9922,98%5,51
39,81% -0,23
46,80% -0,19
4206,36% 0,15
6644,83% -1,42
İran Yargısı’na bağlı Mizan Haber Ajansı, 23 Haziran tarihinde gerçekleşen saldırıyla ilgili resmi açıklamayı pazar günü kamuoyuna duyurdu.
Yargı Sözcüsü Asgar Cihangir'in verdiği bilgilere göre, hayatını kaybedenler arasında cezaevi görevlileri, askerler, mahkumlar, mahkum yakınları ve cezaevi çevresinde yaşayan siviller yer alıyor. Cihangir, saldırıyı “terör eylemi” olarak niteleyerek, İsrail’in bu saldırıyla insan hakları ve uluslararası hukuk ilkelerini bir kez daha hiçe saydığını ifade etti.
Yetkililerin verdiği bilgilere göre saldırıda yalnızca cezaevinin ana bölümleri değil; revir, teknik servis birimi, mühendislik bölümü ve ziyaretçi kabul alanı da doğrudan hedef alındı. Bu durum, saldırının sivil kayıpları artıracak şekilde bilinçli olarak planlandığı iddialarını güçlendirdi.
Yargı Sözcüsü Cihangir, saldırının cezaevinin çevresinde bulunan binalarda da büyük yıkıma yol açtığını belirtti. Bölge sakinlerinden çok sayıda kişinin ciddi şekilde yaralandığı ve altyapının büyük oranda tahrip olduğu açıklandı. İran yönetimi, yaşananları "çok yönlü bir savaş suçu" olarak nitelendiriyor.
İran’ın başkenti Tahran’da yer alan Evin Cezaevi, 1972 yılında Şah döneminde inşa edilmiş ve ülkenin en tartışmalı cezaevlerinden biri haline gelmiştir. Başlangıçta siyasi mahkumların tutulması amacıyla kurulan bu cezaevi, zamanla İran İslam Devrimi sonrası rejim karşıtlarının, gazetecilerin, akademisyenlerin ve sivil toplum aktivistlerinin de tutulduğu yer olarak ün kazanmıştır.
Evin Cezaevi, yıllar boyunca İran’daki insan hakları ihlalleriyle gündeme gelmiştir. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kuruluşlar, burada mahkumlara yönelik işkence, kötü muamele ve tecrit gibi uygulamaları defalarca raporlamıştır.
Cezaevi aynı zamanda birçok çifte vatandaş ve yabancı uyruklunun da tutulduğu yer olarak bilinmektedir. Fransa, ABD, Birleşik Krallık ve Almanya gibi ülkeler, zaman zaman kendi vatandaşlarının bu cezaevinde hukuka aykırı şekilde tutulduğunu ileri sürerek İran’a diplomatik tepkiler vermiştir.
2000’li yıllarda Evin Cezaevi’nde bazı altyapı iyileştirme çalışmaları yapılsa da, uluslararası kamuoyu nezdinde cezaevi hâlâ baskı ve insan hakları ihlallerinin simgesi olmaya devam etmektedir.