10211,38%0,89
40,28% 0,09
46,86% -0,11
4310,63% -0,49
6880,30% 0,00
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sosyal medya üzerinden bir kamu görevlisine ait kişisel bilgilerin paylaşılmasının suç teşkil ettiğine dair önemli bir karara imza attı. Daire, sanığın, görevli memurun soyadı, sicil numarası ve imzasının bulunduğu idari para cezası tutanağının fotoğrafını sosyal medya hesabında paylaşmasının, "kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ifşa etme" suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.
Olayın başlangıcında, ilk derece mahkemesi, sanığın herhangi bir suç kastı bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar vermişti. Ancak bu karar, hem katılan vekili tarafından hem de daha sonra Yargıtay tarafından hukuka aykırı bulundu.
Sanık, kendisine yazılan bir idari para cezasının fotoğrafını, üzerinde görevli memurun soyadı, meslek sicili ve imzası açık şekilde görünür halde Facebook hesabında paylaşmıştı. Bu paylaşım, kamu görevlisine ait kişisel verilerin, ilgili kişinin izni olmaksızın ifşa edilmesi anlamına geliyor.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, söz konusu paylaşımda kamu görevlisinin kişisel bilgilerinin gizlenmeden yayımlandığını ve bu durumun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesi kapsamında suç oluşturduğunu belirtti. Dairenin kararında, “Sanığın eylemi, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ifşa etme suçunu oluşturmakta olup, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararı delillerin yanlış değerlendirilmesi nedeniyle isabetsiz bulunmuştur” ifadelerine yer verildi.
İlk derece mahkemesi sanığı 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı.
Bölge Adliye Mahkemesi sanığın kastının bulunmadığını belirterek beraatine hükmetti.
Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozarak, kişisel verilerin hukuka aykırı paylaşımı suçunun işlendiğine kanaat getirdi.
Yargıtay, kararında şu ifadelere yer verdi:
"Sanığın, kamu görevlisinin soyadı, sicil numarası ve imzasını içeren resmi belgeyi sosyal medya hesabından paylaşması, kişisel verilerin izinsiz şekilde ifşası anlamına gelir ve suç teşkil eder."
Kararda dikkat çeken bir diğer unsur ise, hangi bilgilerin "kişisel veri" olarak değerlendirilmesi gerektiğiydi. Yargıtay, bir kamu görevlisinin soyadı, sicil numarası ve ıslak imzası gibi verilerin, onun mesleki kimliğine dair kişisel bilgi niteliği taşıdığına dikkat çekti. Dolayısıyla bu tür bilgilerin, bireyin açık rızası olmaksızın üçüncü kişilerle paylaşılması, hukuka aykırı bir eylem olarak kabul ediliyor.
Her ne kadar karar, Türk Ceza Kanunu kapsamında verilmiş olsa da, bu kararın 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile de doğrudan ilişkili olduğu görülüyor. Zira Yargıtay, bireylerin mahremiyetinin korunması gerektiğini ve kamu görevlisi dahi olsa bir kişinin özel verilerinin internet ortamında yayılmasının yasaya aykırı olduğunu vurguladı.
Bu karar, sosyal medya kullanıcıları için de önemli bir uyarı niteliğinde. Yargıtay’ın bu emsal kararıyla birlikte artık, herhangi bir kamu görevlisine ait sicil bilgisi, imza ya da kimlik belirten verilerin sosyal medya üzerinden paylaşılması durumunda cezai yaptırımların kapısı aralanmış oldu.
Yargıtay, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin beraat kararını bozarak, dosyanın yeniden değerlendirilmesi üzere ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmetti. Karar oy birliğiyle alındı.