10918,51%-1,07
42,53% 0,07
49,59% 0,08
5777,35% 0,44
9299,63% 0,00
Adliyedeki soygunun ardından devam eden adli süreç kapsamında ifadeler basında yer almaya başladı. bilindiği üzere İngiltere'ye kaçan baş şüpheli için kırmızı bülten talep edilmişti. İstanbul Büyükçekmece’de adliyenin emanet bürosunda yaşanan ve filmleri aratmayan hırsızlık olayına ilişkin tutuklanan şüpheli K.D.’nin sulh ceza hâkimliğinde verdiği ifade detaylarıyla gün yüzüne çıktı. Yaklaşık 25 kilogram altın ve 50 kilogram gümüşün kaybolduğu olayda soruşturma derinleşirken, K.D’nin savunması da dosyaya girdi.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, emanet kasalarının boş çıkması üzerine geniş çaplı bir soruşturma başlatmıştı. Gözaltına alınan memur K.D., çıkarıldığı sulh ceza hâkimliği tarafından “zimmet” suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Hakimlik kararında; dosyada yer alan kamera görüntüleri, tanık ifadeleri, telefon inceleme tutanakları, görüntü analiz raporları ve emanetlerdeki kaybın büyüklüğü dikkate alınarak, K.D’nin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesini destekleyen deliller bulunduğu vurgulandı.
Delillerin tam olarak toplanmamış olması ve adli kontrolün yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutuklama kararı verildi.
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinde savunma yapan K.D, hakkındaki iddiaları reddetti. Kasaların yalnızca emanet geldiği zaman ve üç aylık periyodik denetimlerde açıldığını söyleyen K.D, olaydan haberi olmadığını ileri sürdü.
Memur K.D, firari şüpheli E.T. ile arasında geçen WhatsApp konuşmalarını da anlattı. E.T’nin kendisine, “Evi sattım, eşyaları sattım” dediğini aktaran K.D, bu sözlerden sonra şüphelendiğini belirtti:
“T.’nin borcu vardı, tapuyu aradığında 12’sinde evi sattığını söylediler. Şüphelenip savcıya bilgi verdim. Aklımıza kumar borcu ve ailevi sorunlar geldi. E.’nin sürekli oyun oynadığını biliyorduk.”
K.D, E.T’nin çevresinden ve adliyedeki bazı kişilerden yüklü miktarlarda borç aldığını, hatta bir polis memuruna 2 milyon 250 bin lira verdiğine dair duyum aldığını da iddia etti.
Memur K.D, kasanın anahtarının güvenlik amacıyla siyah bir çantada tutulduğunu ve bu bilgiyi yalnızca E.T’nin bildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Anahtarın nerede olduğunu sadece o bilirdi. Öğle molalarında odada kalırdı. Kamera kayıtlarında ayın 13’ünde bir arabaya poşet verdiği görülüyor. O gün silah müsaderesi için araç gelmemişti.”
Emanet bürosunda genellikle yalnız çalıştıklarını, yoğunluk dönemlerinde ise E.T’nin kendisine yardım ettiğini söyleyen K.D:
“Depoda bir ben varım, bir o var. Dışarıdan biri yardım etti mi bilmiyorum. Ona işi ben öğrettim, yetiştirdim.”
diyerek kendisinin olayda bir dahlinin bulunmadığını savundu.
Memur K.D, iş yoğunluğundan dolayı uzun süre izin kullanamadığını, tüm emanetlerin E.T tarafından da görülebilir durumda olduğunu belirtti:
“Benim ulaşamadığım raflara o çıkar, numaraları okurdu. Emanetleri yerleştirirdi. İş yükü çok fazlaydı, 2 yıldır doğru düzgün izne çıkamadım. Aklımıza gelecek en son kişiydi.”
K.D kendisinin de mağdur olduğunu söyleyerek suçlamaları reddetti.
-Emanet bürosunda çalışan işçi E.T., uzun süredir işe gelmeyince durumdan şüphelenen Cumhuriyet savcısı, 1 Aralık günü kasaların açılmasını talep etti.
-Yapılan incelemede kasaların tamamen boş olduğu belirlendi.
-Soruşturma kapsamındaki dosyalara ait 50 kilogram gümüş ve 25 kilogram altının kayıp olduğu ortaya çıktı.
-İncelemelerde E.T’nin eşi ve çocuklarıyla 19 Kasım’da İngiltere’ye kaçtığı tespit edildi.
-E.T’nin market arabasıyla altın ve gümüşleri tek seferde dışarı çıkardığı belirlendi.
-E.T ve eşi hakkında yakalama kararı çıkarılırken, emanet memuru K.D gözaltına alındı ve ifadesinin ardından tutuklandı.
-Soruşturma, firari şüpheli E.T’nin yakalanması ve kayıp emanetlerin akıbetinin belirlenmesi için çok yönlü şekilde sürüyor.