KÜRK MANTOLU MADONNA
Rasim, bankada memuriyet yapmaktadır. Sebebini bilmediği bir şekilde işten atılır. Bir gün sokakta dolaşırken arkadaşı Hamdi ile karşılaşır, Hamdi onu evine davet eder. İlgisiz tavırları Rasim’in oradan ayrılmasına neden olur, Hamdi yarın iş için yanın gelmesini söyler. Ona bankada bir iş verir, genelde arabayla getir götür işleri yapar. Odasında karşı masada oturan Raif Efendi de çevirmenlik yapmaktadır, onunla hiç konuşmaz. Hamdi, ona çevirme işi geciktiğinde kızdığında bile sesi çıkmaz.
Raif Efendi sık sık rahatsızlanır ve çevireceği metinler evine yollanır. Rasim, evini merak ettiği için bir gün o götürmeye karar verir. Raif Efendi, eniştesi, baldızları ve çocuklarıyla birlikte yaşamaktadır ve evde onu kimse önemsememektedir.
Sonraki hastalığı baya uzun sürünce Rasim evine gider ve eşi ona durumunun kötü olduğunu, dün akşam soğukta uzun süre dolaştığını anlatır. Bunun üzerine Raif Efendi’nin yanına giden Rasim’e ofisteki defterini getirmesini söyler. Ertesi gün tekrar geldiğinde ona defteri verir ve okuduktan sonra yakmasını ister. Defterde Raif Efendi’nin gençliğinde Almanya’da yaşadıkları yazmaktadır.
Sergiyi gezerken Kürk Mantolu birinin resmini görür ve yılardır aradığının bu olduğunu anlar, resmin sahibi Kürk Mantolu Madonna’yı bulur, onunla çok güzel vakit geçirir. Babası vefat edine Türkiye’ye dönmek zorunda kalır ve işleri düzene soktuğunda onu da yanına almak için söz verir. Bir süre mektuplaşırlar ve sonra cevap gelmemeye başlar. Bu sıra da Raif Efendi hep ona ne olduğunu düşünür, onun kendisini bıraktığını ve artık kimseye güvenemeyeceğini anlar. Evlenir ama hayatında ona en uzak olan kişi karısıdır.
Çocukları olur. O uzun yürüyüşe çıktığı gece Almanya’dan bir arkadaşına rastlar ve ondan Kürk Mantolu Madonna’nın öldüğünü ve bir çocuğu olduğunu öğrenir. Habersiz geçen on yıl Kürk Mantolu Madonna’yı gereksiz suçladığını düşünerek kendine kızar, bir yerlerde bir kızı büyüyecek, okula gidecek ve onları göremeyecekti. Artık bu yükle yaşamak ona zor geliyordu.
Rasim, evine gittiğinde içerden ağlama sesleri duymuştu, Raif Efendi ölmüştü ama Rasim ona daha çok yaklaşmıştı.
