KÖRLÜK (JOSE SARAMAGO)
1998 Nobel Edebiyat ödüllü Portekiz’li yazar Jose Saramago’nun 1995 yılında yazdığı roman. Ayrıca kitabın 2008 ve 2014 yapımı ayrı iki filmi bulunmaktadır.
Güzel sarı kapağı ile her zaman dikkatimi çeken ancak fırsat bulup okuyamadığım kitabı tam da karantina günlerinde okumuş olmam sanırım kitabı daha güzel, daha etkili hale getirdi benim için.
Kitapta hızla yayılan körlükten bahsediyor. Yalnız bu körlük bildiğimiz körlüklerden farkı bir körlük. Hastalığa yakalanan insanlar her tarafı kapkaranlık görmek yerine her tarafı bembeyaz bir ışık halinde görüyor.
Kitap trafikte yeşil ışıkta geçmeyi bekleyen bir adamın aniden körleşmesi ile başlıyor. Sonrasında bu körlük bulaşıcı hale gelip salgın halinde yayılıyor.
Kitapta karakterler isimleri yerine sıfatları ile anılıyorlar. Bence buda isimleri unutsak bile herkesi kitaptaki hikayesi ile hatırlamamızı daha kolaylaştırıyor. En etkileyici karakterde doktorun karısı oluyor. Çünkü sadece onun gözleri görüyor ve bu süreçte herkesten gördüğünü gizliyor. Çünkü insanların bunu bilmesinin ona zarar vereceğini düşünüyor ki bunda da haklı yanları var. Sadece doktor (eşi) onun kör olmadığını biliyor.
Evet tüm karakterler için zordu. Hepsi beyaz körlük ile karşı karşıyaydı ancak doktorun karısı yaşadıkları tüm zorlukları gözleri ile gömüş oldu. İnsanların ihtiyaçları uğruna neler yapabileceğini, hayatta kalabilmek için nasıl kötü olduklarını birebir yaşadı. Doktorun karısı çoğu insanın yapamayacağı şeyler yapıp, baş edemeyeceği zorluklar ile başetti.
Kitabı okurken, insanların zorluklar karşısında nasıl ilkelleştiğini, kendi yaşamları için nasıl bencilce davrandıklarını görünce insan insani değerlerin ne kadar önemli olduğunu anlıyor yani insan insana her zaman muhtaç ve her şartta bir şekilde birlikte hareket etmeye, yaşamaya mecburuz. En önemlisi de insan birlik olunca tüm zorlukları daha kolay atlatıyor.
Kitabın sonunda ise salgın nasıl bir anda yayıldı ise biranda da ortadan kalkıyor. Okuyunca pişman olmayacağınız güzel bir kitap. Umarım bizde bir gün uyandığımızda korona salgınından aynı şekilde kurtulmuş oluruz.
Altı çizili sözler:
- Gözlerimiz, ağzımızla inkar etmeye çalıştığımız şeyleri çoğu zaman hiç çekincesiz gözler önüne serer hale geldi.
- En büyük kötülüklerin bile, içinde o kötülüğe sabırla katlanmamıza yetecek kadar iyilik barındırdığı sonucuna kaçınılmaz olarak bir kez daha varacağız…
- Duyguları ifade edecek kelimeleri kullanmamak, yaşamda yavaş yavaş kör olmak değil midir zaten.
- Neden kör olduk ?
-bence biz kör olmadık, biz zaten kördük.
-gören körler mi ?
-gördüğü halde görmeyen körler.
