11220,75%1,94
42,54% 0,05
49,61% 0,10
5754,07% 0,15
9292,67% 0,15
MHP Genel Başkanı Feti Yıldız'ın açıklaması şöyle: "Maddi hakikate ve adalete ulaşmanın yegane yolu, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmaktır. Ceza Muhakemesi yanlış delille doğru sonuca ulaşılmasını reddeder. Delilsiz ispat, maddi vakaya uygun olsa bile zan ve tahminden ibarettir. Bütün yargılama önlemleri gibi, tutuklama da geçici niteliktedir. Tutuklama bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşılmasını, ceza davasının yürütülmesini ya da ileride verilmesi olası cezanın infazını sağlayan geçici bir araçtır. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını sınırlandıran çok ağır bir koruma tedbiri olması nedeniyle, tutuklama tedbirine sıkı şartlar altında, geçici çok dikkatli ve özen gösterilerek başvurulması gerekir. Ölümcül seyir izleyen hastalığı olanlar cezaevi koşullarında tedavi edilemez. Ağır hastalığı olanları, engelli ve yaşlı mahkumları sürekli cezaevinde tutulmak demokratik hukuk devletinin iş ve işlemi olamaz. Adaleti sağlamak bir söylem değil eylem meselesidir. Adaletin gerçekleşmesi gerçekleştiğinin de görülmesi gerekir. Hakkı tespit ve teslim anlamında Hazreti Ömer’in Basra’ya hakim olarak tayin ettiği Emir Musa’ya yazdığı mektupta bu uyarıyı görürüz. Hazreti Ömer’e göre; Uygulanmayan bir hakkı söylemenin, icra edilmeyen bir hükmü vermenin faydası yoktur."
ChatGPT'nin konuyu hukuken ve siyaseten yorumlaması:
Feti Yıldız’ın tutuklamanın “geçici bir koruma tedbiri” olduğunu hatırlatması, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun temel ilkeleriyle uyumludur.
Ancak Türkiye’de uygulamada tutukluluğun fiilen cezaya dönüştüğü, uzun tutukluluklar ve yetersiz gerekçelerle özgürlüğün kısıtlandığı yönünde ciddi eleştiriler vardır.
Bu açıklama, uygulama–kanun arasındaki uçurumun farkında olunduğunun üstü kapalı itirafı niteliğinde.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, hayati tehlike taşıyan hastalarda infazın ertelenmesine imkân veriyor.
Ancak:
Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporları uzun sürede çıkıyor,
Birçok ağır hasta mahkûmun tahliye süreci gecikiyor,
ATK’nın “cezaevinde kalabilir” raporları zaman zaman tartışma yaratıyor.
Yıldız’ın sözleri, ATK raporlarının ve infaz hukukunun işleyişinin sorgulandığı bir dönemde “insani infaz” mesajı veriyor.
Bu ifade, son yıllarda sıkça tartışılan:
uzun tutukluluklar
sağlık hakkına erişimde gecikmeler
cezaevinde yaşamını yitiren ağır hastalar
infaz ertelemelerinde gecikmeler
gibi sorunlara doğrudan eleştiridir.
Hukuki olarak bu söylem, Ceza İnfaz Sistemi’nin reform ihtiyacına işaret ediyor.
MHP uzun yıllardır "Devlet otoritesi" merkezli bir güvenlik politikası savunan bir parti.
Bu nedenle MHP’li bir yöneticinin ağır hastaların tahliyesi konusunda bu kadar net konuşması dikkat çekicidir.
Bu durum, MHP’nin yargı ve infaz sistemindeki eleştirilerden uzak durmak ve insani bir görüntü vermek istediğini gösteriyor.
Son yıllarda:
cezaevlerinde ölümler,
kanser hastalarının geç tahliyesi,
ATK süreçleri,
tutuklulukların cezaya dönüşmesi
toplumda ciddi tepki topladı.
Yıldız’ın bu çıkışı, iktidar bloğu içinde yargıya yönelik memnuniyetsizliğin artık açık konuşulmaya başlandığını gösteriyor.
Bu tür açıklamalar genellikle şu dönemlerde ortaya çıkar:
Yargı paketleri öncesi
İnfaz düzenlemeleri öncesi
Af beklentilerinin arttığı dönemlerde
Siyasi atmosfer göz önüne alındığında, Yıldız’ın açıklaması yeni bir infaz düzenlemesine, yaşlı–hasta mahkûmlar için özel bir yasal değişikliğe hazırlık mesajı olabilir.
Son aylarda hem AK Parti hem MHP kanadında:
yargıdaki keyfiliğin azaltılması,
infazda insancıl yaklaşım,
tutuklamanın istisna olması gerektiği
gibi ortak tonlu açıklamalar artıyor.
Bu açıklama da Cumhur İttifakı'nın yargı reformu algısını güçlendirme çabası olarak yorumlanabilir.
Tutuklamanın keyfi kullanıldığına dolaylı bir eleştiri var.
Ağır hasta ve yaşlı mahkûmlar konusunda infaz reformu ihtiyacı vurgulanıyor.
ATK süreçlerinin tartışmalı olduğuna dikkat çekiliyor.
Hukukun evrensel ilkelerine dönme çağrısı yapılıyor.
MHP, insani infaz temasını gündeme taşıyarak toplumsal hassasiyetlere yanıt veriyor.
Yeni bir infaz düzenlemesi ya da “özel kapsamlı tahliye” sinyali olabilir.
Cumhur İttifakı içinde yargı politikaları yumuşatılmaya çalışılıyor.
Yargıdaki ağırlaşan eleştirileri karşılayan bir “denge açıklaması” niteliğinde.