14297,41%1,00
42,69% 0,00
50,21% 0,12
5900,09% -0,02
9539,73% 0,61
Ucuz Romancılar Kitap Özeti
Mutlu sonla başlayan bir hikaye bu
Murat Menteş, Alper Canıgüz ve Emrah Serbes üç yazar arkadaştır. Kitapları tutmuş ve üçü de çok zengin olmuştur. Her şeye sahip olduktan sonra üçü de artık kitap yazamaz yeni fikirler bulamazlar. Yeni kitaplar yazmak için çare aramaya başlarlar. Yazarlığa devam eden arkadaşları Hakan Günday’a danışırlar. Hakan Günday onlara nasıl yazmaya devam ettiğini anlatır.
Murat Menteş, Alper Canıgüz ve Emrah Serbes fakir bir hayata uyanırlar. Yeni hayatlarında Menteş hayvan barınağında, Serbes laboratuvarda denek olarak çalışıyordur.
Hepsi çok yoksul ve yaşlıdır. Murat Menteş, evdeyken camdan bir taş atılır. Taşa bir kağıt sarılıdır. Kağıtta birini öldürmesi karşılığında para alacağı yazıyordur, o sırada telefon çalar ve Adile Naşit sesiyle biri konuşmaya başlar. Öldüreceği kadının yeşil çantalı olacağını söyler. Para miktarının fazla olduğunu gören Menteş, arkadaşları Alper ve Emrah’ı arar, buluşurlar ve bir fikir düşünürler. Kadını gerçekten öldürmeyecekler bayıltıp film setinden çaldıkları ambulans ile kaçıracaklardır.
Bu planı hayata geçirmek için film setine gidip ambulans çalarlar. Ardından söylenilen yere gelip yeşil çantalı kadını beklerler. Kadın gelir ve onu bayıltıp ambulansa bindirirler. Kadın uyanıp kurtulmaya çalışırken kafasından vururlar ve ambulansa bindirirler. Ambulansın arkasında kadının yanında Alper Canıgüz vardır. Kadının güzelliği karşısında Canıgüz büyülenir. Çantasına baktığında kimliğinde isminin Hadise Hindistan olduğunu görür. Ama o sırada çantanın mavi olduğu dikkatini çeker. Hadise Hindistan uyanır, Canıgüz ona aşık olmuştur. Kadın ise hiç vurulmamış gibi iyileşmiştir. Canıgüz bir tuhaflık olduğunu anlar, Hadise Hindistan uyanır ve ellerinden kurtulur. Para ise üç arkadaşa kalmıştır.
3 yazar arkadaşın aniden ortadan kaybolması herkesin dikkatini çekmeye başlamıştır. Polis Alp Laçin O, bu üç yazarın bulunduğu son yerlere giderek araştırma yapar ve yazar arkadaşları Hakan Günday ile görüşmeye gider. Hakan Günday üç yazarın kendisine gelip nasıl hala yazmayı başardığını sorduğunu söyler. Bir büyü şirketine gidip geçici olarak başka hayata giden Hakan Günday yazmaya devam etmesinin sırrının bu olduğunu söyler. Alp Laçin O, büyü şirketine gider ve Hülya Hayal ile görüşür.
Başta Hülya Hayal kabul etmese de sonra yaptığı büyüyü anlatır. Kan, kızıl bir yaprak, gümüş kutu ve yamyam çekirgesiyle büyüyü yapmıştır. Japon akçaağacından koparılmış kızıl yaprağa meleklerden birinin adı büyülenecek kişinin kanıyla yazılır. Huş dalından kalemle ve Çince. Sonra yaprak gümüş bir kaba konur. Ve bir yamyam çekirge de yaprağın üstüne bırakılır. Kap, cam bir kapakla kapatılır. Çekirge, yaprağı kemirmeye başladığı an, büyü yapılan kişi düşler alemine ışınlanır. Ancak 3 yazara büyü yapıldığı an aksilik olmuş ve çekirgenin kanı yaprağa damlamış. Çekirge, yaprağın tümünü yer yemez yazarlarla rüya diyarına gider. Yazarların rüya aleminden gelmek için çekirgenin öldürülmesi gerekir.
Alp Laçin O, 3 yazarın geri gelmesi için kendisi rüya alemine gidip çekirgeyi bulup öldürmeye karar verir ve riskli olsa da düşler alemine gider. Bu alemde evli ve avukattır. 3 yazarı aramaya koyulur. 3 yazara bir kahve de rastlar. Yan masa da ise 3 yazarın kitaplarındaki karakterler vardır. Bir süre yazarları inceledikten sonra yanlarına gider ve olanları ve gelme sebebini anlatır. 3 yazar durumun farkındadır ve bulundukları alemi iyileştirmek için uğraşacaklarına karar verdiklerini söyler. Alp Laçin O ise gitmek için çekirgeyi öldürmek istediklerini söyler ve baktığında çekirgeyi kolunda görür. Çekirgeyi öldürdüğünde gerçek aleme dönerler.