Dünya Melek Yatırım Forumu 2022 Akdeniz Kongresi oturumlarla devam etti

Antalya Organize Sanayi Bölgesi Teknopark ev sahipliğinde Kundu tesisler bölgesindeki bir otelde düzenlenen kongre kapsamında "Nelson Mandela Vakfı Diyalog Toplantısı: Başka Bir Açıdan Göçmenler" konulu panel gerçekleştirildi.

Nelson Mandela Vakfı CEO'su Sello Hatang'in moderatörlüğündeki panelde, göçmenlerin yaşadıkları sorunlar, ülkesini terk etmek zorunda kalarak başka ülkelere gidenlerin hikayesi ve bu alanda yapılması gerekenler ele alındı.

Hatang, mültecilerin seçimleri kazanmak için bile kullanılabildiğini belirterek, mültecilerin gittikleri ülkelerde zorluğun kaynağı olarak görüldüğünü anlattı.

Bu algının değişmesi gerektiğini anlatan Hatang, "Günümüzde mültecileri dünyanın reçetesi olarak düşünecek olursak onlara muamelemiz konusunda tutumlarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Onlar da biz de insanız. Ben insan olduğum için benim. Mültecileri insan olarak görmeye başlamamız gerekiyor." dedi.

Suriye'nin ilk astronotu Muhammed Ahmed Faris de kongrede uzay tecrübelerinden ziyade evini terk etmek zorunda kalan mültecileri anlatacağını söyledi.

Evini, ailesini terk etmenin zorluğunu anlatan Faris, "Ölme korkusu, güvenlik ve barışın olmaması. Ekonomik baskı, özgürlüğün ve insan onurunun olmaması. Ülkemi neden terk ettim? Suriye'nin kültürünü herkes bilse de ben kendi gözlerimle tanık oldum uçakların ülkemi nasıl parçaladığını. Önümde bir roketin düştüğünü, ülkemi, benim şehrimi paramparça ettiğini gözlerimle gördüm." diye konuştu.

Mültecilerin her zaman olumsuz gibi algılansa da olumlu etkilerinin de olduğunu ifade eden Faris, mültecilerin kültürel ve ekonomik hayata olumlu etkilerinin olduğunu söyledi.

Mültecilerin fikirlere katkı sunduğunu vurgulayan Faris, şunları kaydetti:

"Çok fazla bilgi birikimi olduğu için Kanada'da veya ABD'de de göçmenlerden istifade ediliyor. Göçmenler toplumda önemli fikirlere sahipler. Göçmenlerle ilgili olumsuz algılar var ama pozitif de algılandığına dair çok fazla örneğim var. Tüm insanlık için bir ev düşünün. Evin bir odası patlarsa tüm odalar dağılır. Hepimiz Rusya-Ukrayna savaşından dolayı korkuyoruz ama hepimiz bu kötü tecrübeyi Irak'ta, Yemen'de, Libya'da yaşadık. O yüzden lütfen bu konuda tüm insanlığa yardım edin."

- "Mülteci olunca kimse önemsemiyor"

İsveç Avesina Yatırım Grubu ve Zand Vakfı Kurucu Başkanı İranlı Shori Zand ise mülteci olarak çok farklı yollardan geçtiğini, eğitim düzeyi ne olursa olsun mülteci olunca kimsenin önemsemediğini dile getirdi.

Mültecinin gittiği yerde kendisini inşa edemediğini anlatan Zand, "İsveç'e geldiğimde her şey değişti. Olumlu girdilere, inovasyona, sosyal ve siyasi inovasyona da ihtiyacımız var. 'Mülteci' terimini sevmiyorum, hareket halinde olan insanlar demeyi tercih ediyorum. Savaştan, açlıktan kaçıyorlar." dedi.

Kişinin sadece kendisi için değil toplum için de faydalı şeyler yapması gerektiğini belirten Zand, İsveç halkının kendisinin yeteneklerini, kapasitesini gördüğünü belirtti.

Zand, çok zorlu bir dönemden geçildiğini, savaşların yaşandığını, ırkçılığın arttığını vurgulayarak, sadece Orta Doğu'da değil Avrupa'da da zor bir ekonomik süreçten geçildiğini aktardı.

- "Dijital çözümlerden yararlanmak önemli"

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar da salgınla başlayan süreçte işletmelerin ve girişimcilerin, iş modellerini yeniden düşünmek ve dönüştürmek zorunda kaldığını söyledi.

Dijital dönüşümün toplum ve ekonomi için yaratacağı etkiyi ve beraberindeki sonuçları çok iyi analiz etmek gerektiğini anlatan Bahar, şunları kaydetti:

"Dijital dönüşüm endüstriyel alanlarda faaliyet gösteren şirketler için de vazgeçilmezdir. Şirketlerin benimsediği iş modelleri, Endüstri 4.0 veya dijital ekonominin taleplerine uyum sağlamak için değiştiğinden, akıllı ekonomi altında girişimcilik ve inovasyon ekosistemlerini desteklememiz gerekmektedir. Şirketlere, yeni müşterilere ulaşmak, bölgesel ve küresel pazarlara açılmak için dijital çözümlerden yararlanmaları konusunda atılacak adımları ve önerileri yine bugün ve yarın kongremizde detaylı bir şekilde tartışacağız."

Turizmin artık bir tatil süreci olarak değil, yaşam biçimi olarak benimsendiğini vurgulayan Bahar, 2018'de kurdukları Antalya OSB Teknopark'a bugün itibarıyla 12 spin-off şirketin teknoparka kabul edildiğini söyledi.

Öten yandan programda, Ekonomik Kalkınma ve Küresel Ortaklık anlaşmaları imzalandı.