Oscar, BAFTA ve Cannes Film Festivali'nden ödülle dönen senarist ve yönetmen Hampton, sinema yolculuğunu, kuluçka etkinliklerinin sektöre katkılarını ve yakın gelecekteki çalışmalarını AA muhabirine anlattı.
Hampton, oyunculuğa üniversite tiyatrosunda başladığını belirterek, "Üniversitede oyuncu olmak istiyordum. 18 yaşımdayken bir oyun yazdım ve üniversite tiyatrosunda oynadık. Çok başarılıydı. Londra'da bir menajer aracılığıyla oyunu gösterdim. O zamanlar ne kadar istisnai olduğunun tam olarak farkında değildim ama sanırım Londra'da oyunu oynayan en genç oyun yazarı olmuştum." ifadelerini kullandı.
Entelektüel bir ailede dünyaya gelmediğini aktaran Hampton, babası ve erkek kardeşinin tenis ve yatçılık gibi hobileri olduğunu, kendisinin ise çocukluğunu evde kitap okuyup, yazı yazarak geçirdiğini söyledi.
- "İnsanları cesaretlendirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum"
Christopher Hampton, kuluçka etkinliği olarak tanımladığı Qumra Sinema Günleri gibi festivallerin, yönetmenlik ve senaristlik için önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Sinemacılarla buluşmayı dört gözle bekliyorum. Potansiyel film yapımcıları ve gençlerle konuşmayı severim. İnsanları cesaretlendirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü sinema dünyasında bu konuda ilerlemenizi sağlamak çok zor. Söylemenin önemli olduğunu düşündüğüm o kadar çok aksilik, zorluk ve sorun var ki... Kendinize biraz güvenin ve ne yaptığınıza inanın. Devam edin ve savaşın."
Dünya sinemasında kaliteli filmlerin belirli bir sebep olmaksızın dönem dönem ülkeden ülkeye sıçradığına vurgu yapan usta yönetmen, "Böylece bir anda İran, Çin, Meksika ya da İtalya'dan çok güzel film çıkıyor. Tam olarak ne zaman olduğunu bilmiyorsunuz. Fransız Yeni Dalgası zamanında olduğu gibi... Bu yüzden insanların her zaman kendi başlarına olmamalarının, insan grupları arasında bir tür dayanışma duygusunun olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bana öyle geliyor ki özellikle de sinemada insanların ittifak kurmaları ve gelecek için plan yapmaları çok önemli." şeklinde konuştu.
Başarılı yönetmen, Türkiye'de iyi yönetmen ve yapımcıların olduğunu dile getirerek, Nuri Bilge Ceylan'ı tanıdığını ve bütün filmlerini izlediğini vurguladı.
Bağımsız sinemaya olan desteğin ve ilginin azaldığını söyleyen Christopher Hampton, sözlerini şöyle sürdürdü:
"10 yıl önce Los Angeles'ta Universal için bir senaryo yazıyordum. Senaryoyu bitirdim ve gönderdim. Daha önce o şirkete 'Kefaret' adlı bir filmin senaryosunu yazmıştım. Oradaki yöneticileri tanıyordum. İçlerinden biri beni aradı ve 'Özür dilerim, çok üzgünüm, artık böyle bir film yapmamaya karar verdik. Sadece kısa film, 5 milyon dolara kadar komediler ve 100 milyon doların üzerinde büyük filmler yapacağız' dedi. Bağımsız filmler artık büyük yapımcılar tarafından desteklenmiyor. Sinemanın da tiyatronun da her zaman iyi, kötü ve zor dönemleri olmuştur. Bu sadece tarihin bir akışı."
- "Bir gergedan derisine sahip olmalısınız"
Yönetmen Hampton, sinemanın tiyatrodan daha geniş bir kitleye ulaştığına dikkati çekerek, tiyatroyu tek seferlik eşsiz bir deneyim, sinemayı ise daha rahat bir ortam olarak gördüğünü aktardı.
Genç sinemacılara tavsiyelerde de bulunan Hampton, "Bir gergedan derisine sahip olmalısınız. Yol boyunca çok fazla aksilik yaşayacağınız gerçeğine aldırış etmemeli ve sadece savaşmaya devam etmelisiniz. Sinema dünyasının, film yapmamanızı isteyen insanlarla dolu olduğunu kabul etmeli veya anlamalısınız. Film yapmak bir risktir. Bu yüzden zor bir meslek ama eğer işler doğru giderse elbette harika sonuçları olur." değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek planlarından da bahseden Christopher Hampton, yönetmen Stephen Frears ile ABD'li yönetmen Billy Wilder hakkında bir film yapmayı planladıklarını ve gelecek sene mart ayında çekime başlamayı düşündüklerini kaydetti.
- Christopher Hampton hakkında
Christopher Hampton, 1946'da Portekiz'de dünyaya geldi. Kariyerine 18 yaşında "Annemi En Son Ne Zaman Gördünüz?" oyunuyla başlayan usta yönetmen, oyun yazarlığı ve senaristliğin yanı sıra çok sayıda eserin tercümesini yaptı.
Sinema ve televizyon dünyasındaki çalışmalarıyla 2 Oscar Ödülü ve 3 BAFTA ödülü alan Hampton ayrıca bir Avrupa Film Ödülü, bir Amerika Yazarlar Birliği Ödülü, Cannes Film Festivali'nde ise Jüri Özel Ödülü olmak üzere çok sayıda prestijli ödülün sahibi oldu.
Siyasi hicivden psikolojik dramaya kadar çok çeşitli konuları ele alan Hampton, eserlerinde, insan ruhunun derinliklerine dalarken, güç, arzu ve ahlak gibi kavramlar üzerine yoğunlaşıyor.
