Zor şartlar altında görev yapan ve binlerce dosyadan sorumlu olan hakim ve savcılar son dönemde kararlarından dolayı eleştirilerin hedefi olmuştu. Bazı haber siteleri de hakim ve savcı kararlarıyla ilgili sert eleştirilerde bulunmuştu.
Bilindiği üzere ülkemizde en fazla sirkülasyona ve iş yoğunluğuna sahip bakanlık Adalet Bakanlığı (adliyeler, icra daireleri, denetimli serbestlik müdürlükleri ve cezaevleri)
Hakim ve savcılar tarafından kurulan HAKSAV Derneği, en son haber isimli haber sitesine hakim ve savcılar hakkında yapılan bazı haberlerden dolayı dava açıldığını duyurdu.
RESMİ AÇIKLAMA YAPILDI
Konuya ilişkin olarak HAKSAV'dan yapılan yazılı açıklama: En son haber . com isimli internet sitesiyle ilgili basın açıklaması:
İlgili haber sitesinin medyaya yansıyan yargılamalardan bağımsız olarak nerede ise her adli olayda hâkim ve savcıları karalamaya çalıştığı gözlemlenmektedir. Bu kapsamda toplumdaki cezasızlık algısını hâkim ve savcıların üzerine yıkmaya çalışmaktadırlar.
Haberlerdeki yorumlar bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Hâlbuki şüphelilerin veya sanıkların tutuksuz yargılanmasının ya da hükümlülerin cezalarının tamamını ceza infaz kurumunda çekmemesinin sebebi hâkimler ve savcılar değillerdir. Şüpheliler, sanıklar ve hükümlüler mevcut infaz rejiminde yer alan uygulamalar nedeniyle serbest kalmaktadırlar. 18 yaşından küçük olunması, denetimli serbestlik, koşullu salıverme vb. gibi uygulamalar bunlara örnek olarak verilebilir. Mevcut infaz yasalarını ise Türkiye Büyük Millet Meclisi yapmaktadır. Bu bağlamda daha önce on binlerce kişi affedilerek 2016, 2020 ve 2023 yıllarında tahliye olmuştur. Yani bir şüphelinin veya sanığın tutuklanmamasının ya da bir hükümlünün hapis cezasının tamamını ceza infaz kurumunda çekmemesinin sebebi hâkimler ve savcılar değillerdir.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107’inci maddesine göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yıl, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmi dört yıl, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını ceza infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanabilirler.
Kasten öldürme, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, işkence, cinsel saldırı, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk gibi suçları işleyenler de bu uygulamadan yararlandırılıyorlar fakat onlar cezalarının üçte ikisini ceza infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabiliyorlar.
Yani bir kişi, yukarıdaki süreleri doldurmuşsa suçlu olsa bile elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşabilir.
Yukarıdaki süreleri doldurmadan da bir kişi denetimli serbestlikle tahliye edilip elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşabilir. Bu bağlamda “2020’de TBMM tarafından çıkartılan 7242 sayılı kanun ile kamuoyunda bilinen adıyla COVİD-19 yasası ile yapılan düzenleme nedeniyle mahkemelerin 6 yıl hapis cezası verdiği bir hükümlü 1 gün dahi cezaevinde kalmadan tahliye edilmiştir. 2023’te yine TBMM tarafından çıkartılan 7456 sayılı kanun ile getirilen düzenleme sebebiyle mahkeme tarafından 20 yıl hapis cezası verilmiş hükümlüler 3 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 31/07/2023 tarihinde tahliye edilmişlerdir. Söz konusu kanunlar gereği bu işlemler yapılmak zorunda olup kanun gereği tahliye edilmesi gereken bir kişiyi 1 gün dahi fazladan içerde tutan hâkim ve savcılar soruşturma geçirmektedir.
Mahkemelerce çok yüksek cezalar verilse de örneklerde görüldüğü üzere Meclisin çıkardığı kanunlar sebebiyle suçlular dışarıya çıkmaktadırlar. Gece gündüz çalışıp suçluların ceza alması için emek harcayan polis, jandarma, katip, hâkim ve savcılar da meclisin çıkardığı kanunlar yüzünden emeklerinin boşa gitmesinden çok büyük üzüntü duymaktadırlar.
Görüldüğü üzere bu yaşanan olaylarda hâkimlerin veya savcıların bir kusuru bulunmamaktadır. Bu konuda yetki ve sorumluluk tamamen TBMM’ye aittir.
Ancak En son haber gibi bir takım medya organları bu durumu sürekli suiistimal etmektedirler. Örneğin Şehit Polis memurumuz Şeyda Yılmaz olayında Yunus Emre Geçti karakolda gözaltında iken kaçıp menfur eylemi gerçekleştirmiş olmasına rağmen sanki bu olayda hâkim veya savcıların kusuru varmış gibi ‘Polis bile adalete güvenmiyor, öfkesini katile poşet giydirerek dindiriyor’, ‘Bu dallamayı 26 kez serbest bırakan Hâkim-Savcı takımı da hesap verecek mi’ şeklinde haber yapmış, başka bir olayda 5 Ağustos tarihinde ailesi ile birlikte Ünye’de bir restorana yemek yemeye giden C. Savcımız M.Ş.K., Restoran sahibi ve çalışanlarca darp edilmiş, olayla ilgili En son haber . com yaptığı haberde ‘Savcı Bey mekana gitmiş boş yer yok diye alın alın hepsini içeri diye talimat vermiş’, ‘Hakim Savcı Saltanatı oluştu resmen’ şeklindeki haber içeriği ile halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayarak hâkim ve savcıları hedef göstermiş ve ayrıca mağdur olan savcımıza yönelik iftira atmış ve birçok benzeri olayda da hâkim ve savcıları karalamıştır.
Yine benzer bir olayda Dernek başkanımız Mustafa Polat tarafından hâkim ve savcılara özel kapalı bir Facebook grubunda yapılmış olan paylaşımı manşetine taşımış, özel hayatın gizliliğini ihlal etmiştir. Dernek başkanımız tarafından konuyla ilgili suç duyurusunda bulunulmuş, nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğinden içeriğin çıkartılması talep edilmiştir.
Bu ve benzeri nedenlerle En son haber . com isimli internet sitesi hakkında Dernek olarak suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyunun bilgilerine arz ederiz.
