Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 23 Şubat 2017 tarih ve 2016/6920 Esas sayılı kararında belirtildiği üzere; PKK/KCK sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, PKK/KCK terör örgütünün şehirlerdeki gençlik yapılanması YDG-H (yurtsever devrimci gençlik hareketi) ve YPS (sivil savunma birlikleri) mensupları ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri biliniyor.
Ayrıca tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı bilinen bir gerçektir.
İlimiz Nusaybin ilçesinde de, yukarıda açıklandığı şekilde PKK/KCK silahlı terör örgütünce, sözde öz yönetim ilan edildiği, kurtarılmış bölge niteliğinde gördüğü bu ilçede sözde öz savunma yapılacağı şeklinde kendi üyelerine çağrıda bulunduğu, terör örgütünün bu çağrısı üzerine ilçede hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, örgüt üyelerinin ilçede belirledikleri Abdulkadirpaşa, Yenişehir, Dicle, Fırat, Zeynelabidin ve Kışla Mahallerinde hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirmek, barikatlar kurarak cadde ve sokak girişlerini kapatmak, halkın giriş ve çıkışlarını engellemek, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirmek, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedeflemek, örgütün mensuplarınca temin edilen uzun namlulu ve ağır silahlarla terörist eylem ve faaliyetlerde bulunmak vb. şeklindeki terör faaliyetlerinde bulunulmaları üzerine, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde meşru devlet yönetiminin ilgasına yönelik faaliyetlerin önüne geçilmesi, bölgede yaşayan ve terör örgütünün eylemleri nedeniyle mağdur olan vatandaşların kurtarılması, terör örgütü tarafından (sözde) öz yönetim ilan edilen ve silahlı eylemlere başlanılan yerlerde bulunan vatandaşların örgüt mensuplarınca bu bölgelerde kalmaya icbar edilmesi nedeniyle vatandaşların can ve mal güvenliklerini sağlanması ve diğer sebeplere dayalı olarak 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/c maddesi gereğince Mardin Valiliği ve Nusaybin Kaymakamlığı tarafından Ekim 2015 tarihinden itibaren 5 kez ve en son olarak da 13 Mart 2016 tarihinde Nusaybin İlçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilerek güvenlik güçleri tarafından operasyonel faaliyetlere başlanmıştır.
PKK/KCK terör örgütünün sözde direniş alanı olarak belirlediği, terör eylemlerini icra ettiği ve de operasyon sürecinde sürdürdüğü, ikametgah kayıtları bulunmayanlarla birlikte yaklaşık 55 bin vatandaşın yaşadığı, 6 mahallede örgüt mensuplarını etkisiz hale getirmek, yakalamak, hendek, mevzi ve barikatları ortadan kaldırmak, tuzaklanmış patlayıcıları imha etmek, vatandaşın can ve mal güvenliği ile kamu düzenini sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca sadece Mardin ilinin Nusaybin ilçesinde yapılan Atmaca 7 operasyonu kapsamında, ilçe merkezinde PKK/KCK terör örgütü mensuplarının yakalanması veya etkisiz hale getirilmesi, örgüt adına kullanılan silah ve patlayıcıların ele geçirilmesi, örgüt mensuplarınca sokak ve caddelere açılan hendeklerin kapatılması, oluşturulan barikatların temizlenmesi, hendek ve barikatların kapatılarak patlayıcı maddelerin ele geçirilmesi veya imha edilmesi, sokakların güvenli hale getirilmesi, kamu düzeni güvenliği ile kişilerin can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla yürütülen operasyonel çalışmalar sürecinde örgüt mensuplarınca güvenlik güçlerine yönelik gerçekleştirilen el yapımı patlayıcılı / el yapımı bombalı / uzun namlulu silahlı / roketatarlı saldırılar neticesinde 68 asker/polis şehit olmuş ve 732 asker/polis de yaralanmıştır.
