10857,17%-0,28
42,44% 0,12
49,17% 0,14
5687,74% 0,94
9257,74% 0,00
Taslak çalışmaya göre 11. Yargı Paketi, örgütlü suçları ve terör suçlarını kapsamıyor. Düzenlemenin en dikkat çeken başlığı, 31 Temmuz 2023’ten önce suç işlemiş olmak şartıyla, denetimli serbestliğe ayrılmasına beş yıl veya daha az süre kalan hükümlülerin kalan cezalarını dışarıda, denetimli serbestlik altında tamamlayabilmesi.
Bu madde yürürlüğe girerse ilk etapta yaklaşık 50 bin mahkûmun tahliye edilebileceği tahmin ediliyor. Ayrıca, yargılaması devam eden dosyaların ilerleyen dönemlerde kesinleşmesiyle bu sayının daha da artabileceği ifade ediliyor.
Bilindiği üzere 10. Yargı Paketi 4 Haziran’da kabul edilip aynı gün Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Söz konusu paket, özellikle hasta tutuklulara adli tıp raporuyla ev hapsine geçiş imkânı sağlamıştı. Ancak kamuoyunun beklediği geniş kapsamlı infaz düzenlemelerine yer verilmemesi tartışma yaratmıştı.
DEM Parti Grup Başkan Vekili Sezai Temelli, 10. paketin kapsamını “Beklentileri karşılamıyor, çok dar” diyerek eleştirmiş; hükümetin geniş kapsamlı düzenlemeyi etki analizi tamamlanmadığı için sonbahara bıraktığını açıklamıştı.
Yeni infaz düzenlemesinin 11. Yargı Paketi ile gündeme geleceği netleşirken, AK Parti ve Adalet Bakanlığı’nın hazırlıklarında da sona gelindi. Paketin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyordu ancak MHP ve Adalet Bakanlığı’nın talebiyle taslağa yeni maddeler eklenmesi için çalışmalar yeniden başlatıldı.
Özellikle Covid-19 döneminde açık cezaevlerinde kalan hükümlülere cezalarını dışarıda tamamlama imkânı veren düzenlemenin genişletilmesi gündemde. Bu düzenleme, cezaevleri üzerinde ciddi bir rahatlama sağlayabileceği için siyasetin de öncelikli başlıklarından biri haline geldi.
Yeni pakete eklenmesi beklenen en kritik maddelerden biri, yalnızca cezası kesinleşmiş olanları değil, 31 Temmuz 2023'ten önce suç işleyip hükmü henüz kesinleşmemiş kişileri de kapsayacak olması. Böylece kişi hakkında mahkeme kararı yıllar sonra kesinleşse bile, suçun işlendiği tarih esas alınarak denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanabilecek.
Uzmanlar bu düzenlemenin etkisinin hesaplanmasının zor olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yapıyor:
“31 Temmuz 2023’ten önce işlenen suçların cezalarının ne zaman kesinleşeceğini bilmek mümkün değil. Bazı davalar üç ayda, bazıları üç yılda, bazıları on yılda sonuçlanıyor. Cezalar kesinleştikçe düzenlemenin kapsamı zaman içinde genişler.”
Bu madde, daha önce 10. Yargı Paketi görüşmeleri sırasında gündeme gelmiş ancak son dakika değişikliğiyle taslaktan çıkarılmıştı.
Ceza infaz kurumlarında kapasitenin 100 binden fazla mahkûm üzerinde kişi barındırması, yeni infaz düzenlemesini zorunlu hale getiren en önemli neden olarak öne çıkıyor. Özellikle açık cezaevlerinde kapasite aşımının kritik seviyeye ulaştığı belirtiliyor.
Uzmanlara göre yeni düzenleme:
Cezaevlerinin fiziki yükünü önemli ölçüde azaltacak
Personel üzerindeki yoğun baskıyı hafifletecek
Denetimli serbestlik birimlerinin kapasitesini artırmayı zorunlu kılacak
Paketin yasalaşması halinde on binlerce hükümlünün cezasının kalan kısmını dışarıda tamamlaması bekleniyor. Bu durumun, hem cezaevi yönetimlerini rahatlatması hem de infaz sistemini daha sürdürülebilir hale getirmesi öngörülüyor.
Yargı Paketi, hem cezaevi yoğunluğunu azaltmayı hem de infaz sisteminde daha esnek bir yapı oluşturmayı hedefleyen düzenlemeleriyle öne çıkıyor. Taslak hâlâ kesinleşmedi ancak ortaya çıkan bilgiler, Türkiye’de infaz rejiminin önümüzdeki aylarda ciddi biçimde değişeceğine işaret ediyor. Paketin Meclis’e sunulmasıyla beraber tartışmaların daha da yoğunlaşması bekleniyor.