Siyah Gözler kitap özeti - Siyah Gözler, Siyah Gözler kitap özeti, Siyah Gözler kitabı, Siyah Gözler kitap konusu, Siyah Gözler kitap konusu nedir, Cemil Süreyya Siyah Gözler, Cemil Süreyya kitapları.
Kİtapta ana karakter 30 yaşı geçmiş dul bir kadındır. Birini sevip onun için ailesini karşısına almış ama ihanetle sonuçlanmıştır.
Beykoz Çayırı'nda karşılaştığı 20'li yaşlarındaki genç çocupun siyah gözleri ise dikkatini çekmiş ve ona aşık olmaya başlamıştır. Bu siyah gözlerle karşılaştığında etki alanına girer ve kolay kolay çıkamamaya başlar.
Genç ona mektup bırakır ve duygularınından bahseder, ona ne kadar aşık olduğunı anlatır. Genç kadın ise yaş farkından, toplum baskısından ve ileride yine ihanetle sonuçlanacağını düşündüğünden başta buna sıcak bakamz. Aklı sürekli bunlarla meşguldür.
Genç çocuk ise karşılık alamadığından onu sevgisizlikle suçlar ve bir müddet oradan ayrılacağını söyler. Genç kadın ise artık ona iyice alışmış ve onu düşünmeden günü geçmemektedir.
Geri döndüğünde o da duygularını itiraf eder. Aralarındaki yakınlaşmadan sonra genç kadının evine gelmeye başlar. Kadının aklında sürekli yaş farkı vardır ve bir gün onu bırakıp ihabet edeceğini düşünür. Çayırda başka kıza gülümserken ve ona mektup verirken yakalar.
Git gide hasta düşmeye ve zihnini bunlarla doldurmaya başlar. Genç çocuk geldiğinde de onu ihanetle suçlar. Ama karşılığında yalanlama bulunca hemen suçlamalardan vazgeçer. Onu ne kadar sevdiğini söyler ve ardından şunu ekler:
Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi , bir çılgın gibi kıskanıyorum. bu gözleri, beni delen, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum. Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem. Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim.
Suçlamalardan sıkılan genç ise daha uzun sürelerde gelmeye başlar. Son gelişinde kadının dizine yatan çocuğu yatarken seyrediyot, ona bu kadar yakın olduğu için çok mutlu oluyordu. Bir ses onu yine bırakıp gideceğini söylüyordu. Ve oda bütün ağırlığını vererek genci sıkıyor, arkadan bir ses biraz daha diyordu.
Uuzun mücadeleden sonra çocuk kımıldamadan duruyordu. Kadın ise artık tümüyle kendine ait olan bedeni seyrediyordu.
