10940,6%0,36
40,68% 0,09
47,58% 0,35
4414,41% 0,27
7059,19% 0,00
Danıştay 1. Dairesi, Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde oluşturulan Yetkili Kurul tarafından verilen men-i muhakeme kararını, usule ve mevzuata aykırı bulduğu gerekçesiyle iptal etti. Daire, ceza soruşturmalarında şahsilik ilkesine dikkat çekerek, karar metinlerinde şüphelinin adı, soyadı ve görevinin açıkça belirtilmesi gerektiğini vurguladı.
Danıştay, ayrıca kararların gerekçesiz olamayacağını, sadece "dosyanın incelendiği" yönünde genel ifadelerle geçiştirilen değerlendirmelerin hukuken yetersiz olduğunu ifade etti.
Dosyada yer alan şikâyette bir araştırma görevlisinin kanal tedavisinde hatalı müdahalede bulunduğu, hastanın zarar gördüğü ve kilo kaybı yaşadığı belirtilmişti. Üniversite kurulu, şüpheli hakkında gerekçe belirtmeden ve isim vermeden men-i muhakeme kararı verdi.
Ancak Danıştay, 4483 sayılı Kanun’a atıfla, Kurul kararlarının her şüpheli için kişiye özel olması gerektiğini, "adı geçen şüpheli" gibi genelleştirilmiş ifadelerin, ceza hukukunun şahsilik ilkesiyle bağdaşmadığını belirtti. Kurulun bu gibi kararlarında, şüphelinin kimliği, görevi ve işlediği iddia edilen fiilin açıkça ve ayrı ayrı gerekçelendirilerek yazılması zorunluluğuna işaret etti.
Danıştay kararında, soruşturma dosyasında yer alan matbu ifadelerle – örneğin “evraklar incelendi”, “ifadeler alındı” gibi – yapılan değerlendirmelerin hukuken yetersiz olduğu belirtildi. Kurulların, fezlekelerdeki kanaatleri sadece onaylamasının yeterli olmayacağına; delil, olay ve kişi bazlı somut gerekçelerle karar vermesi gerektiğine dikkat çekildi.
Danıştay 1. Dairesi, 23.10.2023 tarihli men-i muhakeme kararını, şüphelinin açık kimliği belirtilmeden ve gerekçe içermeden alındığı gerekçesiyle iptal etti. Üniversiteye, mevzuata uygun şekilde gerekçeli ve kişisel bir karar hazırlanması, karar türüne göre şikayetçiye ve şüpheliye tebligat yapılması, sonrasında belgelerin Danıştay’a tekrar iletilmesi talimatı verildi.
Kararlar kişiye özel olmalı: “Adı geçen, şüpheli” gibi soyut ifadeler yerine tam isim ve görev bilgisi yer almalı.
Gerekçe şart: “Dosya incelendi” gibi matbu ifadeler karar gerekçesi olarak kabul edilemez.
Fezleke yetmez: Karar, sadece soruşturmacının kanaatine dayanarak verilemez. Kurul kendi incelemesini yapmalı.
Ceza hukukunda şahsilik esastır: Her şüphelinin eylemi ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Bu karar, kamu kurumlarında yürütülen disiplin ve ceza soruşturmalarında alınan kararların şeffaf, kişiye özel ve gerekçeli olmasını zorunlu kılan yargı içtihadı niteliğindedir.