sol Ayağım ne zaman hayattan yorulsam, bir şeyleri başaramamaktan korksam aklıma gelip beni tekrar ayağa kaldıracak bir hikaye oldu benim için. Bu başarı hikayesinin tüm okuyucular için kendimizi güçsüz, çaresiz hissettiğimiz bir anda umut ışığı olması dileğiyle.
Altı Çizili Sözler:
- O benim için anneden daha fazlasıydı; savaştaki silah arkadaşımdı.
- Hayatımda yeni bir gün diye bir şey yoktu, her gün bir öncekinin bir tekrarıydı, hiç değişiklik ya da değişiklik umudu söz konusu değildi.
- Diğerleriyle birlikte yaşıyordum, fakat aynı zamanda onlardan ayrı yaşıyordum.
FACEBOOK YORUMLAR