Alcatraz'dan Kaçmak İmkânsızdı... Ta ki 1962'ye Kadar
Uzun yıllar boyunca “kaçılması imkânsız” olarak anılan Alcatraz Hapishanesi, bu ünvanıyla efsaneleşmişti. Ancak 1962 yılında yaşanan bir kaçış girişimi, hem Amerikan kamuoyunu hem de FBI’ı derin bir bilinmezliğe sürükledi. Gerçekten de bu yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumundan kaçmak mümkün müydü?
Tarihi Kaçış: 11 Haziran 1962
Frank Morris ile kardeşler John ve Clarence Anglin, yıllara yayılan sabırlı bir planla hapishanenin tarihine damga vuran bir kaçışa imza attılar. Bu 3 mahkum, son derece basit araçlar kullanarak hücrelerinin arkasındaki havalandırma boşluklarını oymaya başladılar. Kaşık, çatal gibi sıradan eşyalarla yapılan bu çalışmalar, her gece hapishanede müzik yayını yapıldığı saatlerde yürütüldü; böylece gürültü fark edilmedi.
Mahkumlar, firar gecesi hücrelerine sabun ve kağıt hamurundan yapılmış, kendilerine benzeyen sahte başlar yerleştirdiler. Bu sayede gardiyanlar sabah kontrolünde hiçbir eksiklik fark etmedi. Tünelden dışarı çıkan üçlü, yağmurluklardan yaptıkları ilkel bir şişme botla San Francisco Körfezi'ne açılarak izlerini kaybettirdi.
Peki, Sonra Ne Oldu?
FBI yıllar süren bir soruşturma yürüttü. Resmî açıklamalara göre kaçakların büyük olasılıkla boğulduğu ve cesetlerine ulaşılamadığı belirtildi. 1979 yılında dosya kapatıldı. Ancak zaman içinde ortaya çıkan bazı bilgiler, kaçışın başarılı olduğu ihtimalini gündemde tutmaya devam etti.
Polis ekiplerinin soruşturmada edindiği bulgular:
-Anglin kardeşlerin ailesine ulaştığı öne sürülen kartpostallar
-1975 yılında Brezilya’da çekildiği iddia edilen bir fotoğraf
-2013’te FBI’a gönderilen ve “Ben Frank Morris’im” diye başlayan bir mektup
Tüm bu gelişmeler, Alcatraz'dan gerçekten firar etmek mümkün olup olmadığı sorusunu bugün bile gizemini koruyacak şekilde açık bırakıyor.