Başkent Lefkoşa'daki Şehitler Abidesi'nde düzenlenen törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ile Lefkoşa Türk Belediyesi temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende şehitler anıtına protokol sırasında göre çelenkler sunuldu.
Törende konuşma yapan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, 27-28 Ocak 1958'in, Kıbrıs Türkü'nün bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktası olduğunu belirterek, aynı yıl Lefkoşa ve Gazimağusa'da gösteri yapan gençlere, İngiliz sömürge idaresinin müdahalesi sonucunda 7 şehit verildiğini ifade etti.
Zürih ve Londra konferanslarının 1957-1958'de verilen destansı direnişlerle bir noktaya geldiğini söyleyen Tatar, bu anlaşmalar sayesinde Kıbrıs Türklerinin, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurucu ortağı olduklarını vurguladı.
O günlerde verilen mücadelenin sonucunda, Zürih ve Londra anlaşmalarında anavatan Türkiye'ye garantörlük hakları tanıdığının altını çizen Tatar, daha sonra Rumların Enosis fikri ile Ada'yı Yunanistan'a bağlama çabalarının "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni yaşatmadığını dile getirdi.
O zaman ile bugün verilen mücadelenin iki devletlilik, yani egemen eşitlik temelinde bir anlaşma için olduğuna işaret eden Tatar, 1957-1958 mücadelesinin KKTC'nin kuruluşuna önemli katkı sağladığını dile getirdi.
27-28 Ocak 1958 şehitlerinin bazılarının kabirlerinin bulunduğu Küçükkaymaklı Mezarlığı'nda da tören düzenlendi.
Buradaki törende, saygı duruşunda bulunulması ve saygı atışı yapılmasının arından İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.
Cumhurbaşkanı Tatar'ın şehit mezarlarına çiçek bırakmasıyla buradaki törenler sona erdi.
27-28 Ocak 1958 olayları, ağırlıkla üniversite gençlerinden oluşan Türk göstericilerin, İngiliz sömürge yönetimine karşı düzenlediği mitingde, işgalci İngiliz askerleri, Kıbrıslı Türk göstericilerin üzerine ateş ederek 7 kişiyi şehit etmiş, 30 kadar kişiyi de yaralamıştı.
Bu olay, Ada'da Kıbrıslı Türklerin İngilizlere karşı başlattığı direniş olarak kabul ediliyor.
