10622,47%-1,54
42,23% 0,00
49,03% 0,40
5624,02% 0,75
9304,15% 1,40
Türkiye’de uzun süre gündemde kalan “sahte MİT mensubu” kumpası dosyasında yeni bir gelişme yaşandı. Cezaevinde tanıştığı kişiler tarafından kurulan organize bir planla yüz binlerce dolar dolandırılan iş insanının şikâyeti üzerine başlatılan soruşturmada, dönemin savcısı olan bir kamu görevlisi hakkında Yargıtay’da dava açıldı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde görülen dosyada, eski savcının “dolandırıcılık” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından cezalandırılması talep edildi.
Dolandırıcılık süreci cezaevinde başladı
Dosyanın temelini oluşturan olaylar, iş insanının 2014 yılında yurt dışından Türkiye’ye getirdiği 180 bin dolar nedeniyle gözaltına alınması ve yaklaşık 4,5 yıl tutuklu kalmasıyla başladı. Bu süreçte cezaevinde aynı koğuşta kaldığı bir kişiyle yakın temas kuran iş insanı, tahliye olduktan sonra da iletişimini sürdürdü. Cezaevinde tanıştığı bu kişinin, onu zamanla sahte MİT mensubu olduklarını iddia eden bir grupla tanıştırdığı belirlendi.
Söz konusu grup, iş insanının varlıklı olduğu iddiasını öne sürerek, kendisini devlet içindeki gizli bir dosya kapsamında “hedefte olduğu” şeklinde korkutmaya çalıştı. Bu yöntemle mağdurdan yüksek miktarlarda para talep edildi.
“Sorgu” bahanesiyle Ankara’ya götürüldü
İddiaya göre, mağdurdan ilk aşamada bir kafede 50 bin dolar alındı. Ardından, çakar takılı araçlarla Ankara’ya götürülen iş insanı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınlarında bir binaya sokularak sözde bir sorguya maruz bırakıldı. Bu süreçte kendisinden “dosyanın kapatılması” bahanesiyle 5 milyon dolara kadar çıkan taleplerde bulunuldu.
Ayrıca mağdur, Gebze’de 500 bin dolar teslim etti ve iki araç alımı için 720 bin TL ödedi. Dolandırıcı grup, Mart 2023’te de ek para talebinde bulundu.
Tehditler tırmandı, baskın görüntüsü verildi
Dolandırıcılık zincirinin ilerleyen aşamalarında, kendisini istihbarat görevlisi olarak tanıtan bir kişi mağduru arayarak tehditler savurdu. Bu kişinin de yer aldığı üç kişilik ekip, çakar takılı araçla iş insanının İstanbul’daki işyerine giderek, çalışanlar üzerinde baskı kurdu ve üst araması yaptı. Bu esnada mağdurun telefonla tehdit edildiği, ofise gelmesi için “12 saat süre” verildiği aktarıldı.
Polis operasyonu ile tutuklamalar gerçekleşti
Mağdurun şikayeti üzerine polis ekipleri 24 Şubat 2023’te operasyon düzenledi. Dolandırıcılık zincirinde yer aldığı tespit edilen üç kişi gözaltına alındı ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Bu kişiler hakkında “dolandırıcılık” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından verilen hapis cezaları istinaf aşamasında kesinleşti. Firari durumda olan bir şüphelinin dosyasının ise ayrıldığı öğrenildi.
Eski savcı hakkında Yargıtay’da dava
Olayın en dikkat çeken kısmı ise dosyaya adı karışan dönemin savcısı hakkında Yargıtay’da açılan dava oldu. Söz konusu kişinin, mağdurun işyerine giderek baskı kuran grup içinde yer aldığı suçlamasıyla yargılandığı bildirildi. Geçtiğimiz temmuz ayında görülen duruşmada esas hakkındaki mütalaa açıklandı ve eski savcının “dolandırıcılık” ile “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından cezalandırılması talep edildi.
Eski savcının, görevde bulunduğu dönemde terör ve örgütlü suçlarla ilgili önemli dosyalarda görev aldığı bilinirken, bu nedenle Yargıtay’da yargılanması zorunlu hale geldi.
Yargılama süreci devam ediyor
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin önümüzdeki duruşmalarda dosyaya ilişkin kararını vermesi bekleniyor. Hukukçular, olayın görevli bir savcıya uzanmış olmasının adalet sisteminde ciddi bir güven ihlali olarak değerlendirildiğini, bu nedenle dosyanın büyük önem taşıdığını ifade ediyor.