EL KAİDE TERÖR ÖRGÜTÜ, Örgütün stratejisi: İman, Hicret ve Cihat şeklindeki hususların örgüt stratejisinde öne çıkarılan unsurlar olduğu görülmektedir. Buna bağlı olarak; Usame Bin Ladin hem kendisinin hem de diğer ilişkili olduğu örgütlerin saldırılarını desteklemekte, bu kapsamda eylemcilerin; Afganistan, Sudan, Yemen ve Pakistan’da bulunan eğitim kamplarında ve barınaklarda eğitim almalarını sağlayarak, yetişen bu elemanları değişik ülkelerde “hücre” şeklinde yapılandırmakta ve oluşturulan hücreleri kendi başlarına eylem yapmaya bilinçli olarak teşvik etmektedir.
Ayrıca, bu grupları desteklemekle birlikte direk kontrol etmemekte, her birisi kendi bağımsız-yarı bağımsız gündemine sahip olabilmektedir. Usame Bin Ladin'in ölmesi ile terör örgütünün lideri konumuna gelen Eymen El Zevahiri, Suriye’ye örgüt mensuplarını yönlendirerek yeni bir cephe oluşturmuştur.
Örgütün bölgesel ve yerel örgütlenmeleri: Dünyadaki değişik İslam ülkelerinde faaliyet gösteren radikal İslamcı örgütlerden oluşmaktadır.
Bu örgütlerin bir kısmı direk olarak El Kaide çatısı altında faaliyet gösterirken bazılarını ise bu örgütle doğrudan veya dolaylı iltisaklarının bulunduğunu ifade etmek mümkündür.
Söz konusu örgütün çok sayıda ülke bağlantıları bulunan “bir uluslararası ağ” şeklinde yapılandığı ve eylemlerini belirli bir alanla sınırlandırmayarak, dünyanın hemen hemen her yerinde saldırılar düzenleyebildiği gözlenmektedir.
Günümüze kadar yapılan eylemlere bakıldığında çoğunluğunun İslam ülkelerinde gerçekleştirildiği, ABD’nin ise en büyük eylemlerin gerçekleştirildiği ülke olarak öne çıktığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere yasadışı EL-KAİDE Silahlı Terör Örgütü Türkiye unsurlarınca, 15 Kasım 2003 tarihinde Şişli ilçesinde bulunan BETH-İSRAEL SİNAGOGU ile Beyoğlu İlçesinde bulunan NEVE-ŞELOM SİNAGOGU’na, 20 Kasım 2003 tarihinde ise İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bulunan İNGİLTERE BAŞKONSOLOSLUĞU ile Beşiktaş İlçesinde bulunan HSBC BANK Genel Merkez binasına yönelik eş zamanlı bombalı intihar saldırıları düzenlenmiş olup, bu saldırılar kamuoyunda büyük infial uyandırmıştır.
Söz konusu eylem hitamı gözaltına alınan örgüt mensuplarının beyanları ve elde edilen belgelerden de anlaşılacağı üzere; Türkiye'den CİHAT maksatlı Pakistan ve Afganistan ülkelerine giden şahıslar, bu ülkelerde askeri kamplarda teorik (siyasi) pratik (askeri) eğitim almışlardır. Burada bulundukları süreç içerisinde EL-KAİDE terör örgütü ile organik bir bağ kurdukları ve örgütten aldıkları eylem talimatı ve maddi yardım ile Ülkemize dönerek eylem gerçekleştirmek üzere bir grup oluşturdukları ve 15 ile 20 Kasım eylemlerini gerçekleştirdikleri bilinmektedir.
09 Temmuz 2008 günü Sarıyer İlçesi İstinye Mahallesinde bulunan ABD İstanbul Başkonsolosluğu önüne gelen dört şahsın Konsolosluğu korumakla görevlendirilen Polis Memurlarına silahla ateş açması üzerine olay yerinde çatışma çıkmış, çıkan çatışma sonucunda 3 Polis Memuru Şehit olmuş, 1 Polis Memuru ve Trafik Vakfına ait çekici sürücüsü yaralanmış, güvenlik güçleri ile çatışmaya giren El-Kaide Terör Örgütü mensubu 3 terörist ölü olarak ele geçirilmiştir.
24 Ocak 2008 günü Gaziantep ilinde Gaziantep Emniyet Müdürlüğünce yasadışı EL-KAİDE örgütüne yönelik olarak yapılan bir operasyon neticesinde, örgüt mensupları ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 1 polis memuru şehit olmuş, 4 polis memuru ise yaralanmıştır.
Operasyon sonrası çatışmanın çıktığı örgüt evinde 2 örgüt mensubu ölü olarak ele geçirilmiş, devam eden operasyonlarda ise 25 örgüt mensubu yakalanarak adli makamlara sevk edilmişlerdir.
Türkiye ve Uluslararası düzeyde faaliyet gösteren El-Kaide Terör örgütünün, üst yönetim organı haricinde,
1. Çok Uluslu Hücreler,
2. Mücahitler-Mücahit Gruplar,
3. Bölgesel -Yerel Örgütlenmelerden oluştuğu,
Bölgesel ve yerel grupların kendi imkanlarıyla yerel bazda kurulduğu ve faaliyet gösterdiği, bu örgüt ve grupların bir kısmı direk olarak El Kaide çatısı altında bir kısmının ise El Kaide ile zaman içerisinde lokal düzeyde irtibata geçerek faaliyet gösterdiği bilinmektedir.
Yerel örgüt ve gruplardan ideolojik olarak El Kaide’ye yakın olanların (Özellikle Selefi-Vehhabi çizgideki radikal referanslara sahip gruplar) örgüt tarafından daha kolay eylemlere kanalize edilebildiği, cihat bölgelerine talep edilen her tür yardımın radikal gruplar içerisinde faaliyet gösteren şahıslar tarafından İslam'a ve mücahitlere eleman ve yardım şeklinde algılandığı, bu çerçevede örgütlere bilerek veya bilmeyerek lojistik destek noktasında yardımlarda bulunulduğu bilinmektedir.
