11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Türkiye ekonomisinin can damarlarından biri olan taşımacılık sektörü, artan maliyetler nedeniyle büyük bir krizle karşı karşıya. Ülke genelinde yük taşımacılığının bel kemiğini oluşturan kamyoncu esnafı, mazot zamları, köprü ve otoyol ücretleri, araç bakım giderleri ve personel maliyetlerindeki artış nedeniyle ayakta kalmakta zorlanıyor.
Son dönemde akaryakıt fiyatlarındaki hızlı yükseliş, kamyoncuların maliyetlerini katbekat artırdı. Litre fiyatı neredeyse ikiye katlanan mazot, nakliye işlerinde en büyük gider kalemi haline geldi. Bununla birlikte araç bakım ücretleri, yedek parça fiyatları ve servis maliyetleri de döviz kurlarındaki artışa paralel olarak fırladı. Artık birçok kamyoncu, yaptığı her seferde zarar ettiğini söylüyor.
Kamyoncu esnafının en çok tepki gösterdiği konulardan biri de köprü ve otoyol geçiş ücretleri. Özellikle Osmangazi Köprüsü’nün geçiş ücretleri, birçok nakliyecinin kazancını aşar hale geldi. Esnaf, “Bir seferde kazandığımız paranın neredeyse tamamı köprü ve otoban ücretlerine gidiyor. Bu şekilde çalışmak mümkün değil” diyerek yaşadığı ekonomik çıkmazı dile getiriyor.
Ayrıca vergi yükleri ve trafik cezaları da kamyoncular için ayrı bir sorun oluşturuyor. Sektör temsilcileri, neredeyse vergi veya ceza borcu olmayan bir kamyoncu kalmadığını belirtiyor.
Nakliyeciler için en büyük maliyet kalemlerinden biri olan akaryakıt giderleri son bir yılda rekor düzeyde arttı. Bu durum, taşımacılığın sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor. Bunun yanında zorunlu trafik sigortası ve kasko bedelleri geçen yıla göre yüzde 100’e varan oranlarda yükseldi. Artan sigorta maliyetleri, özellikle bireysel kamyoncu esnafını ciddi biçimde zorluyor.
Şirketler yalnızca araç giderleriyle değil, personel maliyetleriyle de mücadele ediyor. Şoför maaşları, sigorta primleri ve diğer sosyal yükümlülükler artarken, küçük ve orta ölçekli işletmeler bu maliyetleri karşılamakta zorlanıyor. Buna ek olarak yüksek faiz oranları, yeni yatırım ve araç alımlarını neredeyse durma noktasına getirdi. Yatırımların yavaşlamasıyla birlikte sanayi üretiminde düşüş yaşanıyor ve bu durum doğrudan taşımacılık talebini azaltıyor.
Sektör temsilcileri, hükümetten vergi indirimi, akaryakıt desteği ve köprü-otoban ücretlerinde düzenleme talep ediyor. Esnaf, “Biz sadece kendi kazancımız için değil, ülkenin üretim ve tüketim dengesi için çalışıyoruz. Kamyoncular batarsa market rafları boş kalır, fabrikalar üretim yapamaz” diyerek sektörün stratejik önemine dikkat çekiyor.
Uzmanlar, nakliye sektörünün içinde bulunduğu bu kriz halinin uzun sürmesi durumunda gıda tedarikinden sanayi üretimine kadar birçok alanda zincirleme sorunların yaşanabileceğini belirtiyor. Kamyoncuların artan maliyetler nedeniyle sefer yapmamayı tercih etmesi, tedarik zincirinde ciddi aksamaları beraberinde getirebilir.
Sonuç olarak, Türkiye’de kamyonculuk sektörü adeta “can çekişiyor.” Akaryakıt, sigorta, bakım ve geçiş ücretleri kontrol altına alınmadığı sürece, birçok nakliye firmasının kepenk kapatması ve binlerce çalışanın işsiz kalması kaçınılmaz görünüyor.