Obstrüktif akciğer hastalıkları ve Obstrüktif akciğer hastalıklarının tedavisi

Obstrüktif akciğer hastalıkları ve bu hastalıkların teşhis / tedavisi üzerine uzman ekibimiz tarafından araştırma yapıldı. Obstrüktif akciğer hastalığının detayları.

Obstrüktif akciğer hastalıkları ve Obstrüktif akciğer hastalıklarının tedavisi
Editör: adalet.tv
22 Aralık 2020 - 13:06

OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIKLARI

Akciğer rahatsızlıkları obstrüktif ve restrüktif olmak üzere 2’ye ayrılır. Obstrüktif rahatsızlıklarda solunum yollarında tıkanma vardır, restrüktif hstalıklarda ise akciğerin parankim dokusunda bozulma vardır. Bu rahatsızlıklarda görevli olan sağlık ekibi ve fizyoterapistlerin görevi risk faktörlerini belirlemek, solunum değerlerini korumak ve arttırmak, hastanın olabildiğince solunumunun farkında olmasını azaltmak, (çünkü solunum yollarında rahatsızlık olan hasta nefes alıp vermede zorlandığı için solunumun farkındadır.), gündelik yaşama uyumunu ve yaşam kalitesini arttırmaktır.

Fizyoterapistler bu aşamada doğru solunum eğitimi, solunum egzersizleri ve birden çok konuda önemli tedavi bsamaklarında bulunurlar.

Genel olarak akciğer hastalıklarında kanlı balgam, tırnak yatak açısının genişlemesi (genelde bu açı 160 derecedir, rahatsızlık bulunan kişilerde 180 derecedir.),nefes darlığı ve balgam görülür. Akciğerde patolojik sesler duyulur, ventilasyon (havalanma) / perfüzyon (o bölgenin kanlanması) bozulur. Bugün obstrüktif hastalıklardan bahsedeceğiz. Obstrüktif rahatsızlıklar bronşiyal astım, Bronşektazi, KOAH, Kistik fibrosiz ve küçük hava yolları rahatsızlıkları olarak sınıflandırılır.

Bronşiyal Astım, Trakeabronşial ağacın çeşitli uyaran ve alerjenlere karşı artmış cevabıdır. Bu uyaranlar sigara dumanı, kimyasallar, deterjanlar vb. olabilir. Hasta aşırı duyarlıdır. Bronşlarda spazm meydana gelir. Hastada ara ara astım atakları meydana gelebilir ama en önemlisi reverzibl bir hastalıktır. Kişiden kişiye atak sıklığı, durumu değişebilir.

Astım semptomları nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve wheezing volümedir. Bu solunum şeklinde oskültasyona gerek duymadan dışarıdan hava giriş-çıkışı sırasında hırıltılı bir ses duyulur. Hasta şüpheleniyorsa solunum fonksiyon testleri tanı koymada kullanılır. En sık kullanılan yöntem reverzbilities testidir. Kişi uyaranlarla tetiklenir ve durumuna bakılır.  Astım atopik ve atopik olmayan olmak üzere ikiye ayrılır. Atopik astım dışarıdan kaynaklı alerjenlere bağlı gelişir ve çocukluk çağında ortaya çıkar. Atopik olmayan astım ise erişkinlik çağında meydana gelir, instrensek nedenlerden kaynaklanır. Risk faktörleri hastanın mesleği, toz, ev hayvanları, soba, egzersiz olabilir. Tedavisinde genelde ilaç tedavisi uygulanır. Hastaya atakları arttıracak ortamlardan kaçınılması önerilir.

KOAH İLE İLGİSİ NEDİR?

KOAH, kronik bronşit ve amfizem kaynaklıdır. Astımın ilerlemiş halidir. İlerleyicidir ve astımdaki gibi geri dönüş mümkün değildir. Yavaş seyir gösterir. Amfizem bronşial distalindeki hava yollarının kalıcı genişlemesidir ve nedeni büyük çoğunlukta sigaradır. Amfizemli kişiler genelde zayıftır, pursed lip denilen büzük dudak solunumu yapar. Morarmalar görülür. Kişide O2 yetersizliği görülür. Bunu iki şekilde kompanse etmeye çalışır: Sık sık nefes alıp verir (köpek tarzı nefes alıp verme) ya da pursed lip solunum. Sık sık nefes alıp verme beraberinde göğüs deformitesi olan fıçı göğüsün oluşmasına neden olur.

KOAH’ın oluşma nedenlerinde ise başı sigara çekmektedir. Hava kirliliği, meslek, ailevi yatkınlık, alfa-1 antitripsin eksikliği bulunur.Bu saydıklarımız hem oluşma nedenidir hem de risk faktörüdür. Yani sigara dumanı, kimyasallar hastalığının seyrini kötüleştirebilir. Tanı, spirometre ile yapılan testler sonucu konur. Semptomların kontrol altına alınmasında risk faktörlerinin önlenmesi önemlidir ama tedavide en sık kullanılan yöntem ilaç tedavisidir.

Bronşektazi, bronşların kalıcı dilatasyonu sonucu meydana gelir. Dilatasyon kalıcıdır. Bronşlar esnekliğini kaybettiği için sekresyon birikimi görülür. Hastalar öksürdüklerinde iltihaplı balgam çıkartırlar. Hastalarda özellikle sabahları bol iltihaplı balgam, iltihaplı öksürük, çomak parmak, kanlı balgam ve son aşamada sağ kalp yetmezliği meydana gelebilir. Bronşektazinin derecesi çıkarılan balgamın miktarına göre belirlenir.

Kesin bir tedavi yöntemi bulunmayıp tedavideki amaç semptomları kontrol altına almak ve solunum fonksiyonunun korunmasıdır. Solunum değerleri ne kadar korunur ve iyileştirilirse hastanın yaşam kalitesi o derece artar ve gündelik hayata uyum sağlar.

Kistik Fibrosizte ise en çok akciğer ve gastro-intestinal sistem etkilenir.