Bakırköy Adliyesi'nde görevliyken meslektaşlarını ucuza arsa ve araç vaadiyle dolandırdığı ortaya çıkan eski Cumhuriyet Savcısı T. C., istinaf mahkemesinden ağırlaştırılmış ceza aldı. Mahkeme, sanığın dolandırıcılığı basit değil, "nitelikli" olarak işlediğine hükmetti.
Skandal, 2020 yılında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görev yapan Cumhuriyet savcısı T. C.'nin adının dolandırıcılıkla anılmasıyla patlak verdi. O dönem adliyede görevli bir başka Cumhuriyet Savcısı olan G. S., T. C. tarafından 500 bin TL dolandırıldı. T. C., Sakın’a İzmir Dikili’de imar planı dışında kalan bir arsanın, Bakanlık bağlantıları sayesinde kısa sürede imara açılacağını ve değer kazanacağını söyleyerek bu parayı aldı.
Yalnızca meslektaşını değil, bir başka adliye personeli olan zabıt katibi Ö. D.’yi de hedef alan T. C., bu kez sigorta şirketi müdürü tanıdığı olduğu yalanıyla araba alma vaadi sundu. Bu yöntemle de 202 bin TL aldığı belirlendi. Skandal bununla da sınırlı kalmadı; T. C.'nin, cinsel istismar suçundan yargılanan bir sanığın ailesinden, tahliye ve beraat sözü vererek binlerce dolar aldığı da dosyada yer aldı.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, 2021 yılında T. C.'yi “basit dolandırıcılık” suçundan 6 yıl 9 ay hapis ve 22.500 TL adli para cezasına çarptırdı. Ancak mağdurların itirazı üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. 34. Ceza Dairesi, dolandırıcılık eyleminin basit değil, “nitelikli dolandırıcılık” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi.
İstinaf Mahkemesi, savcı T. C.'nin devlet kurumlarıyla bağlantısı olduğunu söyleyerek insanları kandırmasının suçun niteliğini ağırlaştırdığına dikkat çekti. Karara göre, 2 ayrı mağdur yönünden sanığa toplamda 12 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Hapis cezasının yanında adli para cezası da verildi.
Daire, kararında sanığın yargılama süreci boyunca pişmanlık belirtisi göstermediğini ve mağdurlarla uzlaşmaya yanaşmadığını vurgulayarak, hiçbir ceza indirimi uygulamadı. Bu durum, dosyada verilen cezaların artırılmasına da etki etti.
