14239,16%0,49
42,85% 0,06
50,66% -0,03
6179,27% -0,21
10001,70% 0,24
Gazeteci Seyhan Avşar’ın gündeme taşıdığı iddiaya göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun talebiyle hazırlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu, tutuklu bir avukat ve yakın çevresine ilişkin dikkat çekici mali bulgular içeriyor. Raporda yer alan tespitlerin, önümüzdeki günlerde kamuoyunda geniş yankı uyandırması bekleniyor.
Söz konusu MASAK raporunda, özellikle 2021 yılı sonrasında avukatın mali kapasitesinde yaşanan olağan dışı artışa dikkat çekiliyor. Rapora göre, yalnızca dört yıllık bir zaman dilimi içerisinde milyonlarca dolarla ifade edilen nakit hareketleri, taşınmaz işlemleri ve yüksek tutarlı para transferleri tespit edildi.
MASAK raporunda yer alan bilgilere göre tutuklu avukat, 2022 yılında yürürlüğe giren Varlık Barışı düzenlemesinden faydalandı. Bu kapsamda yaklaşık 5 milyon 650 bin ABD doları tutarında bir varlığın bankacılık sistemine dahil edildiği belirtildi.
Raporda dikkat çeken hususlardan biri, bu tutara ilişkin herhangi bir nakit beyan formunun bulunmaması ve paranın yurtdışından getirildiğine dair resmi bir kayda rastlanmaması oldu. Bildirimin yurt içi varlıklar üzerinden yapıldığı ifade edilirken, geçmiş yıllara ait gelir vergisi beyannameleriyle bu tutar arasında ciddi bir uyumsuzluk olduğu değerlendirildi.
Öte yandan soruşturma dosyasında, tutuklama gerekçeleri arasında bazı yargı mensuplarına para aktarıldığına dair tespitlerin de yer aldığı öne sürüldü. Bu iddiaların soruşturma kapsamında incelendiği ve yargı sürecinin devam ettiği belirtildi.
Haber içeriğinde yer alan tüm iddiaların yargı makamlarınca değerlendirildiği, sürecin devam ettiği ve kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmadığı hatırlatıldı.
MASAK’ın incelemesine göre, 2020–2025 yılları arasında avukatın hesaplarına 84,7 milyon TL, 5,65 milyon ABD doları ve 269 bin 800 Euro tutarında nakit yatırma işlemi gerçekleştirildi. Raporda, bu kadar yüksek ve sık nakit girişinin, beyan edilen avukatlık gelirleriyle ne ölçüde uyumlu olduğunun soru işareti yarattığı vurgulandı.
Raporda İstanbul Göktürk’te bulunan çok sayıda iş yeri ve taşınmaza ilişkin işlemler de yer aldı. Buna göre bazı taşınmazlar 2022 yılında icradan satın alındı, kısa süre içerisinde üçüncü kişilere devredildi, ardından 2023 yılında yeniden avukat üzerine geçirildi. Bazı mülklerin ise ticari geçmişi bulunmayan kişiler adına kurulan şirketlere devredildiği belirlendi.
MASAK, bu “al-sat-geri al” sürecinin olağan ticari faaliyetlerle bağdaşmadığını ve mal varlığının dolaşıma sokulması ya da gizlenmesi ihtimali barındırdığını kaydetti.
Rapora göre, 2017–2025 yılları arasında en fazla para transferi yapılan 10 kişi listelendi. Bu kapsamda bazı tanıdıklara milyonlarca liralık aktarımlar yapıldığı, en yüksek transferin ise 117 milyon TL’yi aştığı ifade edildi.
Tutuklama sonrasında ise, bir tanıdık hesapta bulunan 2 milyon 450 bin ABD dolarının başka bir kişiye aktarılmak istendiği, ancak yürütülen soruşturma kapsamında bu paraya bloke konulduğu belirtildi.
Raporda, avukat ve çevresindeki kişilerin çok sayıda kiralık banka kasasına sahip olduğu, tutuklama sonrası bu kasaların arka arkaya ziyaret edildiği bilgisi de yer aldı.
En dikkat çekici iddialardan biri ise lüks araç işlemleri oldu. Yaklaşık 25 milyon TL değerindeki bir aracın, önce şoför adına alındığı, kısa süre sonra bedelsiz devredildiği, ardından çok düşük bir bedelle yeniden avukatın üzerine geçtiği kaydedildi. Bu işlem sonucunda 22 milyon TL’yi aşkın bir tutarın akıbetinin tespit edilemediği ifade edildi.