10594,62%1,02
40,59% 0,02
46,59% -0,62
4336,48% -0,07
6950,79% -0,03
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kamuoyunun merakla beklediği yeni yargı paketi ve gündemdeki adli gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Geniş kapsamlı reformların hayata geçirileceği 11. Yargı Paketi’nin hazırlık aşamasında olduğunu belirten Tunç, ayrıca bazı yanlış anlaşılmalar ve iddialara da netlik kazandırdı.
Bakan Tunç, daha etkin, hızlı ve adil bir yargı sistemi için hazırlanan 11. Yargı Paketi’nin kamuoyuna sunulacağını açıkladı. Şu ana kadar çıkarılan yargı paketleriyle yargı kapasitesinin önemli ölçüde güçlendirildiğini belirten Tunç, yeni paketin tüm toplumu ilgilendiren yenilikler içereceğini ifade etti.
“Yargı süreçlerinin kısaltılması, hukuk güvenliğinin artırılması ve ceza adaletinin sağlanması hedefimiz. 264 maddelik bir yol haritamız var. Bu hedefler doğrultusunda yeni yasal düzenlemeleri Meclis'in takdirine sunacağız.”
Tunç, özellikle hasta hükümlülerle ilgili 10. Yargı Paketi'nde yapılan düzenlemelerin uygulamada karşılık bulduğunu söyledi. Ağır hastalık durumlarında cezanın konutta infazına olanak sağlayan sistemin genişletildiğini ve erteleme yerine doğrudan evde infazın önünün açıldığını belirtti.
Kadınlar, çocuklar ve yaşlılara özel değerlendirmeler yapılırken, bu uygulamanın daha insani bir infaz anlayışını benimsediğini ifade etti.
Bakan Tunç, son günlerde kamuoyunda yer bulan “200 PKK’lı serbest bırakıldı” şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını net bir şekilde dile getirdi. Konunun Anayasa Mahkemesi’nin Türk Ceza Kanunu’nun 220 ve 314. maddeleriyle ilgili iptal kararına dayandığını ifade eden Tunç, yeni düzenlemenin Meclis tarafından yapılmadığı için bazı belirsizliklerin yaşandığını söyledi.
“Tahliye edilenlerin sayısının yüzlerce kişi olduğu iddiası doğru değildir. Şu anda örgüt adına suç işleyen kişiler yalnızca işledikleri suçun cezasını çekmektedir. Ortada af ya da özel bir tahliye süreci yoktur.”
Tunç, PKK’lı Veysi Aktaş’ın tahliyesinin herhangi bir yeni düzenleme sonucu değil, tamamen mevcut yasal süreç çerçevesinde gerçekleştiğini açıkladı. Koşullu salıverme süresinin dolmasının ardından 32 yıl cezaevinde kalan Aktaş’ın yasal hakları doğrultusunda tahliye edildiği ifade edildi.
COVID-19 sürecinde gündeme gelen “31 Temmuz Yasası” ile ilgili de konuşan Bakan Tunç, salgın döneminde cezaevlerinden izinli çıkanların infaz sürelerine ilişkin yeni bir hak tanındığını hatırlattı.
Salıverilmesine 5 yıl kalan mahkûmların denetimli serbestlikle cezalarını dışarıda çekmeye devam ettiklerini vurgulayan Tunç, bu uygulamanın Meclis’in takdiriyle şekillendiğini ve yeni bir düzenlemenin gündemde olmadığını belirtti.
Yeni yargı paketinin önemli ayaklarından biri de çocukların korunması olacak. Bakan Tunç, özellikle 15-18 yaş grubu için yeni bir ceza kategorisinin değerlendirildiğini, çocuk adalet sisteminde toplumun hassasiyetlerine göre bir yaklaşım geliştirileceğini ifade etti.
“Çocukların her türlü zararlı etkenden uzak tutulması ve ceza adaletinin sağlanması devletin temel görevlerinden biridir. Bu kapsamda akademisyenler ve hukukçularla çalışmalar yürütüyoruz.”
Tunç, Türkiye'nin terörle mücadelesinde geldiği noktaya da değinerek, terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesinin herhangi bir pazarlıkla değil, devletin kararlı politikası sonucu gerçekleştiğini vurguladı.
Silahların bırakıldığını ve yeni bir döneme girildiğini söyleyen Tunç, bu sürecin kalıcı olabilmesi için devletin tüm kurumlarının koordinasyon içinde çalıştığını belirtti.
Son olarak orman yangınlarıyla ilgili yürütülen adli soruşturmalara değinen Bakan Tunç, 1 Haziran’dan bu yana 168 kişinin gözaltına alındığını, 39’unun tutuklandığını, 64 kişi hakkında ise adli kontrol kararı verildiğini bildirdi. Yangınlara neden olan 127 kişi ise hâlen cezaevinde bulunuyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamaları, yargı sisteminde büyük dönüşümün habercisi olan 11. Yargı Paketi'nin detaylarını ve yaklaşan reform sürecini gözler önüne serdi. Hasta tutuklulara yönelik insani infaz uygulamaları, çocukların korunmasına yönelik özel düzenlemeler ve kamuoyunu meşgul eden iddialara getirilen net açıklamalar, yargı alanında kapsamlı bir dönüşümün kapıda olduğunun göstergesi oldu.