Yapay zekâ teknolojilerindeki liderliğiyle dikkat çeken OpenAI, Apple’ın efsanevi tasarımcısı Jony Ive ile birlikte teknoloji dünyasında büyük bir devrimin kapısını aralamaya hazırlanıyor. Uzun süredir gizlilikle yürütülen projeden ilk detaylar kamuoyuna sızdı. Geliştirilen yeni nesil yapay zekâ destekli cihaz, bugüne kadar alışık olduğumuz akıllı telefon ya da gözlük formatlarını tamamen geride bırakacak.
OpenAI ve Jony Ive’ın iş birliğiyle tasarlanan bu aygıt, alışılmış tüm mobil cihaz kategorilerinden farklı bir noktada konumlanıyor. Ne bir akıllı telefon ne de bir giyilebilir gözlük olan cihaz; minimal, sade ve kompakt bir tasarıma sahip olacak. Cebe kolayca sığabilecek kadar küçük olan bu ürün, yapay zekâ destekli özellikleri sayesinde sahibine adeta bir dijital asistan gibi eşlik edecek.
İddialara göre cihaz, kullanıcıların çevresini gerçek zamanlı olarak algılayabilecek. Bu yönüyle yalnızca bir yardımcı değil, aynı zamanda sürekli öğrenen bir dijital yoldaş olacak. Kullanıcının sesinden, jestlerinden ve günlük alışkanlıklarından öğrenerek zaman içinde kişiselleşen bir deneyim sunacak.
OpenAI CEO’su Sam Altman ile Apple’ın eski baş tasarımcısı Jony Ive, geliştirdikleri bu yenilikçi ürünün önemini “iPhone ve MacBook’tan sonraki üçüncü devrim” sözleriyle vurguladı. Altman, cihazın yalnızca bir donanım değil; yapay zekânın insanlar arası etkileşime entegre olduğu bir deneyim dünyası sunacağını belirtiyor. Bu yönüyle ürün, kullanıcıların hem dijital hem fiziksel dünyayla etkileşimini derinleştirecek.
OpenAI’nin bu yeni nesil yapay zekâ cihazıyla hedefi oldukça iddialı: Cihazın piyasaya çıktıktan sonra tarihin en hızlı 100 milyon satış barajını aşan ürünü olması bekleniyor. Bu satış hedefi, yalnızca ürünün teknik gücü değil, aynı zamanda oluşturulacak bütünsel donanım-yazılım ekosistemiyle de desteklenecek. OpenAI, Apple’ın oluşturduğu kapalı ekosisteme benzer bir yapıyı kendi markası altında inşa etmeyi planlıyor.
Bu cihaz yalnızca bir donanım hamlesi değil; aynı zamanda OpenAI’ın uzun vadeli stratejik hedefinin de bir parçası. Şirket, bu proje ile birlikte yalnızca yazılım üreticisi değil, aynı zamanda güçlü bir donanım üreticisi olarak konumlanmak istiyor. Nihai hedef: OpenAI’ı Apple, Microsoft ve Amazon gibi teknoloji devleriyle aynı ligde konumlandırmak ve 1 trilyon dolarlık bir değerlemeye ulaşmak.
Cihazın 2026 yılının son çeyreğinde piyasaya sürülmesi planlanıyor. Bu tarihe kadar geliştirme süreci gizlilik içerisinde sürdürülecek ve dünya çapında büyük bir lansmanla tanıtılması bekleniyor.
Bu gelişmenin teknoloji dünyasında heyecan yaratmasının en büyük nedeni, Jony Ive gibi bir tasarım ikonunun projede yer alıyor olması. iPhone, iPad, MacBook gibi çağ açan ürünlerin arkasındaki yaratıcı zihin olan Ive, 2019’da Apple’dan ayrılmış ve LoveFrom adlı kendi tasarım stüdyosunu kurmuştu.
Jony Ive’ın estetik anlayışı, insan-merkezli tasarım felsefesi ve fonksiyonel sadelik konusundaki uzmanlığı, OpenAI’ın güçlü yapay zekâ motorlarıyla birleşince ortaya gerçekten farklı bir cihaz çıkması bekleniyor. Bu iş birliği, teknoloji dünyasında sadece yeni bir cihaz değil, aynı zamanda kullanıcı deneyiminde yeni bir paradigma yaratabilir.
Her ne kadar cihazla ilgili tüm detaylar henüz açıklanmamış olsa da teknoloji kulislerinde bazı öne çıkan beklentiler konuşuluyor:
Yapay Zekâ Asistanı: Cihaz, GPT-5 ya da daha üst sürümle entegre edilmiş, offline çalışabilen bir dil modeliyle desteklenecek. Böylece anlık konuşmalar, çeviriler, planlamalar cihaz üzerinde yapılabilecek.
Gerçek Zamanlı Görü Algısı: Cihaz, tıpkı bir insan gibi çevresindeki nesneleri algılayarak anlamlandıracak. Bu sayede anlık kararlar verebilecek ve yönlendirme yapabilecek.
Minimalist Donanım Tasarımı: Fiziksel olarak küçük boyutlarda olacak ama güçlü işlem gücü, mikro hoparlörler ve mikrofonlar barındıracak.
Veri Gizliliği Odaklı Sistem: OpenAI, bu yeni cihazın gizlilik politikaları açısından da yüksek standartlara sahip olacağını belirtiyor. Kullanıcı verileri şeffaf şekilde işlenecek ve kişisel bilgiler güvenli biçimde korunacak.
