11238,36%0,44
42,58% 0,05
49,53% -0,07
5757,84% 0,38
9278,67% -0,18
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Aralık İnsan Hakları Günü yaklaşırken yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yalnızca kendi sınırları içinde değil, küresel ölçekte de insan hakları ve insan onurunun savunulması için mücadele verdiğini söyledi. AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programı kapsamında konuşan Erdoğan, Türkiye’nin tarihsel ve kültürel mirasından aldığı güçle mazlum coğrafyalara destek olmaya devam edeceğini vurguladı.
Erdoğan, konuşmasının başlangıcında 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü kutlayarak, “Dünyanın neresinde olursa olsun insan onuru çiğneniyorsa, biz orada ses vermek zorundayız. Kalbi bizimle atan tüm mazlum ve mağdurlara dayanışma mesajlarımı iletiyorum” dedi. Türkiye’nin dış politikada insani duruş sergileyen nadir ülkelerden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, Filistin’den Sudan’a kadar birçok bölgede yaşanan acıları hatırlatarak uluslararası kamuoyuna sorumluluk çağrısı yaptı.
Konuşmasında özellikle savaş ve çatışmaların ağır bedelini ödeyen çocuklara dikkat çeken Erdoğan, Gazze’de devam eden insani dramı gündeme taşıdı. “İnsanlığın gözü önünde yaşanan bu trajedide Filistin halkının izzetli mücadelesini bir kez daha saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin insani diplomasi çabalarını sürdüreceğini belirtti. Sudan’daki istikrarsızlıktan etkilenen sivillere de seslenen Erdoğan, tüm mazlum halklara yönelik dayanışma mesajlarını yineledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin insan hakları alanındaki mücadelesinin sadece dış politikayla sınırlı olmadığını, geçmişte yaşanan anti-demokratik dönemlerin ağır bedellerinin bugün hâlâ ödendiğini söyledi. “İnsan hakları cellatlarının ülkemize, milletimize, demokrasimize ve sosyal barışımıza çıkardığı faturalar henüz kapanmış değil” sözleriyle özellikle darbe dönemlerine ve vesayet anlayışına dikkat çekti.
Erdoğan, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunun bedelini milletin ödediğini, buna rağmen güçlü bir reform iradesinin her zaman sürdüğünü ifade ederek, insan hakları ve özgürlüklerin geliştirilmesi konusunda kararlı duruşlarını hatırlattı.
Konuşmasının siyasi bölümünde CHP Genel Başkanı’na yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, muhalefetin geçmişle yüzleşmek yerine kişisel ve tarihi polemiklere yöneldiğini belirtti. CHP liderinin, Sarıkamış şehidi dedesi üzerinden kendisine yönelik açıklamalar yaptığını söyleyen Erdoğan, “Her köşeye sıkıştığında ya topu taca atıyor ya saldırganlaşıyor ya da saçmalıyor” diyerek tepki gösterdi. Gençlik kollarının bu açıklamalara gerekli yanıtı verdiğini de dile getirdi.
Erdoğan, tek parti döneminin yanlış uygulamalarına atıf yaparak, insan haklarının Türkiye’nin kültürel kodlarında zaten var olduğunu söyledi. “Eşref-i mahlûkat olan insana saygı göstermek, insan onurunu korumak ve yaratılıştan gelen haklarının kullanımını temin etmek bizim medeniyetimizin temelidir” sözleriyle, insan hakları yaklaşımının ideolojik değil, köklü bir medeniyet anlayışına dayandığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Türkiye’nin hem bölgesel hem küresel anlamda adalet, merhamet ve insan onuru mücadelesinin süreceğini vurguladı. İnsan hakları alanında yapılan reformların ve insani diplomasi çalışmalarının Türkiye’yi uluslararası platformlarda daha görünür ve etkili bir aktör haline getirdiğini ifade eden Erdoğan, toplumsal barışın güçlendirilmesi için de çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.
Türkiye’nin demokratikleşme ve hukuk devleti ilkesinden geri adım atmayacağını belirten Erdoğan, “Güçlü Türkiye, sadece kendi vatandaşları için değil, insanlık için de bir umut ışığı olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.