Adalet Sen Genel Merkezinden konuyla ilgili yapılan açıklama:
KANUNLAR, HAYATI KOLAYLAŞTIRMAK VE DÜZENLEMEK İÇİN VARDIR — ZORLAŞTIRMAK VE KARMAŞA YARATMAK İÇİN DEĞİL!
Adalet Sen olarak, 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 8. ve 9. maddelerine şiddetle itiraz ediyoruz.
Söz konusu düzenleme ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'na, bağlı kurum ve kuruluşların çalışma saatlerini belirleme yetkisi verilmektedir. Bu hükmün arka planında, personelin vardiyalı çalışma sistemine geçirilmesi amacı yatmaktadır. Bu düzenleme, personelin haklarını zayıflatacak, çalışma barışını bozacak, sosyal yaşamlarını altüst edecek keyfî uygulamaların önünü açacaktır.
YASA TEKLİFİNİN GEREKÇESİ GERÇEKLİKTEN UZAKTIR!
Teklifte geçen "Hizmetin devamı için normal ve fazla çalışma süreleri yeterli gelmemektedir" ifadesi, gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Maliye Bakanlığı tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı'na tahsis edilen fazla çalışma süreleri dahi çoğu zaman kullanılmamakta, kalan ödenekler ise iade edilmektedir.
Ayrıca, yasa teklifinde tüm bakanlık hizmetlerinin 7/24 esasına göre yürütüldüğü iddia edilse de bu da doğru değildir. Vardiyalı çalışmaya geçirilmesi planlanan:
•Destek personeli (temizlik, teknik vb.),
•Gençlik çalışanları, antrenörler ve benzeri kadrolar,
halihazırda 7/24 hizmet sunmamaktadır.
YURT HİZMETLERİ ÖRNEĞİ: SORUN YOK, GELEN DÜZENLEME SORUN YARATIYOR!
Yasa teklifinde dolaylı olarak hedef alınan yurt hizmetleri ise zaten Gençlik ve Spor Bakanlığı çatısı altında, öncesinde de KYK bünyesinde olmak üzere yaklaşık 65 yıldır gayretli ve sorunsuz bir şekilde yürütülmektedir.
Bu süreçte yurtlarda vardiya sistemine geçilmesini zorunlu kılacak hiçbir yapısal veya işlevsel sorun yaşanmamıştır. İşleyen bir düzeni bozarak yeni sorunlar üretmek ne kamu yararına ne de personel refahına hizmet eder.
TOPLUMSAL POLİTİKALARLA DA ÇELİŞİYOR!
Üstelik, Cumhurbaşkanımız tarafından "Aile Yılı" olarak ilan edilen bu yılda, personelin ailesinden koparılmasına, düzensiz ve öngörülemez bir mesai sistemine mahkûm edilmesine yol açacak bu düzenleme; hem aile bütünlüğünü hem de toplumsal huzuru zedeleyecek niteliktedir.
Aileyi merkeze alan politikalarla taban tabana zıt düşen bu teklifin, sadece çalışma hayatını değil, toplumsal dengeleri de olumsuz etkileyeceği açıktır.
ASIL ÇÖZÜLMESİ GEREKEN SORUNLAR ŞUNLARDIR:
Bugün düzenleme yapılması gereken konular çok daha nettir:
•Aynı işi yapan işçilerin yemek, yol, ikramiye gibi sosyal haklardan faydalanırken, memur statüsündeki destek personelinin bu haklardan mahrum bırakılması,
•İşçilerin yarı maaşıyla 24 saat görev yapan yönetim memurlarının nöbet hizmeti karşılığında hiçbir şekilde nöbet ücreti alamaması,
•Koruma ve güvenlik görevlilerinin ve destek personelinin özlük haklarının göz ardı edilmesi,
•Sürekli görev yapan personelin insani çalışma şartlarından uzaklaştırılması.
Bu teklif, çözüm üretmemekte; aksine yıllardır fedakârca görev yapan personelin sırtına yeni yükler bindirmektedir.,
BU DÜZENLEME, PERSONELİ DİPSİZ BİR KUYUYA ATMAYA ÇALIŞMAKTADIR
Yasa teklifi bu şekliyle yasalaşırsa, GSB personeli ne zaman, nerede, kaç saat çalışacağını bilmeden, belirsizlik ve düzensizlik içinde bir mesai sistemine mahkûm edilecektir.
Bu yalnızca iş barışını değil, personelin aile hayatını, ruh sağlığını ve kamu hizmetinin kalitesini de ciddi şekilde tehdit edecektir
TALEBİMİZ NET VE MEŞRUDUR:
1.Bu yasa teklifinin geri çekilmesini,
2.Yasa teklifinin içerisine;
•Nöbet hizmeti karşılığında her saat için memur maaş katsayısının 300 ile çarpımı kadar nöbet ücreti ödenmesini,
•Bu ücretin hafta sonlarında %50, resmî ve dini bayramlarda %100 artırımlı ödenmesini öngören düzenlemenin eklenmesini,
talep ediyoruz.
GAZİ MECLİSİMİZDE ÇALINMADIK KAPI BIRAKMAYACAĞIZ!
Adalet Sen olarak bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. GSB personelinin haklarını her platformda savunacak, bu teklifin yasalaşmaması için tüm demokratik yolları kullanacağız.