Yaşam kalitesini artıracak değişikliklerle akciğer sağlığını korumak mümkün

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Selvi, deforme olan ve zarar gören akciğerlerin yeterince havayı alamadığında yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkileyecek sonuçlara neden olabileceğini aktardı.

Akciğer sağlığının bozulması nedeniyle gelişen hastalıkların yaşam kalitesini çok düşürdüğünü, vücudun temel ihtiyaçlarından biri olan solunumun çok yetersiz kalabileceğini vurgulayan Selvi, "Akciğer sağlığını korumak genel vücut sağlığı için her zaman çok önemli. Sigara içmek, sağlıksız beslenmek, spordan kaçınmak, hava kirliliği gibi birçok nedenden akciğerlerimiz zarar görebiliyor. Olumsuz tablolara maruz kalmadan yaşam kalitesini artıracak değişikliklerle akciğer sağlığınızı güçlendirip koruyabilirsiniz." ifadelerini kullandı.

Selvi, akciğerlerin; düzenli ve tam kapasite çalışmasına engel olan astım, KOAH, zatürre ve kanser gibi kronik ve hayatı riske eden birçok hastalığın meydana gelmesine sebep olabildiğini bildirdi.

Uzm. Dr. Selvi, "Akciğerlerin zarar görmesi ve deforme olması nefes almayı, merdiven çıkmayı, günlük işlerimizi yapmayı, düzenli spor yapmayı, koşmayı, yürümeyi imkansız hale getirebilir. Yaşam kalitesinin bu derece düşmesi ise genel vücut sağlığını olumsuz etkileyecek birçok rahatsızlığı beraberinde getirebilir. Bu sebeple akciğer sağlığımız konusunda çok hassas olmamız gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Sigara ve tütün akciğerin kesin kanıtlanmış en önemli düşmanı"

Akciğerlerin yeterli kapasitede çalışmadığında en çok görülen sonucun nefes darlığı olduğuna dikkati çeken Selvi, "Maalesef ilerleyen süreçte nefes darlığına, öksürük, hızlı ve kesik kesik nefes alma, boğulma hissi de eşlik edebiliyor. İyi nefes alamadığımızda, organlarımızın temel ihtiyaçlarından biri olan oksijeni karşılayamıyoruz ve bu durumda organların işlevlerinde bozulmalara neden olabiliyor." ifadelerini kullandı.

En sık görülen akciğer hastalıklarının başında pnömoni (zatürre) ve bronşit gibi enfeksiyonlar geldiğini, genellikle ateş, öksürük ve balgamla seyreden bu enfeksiyonları, KOAH ve astım gibi hastalıkların takip ettiğini bildiren Selvi, bunlarda önde olan belirtinin ise nefes darlığı olduğunu, bunun yanında hırıltılı solunum ve öksürüğün de görülebildiğini aktardı.

Selvi, "Solunumun en önemli organını vuran bir diğer hastalık ise eski zamanların çok sıkıntı yaratan 'ince hastalığı' tüberküloz, yani verem. Akciğerlerde su toplanması, yani akciğer ödeminin de yer aldığı listenin en ölümcül hastalığı ise tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla artış gösteren akciğer kanseri." değerlendirmesinde bulundu.

Sigara ve tütünün akciğerin kesin kanıtlanmış en önemli düşmanı olduğunu, iyi havalandırılmayan tozlu ve hava değeri kirli ortamlarda bulunmanın, kumaş kaplı yerlerin, kokulu ve asitli deterjan ve/veya kimyasallara çok sık maruz kalmanın, boya ve kimyasallarla sık uğraşılıyorsa maskesiz çalışmanın akciğer sağlığını etkileyen unsurlar olduğunu vurgulayan Selvi, şu tavsiyelerde bulundu:

"Akciğer sağlığını korumak ve güçlendirmek için en başta tütün ve sigara kullanımını kesinlikle kesmeliyiz. Hava kalitesi kirli olan yerlerden mutlaka uzak durmalıyız. Bu tip alanlarda bulunma zorunluluğumuz varsa mutlaka maske kullanmalıyız. Ev, ofis gibi yaşam alanlarımızı mutlaka sık sık havalandırmalıyız. Enfeksiyonlardan korunmak için çok kalabalık, kapalı ortamlardan mümkün olduğunca kaçınmalıyız. Bağışıklığımızı güçlü tutmalı, vücudumuzun genel sağlığını korumalıyız. Düzenli ve sağlıklı beslenmeli, mutlaka düzenli spor yapmalıyız. Uyku düzenimiz kaliteli ve düzenli olmalı. Rutin kontrollerimizi mutlaka yaptırmalıyız."