9948,51%5,78
39,84% 0,11
46,93% 0,03
4268,16% 0,96
6644,83% 0,00
Konkordato, borçlu bir şirketin ya da kişinin, alacaklıları ile yaptığı ödeme anlaşmasını mahkeme yoluyla resmileştirmesi anlamına gelir. Türk Ticaret Kanunu ve İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmiş olan bu sistem, borçlarını ödeyemeyecek duruma gelen şirketlere yeniden yapılanma fırsatı sunar.
Şirketlerin konkordato ilan etmesinin birçok farklı nedeni olabilir. Bunların başlıcaları şunlardır:
Şirketin elindeki nakit, kısa vadeli borçları ödemeye yetmiyorsa, konkordato bir çözüm yolu olarak tercih edilebilir. Özellikle bankalara olan kredi borçları, vergi ve SGK primleri gibi yükümlülüklerin ödenememesi halinde konkordato gündeme gelir.
Ekonomik krizler, yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve faiz oranlarının artması, birçok sektör üzerinde ciddi baskılar oluşturur. Bu durum şirketlerin mali dengesini bozar ve konkordato başvurularını tetikler.
Bazı firmalar mal ve hizmet satışı gerçekleştirse de, tahsilat sorunları nedeniyle ciddi bir finansman sıkıntısı yaşar. Zincirleme ödeme aksaklıkları sonucunda şirketler borçlarını çeviremeyince konkordato ilan etmek zorunda kalır.
Yapılan büyük ölçekli yatırımların geri dönüşü beklenenden uzun sürede gerçekleşirse, şirketler mali olarak zor duruma düşebilir. Bu durumda konkordato, borç yapılandırma açısından stratejik bir adım olabilir.
Birden fazla alacaklının yasal takip başlatması ve şirketin mallarına haciz koydurması, konkordato ilanını kaçınılmaz hale getirebilir. Konkordato süreci, şirketi hacizlerden koruyarak toparlanma şansı tanır.
Konkordato ilan etmek, oldukça teknik ve hukuki bir süreçtir. Bu sürecin doğru yönetilmesi, şirketin geleceği açısından kritik önem taşır.
Konkordato talebi, borçlunun yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesine yapılır. Başvuru sırasında konkordato talep dilekçesi ve gerekli belgeler sunulur.
Mahkeme, başvuruyu inceledikten sonra geçici mühlet kararı verebilir. Bu süre genellikle 3 aydır ve şirketin mal varlığına haciz işlemi yapılamaz. Mahkeme, bu dönemde şirketin faaliyetlerini denetlemek üzere konkordato komiseri görevlendirir.
Geçici mühlet sonunda mahkeme, borçlunun iyileşme şansı olduğuna kanaat getirirse, bir yıl süreyle kesin mühlet verir. Bu süre en fazla 6 ay daha uzatılabilir.
Konkordato süreci içinde alacaklılarla toplantı yapılır. Borçlu şirket, ödeme planını ve tekliflerini alacaklılara sunar. Belirli bir oranda alacaklı onayı alınması halinde mahkeme konkordato anlaşmasını tasdik eder.
Mahkeme, alacaklıların kabul ettiği planı inceleyerek konkordato tasdik kararı verir. Bu karar ile konkordato resmen yürürlüğe girer ve şirket ödeme planına uygun şekilde borçlarını ödemeye başlar.
Hacizlerden Korunma: Konkordato ilan eden şirket, mühlet süresi boyunca yasal takibe ve hacze karşı korunur.
İtibar Kaybının Önüne Geçilir: Konkordato, iflasa göre daha saygın bir çözüm yoludur ve şirketin sektördeki itibarı tamamen sarsılmaz.
Yapılandırma İmkanı: Borçlar yeniden yapılandırılarak uzun vadeye yayılır ve şirket toparlanma şansı bulur.
İş Gücünü Korur: Konkordato ilan eden firmalar, faaliyetlerine devam edebildiği için çalışanlarını işten çıkarmadan üretimi sürdürebilir.
Konkordato talebi, bazı durumlarda mahkeme tarafından reddedilebilir. Özellikle;
Şirketin borçlarını ödemesinin mümkün olmadığı ve iflasının kaçınılmaz olduğu tespit edilirse,
Sunulan konkordato projesi inandırıcı ve uygulanabilir değilse,
Belgeler eksik ya da yanıltıcı ise,
mahkeme konkordato talebini kabul etmeyebilir. Bu durumda iflas süreci başlatılabilir.
Konkordato, finansal zorluk içindeki şirketlere yasal bir koruma kalkanı sağlar. Doğru yönetilen bir konkordato süreci, hem şirketi ayakta tutar hem de alacaklıların mağduriyetini asgariye indirir. Ancak sürecin deneyimli hukukçular ve mali müşavirler eşliğinde yürütülmesi büyük önem taşır. Ekonomik belirsizliklerin arttığı günümüzde konkordato, iş dünyasında adeta “ikinci bir şans” olarak değerlendirilmektedir.