Takipçilerimizden ricamız bu yazının tamamını sabırla okumalarıdır…
Kamuoyunda son 4 aydır ‘Genel AF’ söylentileri dolaşmaktadır. Google reklamlarından milyonlarca TL kazanan haber siteleri de yalan haberler ile sıcak gündem oluşturmaktadırlar. Genel AF konusuyla ilgili hiçbir resmi gelişme veya gündem bulunmamaktadır.
Terörist elebaşı abdullah öcalan üzerinden mahkumlar ve mahkum yakınları beklenti içerisine girmişlerdir. abdullah öcalan “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs” suçundan Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştır. İnfaz yasalarımıza göre bu cezanın tahliye tarihi kesinlikle bulunmamaktadır. Müddetnamede tahliye tarihi sekmesine ÖMÜR BOYU İNFAZ yazmaktadır. Adli kapsamda sıradan bir vatandaşın aldığı Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ise 2005 öncesi suçlar bakımından 20 yıl 1 gün, 2005 sonrası işlenen suçlar bakımından 30 yıl kapalı ceza infaz kurumunda infaz edildikten sonra tahliye işlemi uygulanmaktadır.
Ülkemizde bir suçluya verilebilecek en ağır suç Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Bu suçun literatürdeki karşılığı söylenmese de İDAM manasına gelmektedir.
abdullah öcalan’ın tahliye olabilmesine şu an hiçbir yasa izin vermemektedir, Ya Cumhurbaşkanı özel af ile tahliyesine olanak sağlayabilir ya da bir Genel AF ile ülkemiz ceza infaz kurumlarında bulunan bütün hükümlülerin tahliyesi ile öcalan’ın da tahliyesi mümkün hale gelebilir. Yoksa kendisi cezaevinde ölene kadar kalacaktır, kanun bunu söylemektedir.
Konumuz terörist elebaşısı öcalan değildir, kendisi veya sevenleri Adalet TV ailesi olarak asla muhatabımız olmamıştır, hiçbir zaman olmayacaktır da.
Ülkemizde Genel AF ilan edilmesi halinde ceza infaz kurumlarından “kesinlikle” tahliye olmaması gereken, tahliye olması durumunda 3-5 gün içerisinde tekrardan cinayet işleme potansiyeline sahip yüzlerce mahkum bulunmaktadır. Bu mahkumlar Etiler, Beşiktaş gibi lüks semtlerde gelir seviyesi “ultra” yüksek olan insanların başına bela olmamışlardır. Bu yazıyı okuyan, gelir seviyesi ortalamanın altında olan sizin gibi sıradan vatandaşların başına bela oldukları için ceza alarak içeri girmişlerdir. Bu azılı suçlular tahliye olmaları durumunda Etiler veya Beşiktaş gibi semtlerde lüks bir hayat sürmeyecekler, yine yeniden sizin gibi gariban vatandaşların ikamet ettiği sıradan mahallelere geri dönecekler. Yani yine sizlerin başınıza bela olacaklar.
Yukarıda kastettiğimiz kişiler adli kapsamda kasten öldürme suçundan Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış, yıllardır cezasını tek kişilik koğuşunda günde 3-4 saat bahçe havalandırmasında gökyüzünü gören mahkumlardır. Onlar suç işledikleri zaman haberlerde suç detaylarını izlerken “idam idam idam” diyen sizler şimdi “GENEL AF, GENEL AF, GENEL AF” demektesiniz. Genel AF ülkemize zarar verir, ceza infaz kurumlarında onlarca askerimizi şehit eden PKK, DHKP/C ve DEAŞ hükümlüleri, kafa kesen psikopatlar, ceset yakan caniler, gariban mahallesinde gariban vatandaşın 5 yaşındaki evladına tecavüz edip öldüren manyaklar, 15 Temmuz gecesi F-16’lardan bombalar yağdıran eski askerler ve buraya en az 10 sayfa yazı yazabileceğimiz ağır suçlular bulunmaktadır.
Genel AF söylemleri yerine; basit suçlar için infaz düzenlemesi, 2. Kez mükerrir suçlar için 4/3 indirim oranı, daha fazla denetimli serbestlik süresi gibi çözümler üretilebilir. Zaten ortalama 3-4 yılda 1 kez bu tarz düzenlemeler yapılmaktadır. Bunun tek nedeni de ceza infaz kurumlarında doluluk oranının fazla olmasıdır. Bunun dışında başka hiçbir nedeni bulunmamaktadır.
Ulusal basında haber sitelerinin daha fazla para kazanmak için ürettikleri sahte Genel AF haberleri amacına ulaşır ve asla tahliye olmaması gereken kişiler tahliye olursa bunun acısını sizler, çocuklarınız veya torunlarınız çekecektir. Bu gerçeği unutmayalım. Bireysel faydadan ziyade ülkemizin gelecek 50-100 yılına etki edebilecek olayları göz önünde bulunduralım. Unutmayalım, bu ülke hepimizin, gidecek başka ülkemiz yok, başka ülkeye gidecek ekonomik durumumuz da yok. Sahip çıkalım, şahsi çıkarlarımız uğruna geleceğimizi heba etmeyelim.
