Altınbaş Üniversitesinden KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'a fahri doktora

İstanbul'daki Altınbaş Üniversitesi tarafından düzenlenen bir törenle Tatar'a, "Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler" alanında "fahri doktora" unvanı verildi.

Tatar, Altınbaş Üniversitesi öğrencileri ile geçmişten bugüne Kıbrıs Türklerinin Ada'da varoluş mücadelesi ile ilgili açılış dersi verdi.

Tatar, Kıbrıs adasının bir Yunan adası olmaması için direndiklerini belirterek, uluslararası görüşmeler ve federal çözüm arayışları nedeniyle 50 yıl zaman kaybettiklerini söyledi.

1571’den beri Türkiye’nin Ada'da hukuktan kaynaklanan hakları olduğunu kaydeden Tatar, tüm engellemelere rağmen Türkiye’nin Kıbrıs'ta hak, hukuk ve garantör ülke konumunun halen devam ettiğini dile getirdi.

Muhalif kesimlerin “Ersin Tatar seçilmiş olabilir ama Kıbrıs Türk halkının haklarından ziyade Türkiye’nin haklarını savunuyor.” şeklindeki eleştirilere yanıt veren Tatar, şöyle devam etti:

"Ben Türkiye’nin haklarını savunmaktan gurur duyuyorum. Burada oynanan çok büyük bir oyun var. Kıbrıslılık diye bir millet yoktur. Kıbrıs Türk halkı vardır. Türkiye ile tarihten gelen bağlarımız, tarihten gelen uluslararası anlaşmalar, haklar, hukuklar bir bütün olarak korumak zorundayız. Bu nedenle her zaman söylediğim gibi Türk halkı ile Kıbrıs Türk halkı bu bölgedeki hakların korunması için birlikte hareket etmek zorunda. Türkiye ile belirlediğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. Türkiye ile Kıbrıs Türk halkı et ve tırnak gibidir."

- "Zamanı geldiğinde uluslararası tanıma gerçekleşecektir"

Tatar, Kıbrıs meselesinin müşterek bir dava olduğunun, dolayısıyla Türkiye’nin bu milli dava dışında tutulmasının mümkün olmadığının altını çizdi.

Kıbrıs Türk halkının varlığını sürdürmek için Türkiye’nin desteğine ihtiyacı olduğunu dile getiren Tatar, federasyon seçeneği, Ada'nın güvenliğinin Avrupa Birliği'ne (AB) verilmesi, Türkiye’nin Ada'dan asker çekmesi ve garantör olmaktan çıkarılması gibi söylemlerin tamamen tarihe karıştığını belirtti.

Tatar, kendi cumhurbaşkanlığı döneminde Kıbrıs davasını milli bir politika üzerinden devam ettirmekte kararlı olduğunu vurgulayarak, milli duruş dışında yürütülecek tüm politikaların Türk varlığının Ada'da yok olması anlamına geleceğine dikkati çekti.

Türkiye ile birlikte Doğu Akdeniz’deki haklarından vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Tatar, “Doğu Akdeniz’deki zenginliklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Mavi Vatan’daki haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Dolayısıyla bu konuda birlikte hareket etmeliyiz. Dolayısıyla bu hakları yok sayan hiçbir siyaset kabul edilemez, edilmemelidir ve edilmeyecektir.” dedi.

Türkiye'nin Ada'dan çıkarılmasına yönelik uluslararası oyunların halen devam ettiğine dikkati çeken Tatar, "Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının haklarının uluslararası statüye göre belirlenmesi koşuluyla ancak Ada'da bir görüşme mümkün olabilir." ifadelerini kullandı.

Türk ulusu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Kıbrıs'ta egemenlik temelli bir siyasetin yürütüldüğünü söyleyen Tatar, şunları kaydetti:

"Kıbrıs Türk halkına ambargo ve izolasyonlarla hala zulüm yapılıyor. Tüm uluslararası platformlarda bu konuyu gündeme getiren ve KKTC’nin dünyada tanınması için çaba gösteren Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Sayın Erdoğan, Ada'da yürüttüğümüz milli siyasete de destek veriyor. KKTC gerçeği bir hakikattir. Zamanı geldiğinde uluslararası tanıma gerçekleşecektir. Kimse artık 60 yıl sonra bandı geriye sarıp KKTC'de başka bir anlayış, başka bir model uygulamaya koyamaz."

- "Kıbrıs Sevdası kitabı, Kıbrıs davasına büyük katkı sağlayacak"

Tatar, Altınbaş Üniversitesindeki etkinliğin ardından İstanbul Ticaret Odası'nda (İTO) düzenlenen "Kıbrıs Sevdası- Ateşi Hiç Sönmeyen Ülkünün Peşinde Geçen Ömürler ve Ersin Tatar" adlı kitabın tanıtım toplantısına katıldı.

İTO’nun Eminönü Merkez Binası’nda gerçekleştirilen toplantıda İTO Başkanı Şekib Avdagiç'e kitabın yayınlanmasından dolayı teşekkür eden Tatar, kitabın elektronik ortamda yayınlanmasından da büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Tatar, Kıbrıs Sevdası kitabında yer alan mesajların dünyayla paylaşılmasının Kıbrıs davasına büyük katkı sağlayacağını ifade ederek, şunları söyledi:

"Çünkü bizler için yorulmak yok, pes etmek yok. Sonuna kadar KKTC'nin tanınması için bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz. Bu heyecanı, bu milli hassasiyetleri, bu duyarlılığı hep birlikte yaşamak, inanmak ve güvenmek zorundayız. Toplumsal varlığımız için, milli mücadelemiz için, bu milletin bu coğrafyadaki güvenliği için, varlığı için, başımız dik ve onurlu şekilde yaşayabilmemiz için her yerde ve her koşulda birlikte hareket etmek zorundayız. Bu heyecanımızı, bu mücadelemizi dünyadaki tüm muhataplarımıza göstermek zorundayız."

Avdagiç ise Kıbrıs Sevdası kitabının Cumhurbaşkanı Tatar’ın "ateşi sönmeyen bir ülkünün peşinde" geçen ömrünü anlattığını kaydetti.

Tatar’ın tavrını ve duruşunu net ortaya koyan bir politikacı olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, "Sayın Cumhurbaşkanı Tatar, bağımsız ve kendi ayakları üzerinde duran güçlü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hayal ediyor, bunu planlıyor. Kıbrıs Türkünün ticaretle, üretimle güç kazanacağının farkında. Bunun için de iş dünyasına büyük önem veriyor. Kuzey Kıbrıs’ta yatırımın artması için çabalıyor, Kıbrıslı tüccarın büyümesi için gayret gösteriyor. Biz buna şahidiz. İstanbul Ticaret Odası’na yaptığı ziyaretler de bunun en somut göstergesidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, ilk kitabı imzalayarak Avdagiç’e verdi.