9404,89%1,12
39,84% 0,32
46,74% 0,42
4197,30% -1,37
6738,60% -1,07
Türkiye’de cezaevlerinde bulunan mahkum sayısı her geçen yıl artarken, fiziki kapasitenin yetersizliği ve personel eksikliği ciddi sorunlar yaratıyor. Koğuşlarda kapasitenin üzerinde mahkum barındırıldığı resmi verilere ile ortaya konuyor.
Bu aşırı yoğunluk, güvenlik sorunlarını artırmakla kalmıyor, rehabilitasyon ve eğitim programlarının etkinliğini de olumsuz etkiliyor. Bu sebeple, sadeleştirilmiş infaz yasası gibi esnek ve çağdaş çözümler toplumsal bir ihtiyaç haline geliyor.
Mahkumların önemli bir kısmı, suçun niteliğine göre uzun süreler cezaevinde kalmanın, onları topluma yeniden kazandırmak yerine daha da koparmak anlamına geldiğini dile getiriyor. Özellikle küçük suçlardan hüküm giymiş veya ilk defa suç işleyenler için infaz sürecinin sadeleşmesi ve basitleştirilmesi büyük önem taşıyor.
Bu beklenti doğrultusunda, mahkumlar:
Denetimli serbestlik gibi dışarıda infaz modellerinin yaygınlaştırılmasını,
Ev hapsi ve elektronik kelepçe uygulamalarının artırılmasını,
Eğitim ve meslek edindirme çalışmalarının erken tahliyeye olumlu yansımasını,
Pişmanlık gösterenlerin ceza süresinin makul şekilde kısaltılmasını talep ediyor.
Bu talepler, hem mahkumların cezaevlerinde daha insan onuruna uygun koşullarda kalmasını sağlarken, hem de onların topluma yeniden adaptasyonunu hızlandırıyor.
Adliyelerde ve ceza infaz kurumlarında İlamat ve İnfaz Bürolarında görev yapan savcılar, zabıt katipleri ve infaz koruma memurları hesaplamalar yaparken onlarca kanun metnini okuyarak dosyaları incelemekte ve sadece bir infaz yasasına en çok onların ihtiyaç duyduğu bilinmektedir.
İnfaz koruma memurları ve diğer cezaevi personeli, cezaevlerindeki yoğunluk nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya. Aşırı kalabalık koğuşlarda görev yapmak, hem fiziksel hem de psikolojik yorgunluğa yol açıyor. Güvenlik riskleri artıyor, olası olayların önlenmesi zorlaşıyor.
Sadeleştirilmiş infaz yasasının getirilmesi halinde:
Kısa süreli cezaların cezaevi dışı yöntemlerle infaz edilmesi,
Riskli olmayan hükümlülerin denetimli serbestlik uygulamalarına dahil edilmesi,
Personelin yoğunluğunun azalmasıyla güvenlik ve rehabilitasyon hizmetlerinin kalitesinin yükselmesi bekleniyor.
Bu sayede Adalet Bakanlığı çalışanlarının motivasyonunun artacağı, iş verimliliğinin yükseleceği ve cezaevi ortamının daha güvenli hale geleceği öngörülüyor.
Sadeleştirilmiş infaz sistemi, sadece mahkumlar ve cezaevi personeli açısından değil, toplumun genel huzuru ve adalet anlayışı için de kritik bir gereklilik olarak görülüyor. Uzun ve ağır infaz süreçleri, özellikle küçük suçlarda, suçun tekrarlanmasına zemin hazırlıyor.
Bu nedenle toplumun beklentisi, infaz sisteminin:
Suçun niteliğine uygun orantılı ve akılcı cezalar vermesi,
Yeniden suç işlemeyi engelleyici rehabilitasyon ve topluma kazandırma çalışmalarına öncelik vermesi,
Cezaevlerindeki yoğunluğu azaltarak toplumsal barışa katkıda bulunması yönünde şekilleniyor.
Hukukçular, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları, ceza infaz sisteminde sadeleştirme yapılması gerektiği konusunda hemfikir. Daha insani ve sürdürülebilir infaz modellerinin, suçun önlenmesinde ve toplumsal güvenliğin artırılmasında etkili olacağını belirtiyorlar.
Uzmanlar, özellikle genç suçluların cezaevinden çok toplumsal destek ve eğitimle rehabilite edilmesinin, suçun yeniden üremesini engelleyeceğini vurguluyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Adalet Bakanlığı, sadeleştirilmiş infaz yasasıyla ilgili çeşitli çalışma ve değerlendirmeler yapıyor. Toplumun geniş kesiminden gelen talepler doğrultusunda, yasanın bir an önce çıkarılması beklentisi yükseliyor.
Bu beklentinin gerçekleşmesi halinde:
Cezaevlerinde yaşanan aşırı yoğunluk azalacak,
Mahkumların topluma entegrasyonu kolaylaşacak,
Adalet personelinin çalışma koşulları iyileşecek,
Ceza infaz sisteminde çağdaş ve etkili bir dönüşüm yaşanacak.
Sadeleştirilmiş basit infaz yasası, Türkiye’de adalet sisteminin hem insan haklarına uygun hem de işlevsel hale gelmesinde önemli bir adımdır. Mahkumların daha insani koşullarda infaz görmesi, Adalet Bakanlığı çalışanlarının çalışma yükünün azalması ve toplumun daha güvenli bir ortamda yaşaması için bu yasanın hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.
Toplumun, hukukçuların ve cezaevi personelinin ortak beklentisi, sadeleştirilmiş infaz yasasının en kısa sürede uygulanması yönünde yoğunlaşıyor. Bu reform, adalet sisteminin geleceği için kritik bir dönüm noktası olabilir. 2025 yılı sona ermeden TBMM'de bu konu çözüme kavuşturulabilir. // Avukat Bülent Cansu