10449,36%-2,61
41,27% 0,06
48,53% 0,04
4823,37% 1,43
7802,34% 1,83
Diyarbakır’da şiddetli geçimsizlik gerekçesiyle boşanma davası açan çiftin dosyası, Yargıtay’a kadar uzandı. Kadın, eşinden fiziksel şiddet gördüğünü iddia ederken, erkek ise eşinin çocuklara şiddet uyguladığını öne sürdü. Mahkeme sürecinde tarafların kusur durumları farklı değerlendirmelere tabi tutuldu.
Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi, dosyayı inceledikten sonra önemli bir karar verdi. Mahkeme, erkeğin eşine şiddet uyguladığını, kadının ise sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini belirledi. Bu gerekçelerle tarafların boşanmalarına hükmedilirken, hem erkeğin tazminat talepleri hem de kadının nafaka başvurusu reddedildi. Yargıtay, yemek yapmayan kadını daha ağır kusurlu sayarak, erkeğe tazminat ödenmesine hükmetti.
Taraflar, yerel mahkemenin kararına itiraz ederek dosyayı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. İstinaf Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, çiftin başvurusunu reddetti.
Dosyanın temyiz edilmesiyle süreç Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne taşındı. Yargıtay, tarafların kusur oranlarını yeniden değerlendirerek önemli bir değişikliğe imza attı. Daire, kadının çocuklara şiddet uyguladığı, evin temizlik ve düzenini sağlamadığı ve yemek yapmadığı gerekçesiyle, erkeğe kıyasla daha ağır kusurlu olduğuna hükmetti.
Yargıtay, yerel mahkemenin hem nafaka hem de tazminat taleplerini reddetmesini hukuka uygun bulmadı. Karar kısmen bozuldu ve erkeğin maddi-manevi tazminat almasına hükmedildi. Böylece dava süreci, tarafların sorumluluk ve hakları açısından önemli bir dönüm noktasına taşındı.
Bu karar, boşanma davalarında kusur tespitinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyarken, tazminat ve nafaka taleplerinin de tarafların kusur durumuna göre değişebileceğini gösteriyor.