10966,01%-0,64
42,45% 0,02
49,67% 0,26
5731,01% -0,15
9298,41% -0,26
Bazilika, kökeni Antik Roma’ya dayanan, ilk olarak kamusal toplantı ve ticaret yapıları olarak kullanılan geniş, dikdörtgen planlı yapılardır. Roma İmparatorluğu döneminde halkın toplanması, mahkemelerin yapılması, ticari görüşmelerin gerçekleştirilmesi gibi birçok sosyal ve idari amaçla kullanılmıştır. Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte bazilikalar kilise mimarisinin temel modeli hâline gelmiştir.
“Bazilika” kelimesi Yunanca basiliké stoa (kralî salon) ifadesinden gelir. Bu ifade, yapının büyüklüğünü ve kamu işlevini vurgular.
Bazilikalar genellikle belirli bir plan tipine sahiptir:
En karakteristik özellik, uzunlamasına dikdörtgen bir plana sahip olmalarıdır.
İç mekân, nef adı verilen uzun bölümlere ayrılır:
Orta nef en geniş ve en yüksek bölümdür.
Yanlarda genellikle iki veya daha fazla yan nef bulunur.
Çatı seviyesinde orta nef yan neflerden yüksek olduğu için üst pencereler (clerestory) ile doğal ışık alınır.
Yapının bir ucunda, genellikle doğu yönünde yarım daire biçimli apsis bulunur. Hristiyan döneminde apsis, altarın yer aldığı kutsal bölgedir.
Bazilikaların girişinde nartex adı verilen geniş bir hol yer alır.
Bazı erken dönem bazilikalarda, yapının önünde sütunlarla çevrili bir avlu (atrium) bulunur.
Roma’da bazilikalar:
Mahkeme binası
Ticaret ve toplantı salonu
Kamu yönetim alanı
gibi işlevlere sahipti.
M.S. 4. yüzyıldan itibaren Hristiyanlık resmî din olunca,
bazilika planı kiliseler için ideal kabul edildi.
Bu dönemde:
Apsis bölümü altar için düzenlendi.
İç mekân dini törenlere uygun hâle getirildi.
Haç planına yaklaşan yeni düzenlemeler gelişti.
Bazilika tipi, Orta Çağ boyunca Avrupa’daki büyük katedrallerin temelini oluşturdu. Gotik dönemde yükselen kemerler ve vitray pencereler eklenmiş olsa da, temel plan aynı kaldı.
Aziz Petrus Bazilikası (Vatikan)
Aziz John Lateran Bazilikası (Roma)
San Vitale Bazilikası (Ravenna)
Santa Maria Maggiore (Roma)
St. John Bazilikası (Selçuk – İzmir)
Aziz Polikarp Bazilikası kalıntıları (İzmir)
Aya Sofya (ilk yapısı bazilika planındaydı)
İznik Göl Bazilikası (Basilica Neophytos)
İznik Bazilikası, 2014 yılında İznik Gölü’nün suları altında tesadüfen keşfedilen ve Türkiye’nin en dikkat çekici arkeolojik buluntularından biri hâline gelen erken dönem Hristiyanlık yapısıdır.
Tahmini olarak M.S. 4. yüzyılda inşa edilmiştir.
Aziz Neophytos’a adandığı düşünülmektedir.
740 yılındaki büyük İstanbul depreminde çöktüğü ve zamanla su altında kaldığı kabul edilir.
Planı klasik bir Roma bazilikası düzenindedir: orta nef, iki yan nef ve apsis.
Su seviyesi altında kaldığı için doğal olarak korunan zengin mozaik ve duvar kalıntıları hâlen incelenmektedir.
Bazilikada erken dönem Hristiyanlık ritüellerine ait yapıların izleri bulunmuştur.
“Su altı arkeoloji müzesi” hâline getirilmesi için çalışmalar yürütülmektedir.
Hem kültürel hem dini tarih açısından büyük öneme sahiptir.
UNESCO geçici listeye alınması için girişimler yapılmıştır.