Adalet Sen Genel Başkanı Niyaz Dülger'in açıklaması:
Enflasyon ve Alım Gücü Üzerine Değerlendirme; Ülkemizde son dönemde yaşanan ekonomik gelişmeler, özellikle kamu çalışanlarının alım gücünde büyük kayıplara yol açmaktadır. TÜİK’in Eylül 2024 verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 49,4 olarak açıklanmış olsa da, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından yapılan bağımsız hesaplamalar, gerçek enflasyonun yüzde 88,63 seviyesinde olduğunu göstermektedir. Bu fark, halkın günlük yaşamda hissettiği fiyat artışlarının resmi rakamların ötesinde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Alım Gücündeki Dramatik Düşüş:
Temel tüketim maddelerinde, özellikle gıda, kira ve eğitim gibi harcamalarda hissedilen artışlar, kamu çalışanlarının bütçelerini ciddi şekilde zorlamaktadır. Örneğin, ENAG’ın hesaplamalarına göre, gıda fiyatlarındaki yükselme ve kira bedellerindeki artış, kamu çalışanlarının maaş artışlarının çok üzerinde seyretmektedir. Bu durum, alım gücünü sürekli olarak aşındırmakta ve çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamalarını zorlaştırmaktadır.
Aylık Enflasyon Farklarının Maaşlara Yansıtılması:
Sendikamız, enflasyon farklarının maaşlara aylık olarak yansıtılması gerektiğini defalarca dile getirmiştir. Eylül 2024’te TÜİK verilerine göre aylık enflasyon yüzde 2,97, ENAG verilerine göre ise yüzde 5,34 artış göstermiştir . Ancak, kamu çalışanlarının maaşlarına yansıtılan zam oranları, bu artışlarla başa çıkmakta yetersiz kalmaktadır. Enflasyon farklarının maaşlara düzenli olarak ve tam anlamıyla yansıtılması, çalışanlarımızın alım gücünün korunması açısından kritik bir öneme sahiptir.
Gerçek Enflasyonun Hissedildiği Alanlar:
•Gıda Fiyatları: Gıda enflasyonu, özellikle düşük ve orta gelirli kamu çalışanlarını doğrudan etkilemektedir. TÜİK ve ENAG verileri arasındaki fark, özellikle gıda fiyatlarındaki yüksek artışlarda kendini göstermektedir. Kamu çalışanlarının bütçelerinde gıdaya ayrılan pay, her geçen gün artarken, diğer temel ihtiyaçlardan feragat edilmektedir.
•Kira Artışları: Büyük şehirlerde kira fiyatları, enflasyon artışlarının çok üzerinde seyretmektedir. Açlık ile yoksulluk sınırı arasına sıkışığ kalmış kamu çalışanları için kira bedelleri, bütçelerinin en büyük kalemi haline gelmiştir. Resmi veriler, kira artışlarını tam olarak yansıtmazken, gerçek yaşamda bu oranların çok daha yüksek olduğu bir gerçektir.
•Eğitim ve Sağlık Giderleri: Eğitim sektöründe yüzde 120’yi aşan artışlar ve sağlık harcamalarındaki sürekli yükseliş, çalışanlarımızın yaşam maliyetlerini dramatik şekilde artırmaktadır. Çocuklarının eğitim masraflarını karşılamakta zorlanan birçok çalışan, bütçelerini dengelemekte büyük güçlük çekmektedir.
Sendikamızın Talepleri:
Kamu çalışanlarının ekonomik yüklerini hafifletmek adına şu taleplerde bulunuyoruz:
1.Enflasyon farklarının aylık olarak maaşlara yansıtılması: Yıllık veya dönemsel enflasyon farkı hesaplamaları, enflasyon karşısında yetersiz kalmaktadır. Çalışanlarımızın alım gücünün korunması için farkların aylık olarak maaşlara eklenmesi gerekmektedir.
2.Gerçekçi Maaş Zamları: Resmi enflasyon verileri ile bağımsız kuruluşların verileri arasındaki farklar dikkate alınarak, çalışanların gerçek enflasyon karşısında korunması için daha adil maaş artışları talep ediyoruz.
3.Temel İhtiyaçlardaki Fiyat Artışlarının Denetlenmesi: Gıda, kira ve eğitim gibi temel harcamalardaki fiyat artışlarının kontrol altına alınması, kamu çalışanlarının yaşam standartlarının korunması açısından elzemdir.
Sonuç olarak, kamu çalışanlarının alım gücü, gerek resmi gerekse bağımsız verilere göre sürekli olarak erimektedir. Sendikamız, çalışanlarımızın haklarını savunmak için bu ekonomik koşullara karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.
