10228,4%0,39
39,84% 0,05
46,97% 0,36
4278,66% 0,46
6808,69% 0,00
Haziran 2025 tarihli rapor, bu alandaki yapısal sorunları net bir şekilde ortaya koyarken, çözüm önerileriyle dikkat çekiyor.
Türkiye genelinde 405 ceza infaz kurumunda görev yapan toplam 66.130 infaz ve koruma memuru bulunuyor. Her beş mahkuma bir infaz ve koruma memuru düşerken, bu oran yüksek güvenlikli kurumlarda bire ikiye kadar düşüyor. Avrupa ortalaması ise bire 1.6. Bu durum, Türkiye’deki memurların iş yükünün Avrupa standartlarının üzerinde olduğunu gözler önüne seriyor.
İnfaz ve koruma memurları yalnızca güvenlik değil; rehabilitasyon, eğitim, sosyal hizmetler ve kriz yönetimi gibi birçok alanda aktif görev alıyor. Kurum içi isyan, firar girişimi ya da saldırı gibi olağanüstü durumlarda ise doğrudan müdahale yetkisine sahipler.
Raporda yer alan çarpıcı anket sonuçlarına göre, görüşme yapılan 231 infaz ve koruma memurunun:
%71’i mesleğin psikolojik anlamda yıpratıcı olduğunu belirtti.
%78’i fırsat bulursa mesleği bırakmak istiyor.
%84,5’i özlük haklarının yetersiz olduğunu düşünüyor.
%60’ı üniforma ve ayakkabı kalitesinden memnun değil.
%67,1’i görev yaptığı kurumda personel sayısının yetersiz olduğunu dile getirdi.
%80’den fazlası kamuoyunda mesleklerine yönelik algının olumsuz olduğunu belirtti.
Verilere göre, infaz ve koruma memurlarının %52’si lisans, %1,85’i yüksek lisans mezunu. Ancak bu eğitim düzeyi, iş doyumuna yansımıyor. Mesleki tatmin oranı yalnızca %51,5 seviyesinde.
Son yıllarda sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, teşvik ödemeleri ve fiili hizmet süresi zammı gibi iyileştirmeler yapılmış olsa da bu adımların sahadaki memnuniyeti artırmakta yetersiz kaldığı görülüyor.
Özellikle kırsal bölgelerdeki cezaevlerinde görev yapan personelin barınma sorunu kronikleşmiş durumda. Lojman kapasitesi artırılsa da hala birçok bölgede talebi karşılamıyor. Ayrıca, 2020’de yapılan güncellemeye rağmen üniforma kalitesi ve konforu hâlâ memurların en çok şikâyet ettiği konular arasında.
Raporun sonunda yer alan çözüm önerileri arasında şunlar öne çıkıyor:
Özlük haklarının iyileştirilmesi
Psikolojik destek mekanizmalarının artırılması
Eğitim ve kariyer planlamalarının güçlendirilmesi
Lojman yatırımlarının artırılması
Kamuoyunda meslek imajının düzeltilmesine yönelik kampanyalar yapılması
TİHEK raporuna göre infaz ve koruma memurlarının koşullarının iyileştirilmesi, sadece personel memnuniyeti için değil, aynı zamanda mahkûmların rehabilitasyonu ve insan haklarına uygun bir infaz sistemi için de kritik önem taşıyor. Kurumlar arası koordinasyonun artırılması ve yapısal reformların hayata geçirilmesi, ceza infaz sisteminin geleceği açısından hayati bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.