• BIST 100

    9311,88%-2,19
  • DOLAR

    38,85% -0,32
  • EURO

    44,87% -0,99
  • GRAM ALTIN

    4344,50% 1,44
  • Ç. ALTIN

    6989,75% 1,74

Adalet Bakanı: 'Yargıyla ilgili cümleler kurarken haddi aşmamak gerekir'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bağımsız ve tarafsız yargının başlatmış olduğu soruşturmaları ‘yargı tacizi’ olarak nitelendirmenin şuursuzca bir hareket olduğunu belirterek, “Özellikle yargıyla ilgili cümleler kurarken haddi aşmama

Gündem 15.11.2024 17:04:16 0
Adalet Bakanı:
Eskişehir programı kapsamında Valiliği ziyaret eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Bakan Tunç, Türkiye'de hizmete giren 3'üncü Çocuk Adalet Merkezi'nin ve Eskişehir Hakimevi'nin açılışı için kente geldiğini söyledi. Bakan Tunç, bir basın mensubunun, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik başsavcılıklar tarafından başlatılan inceleme ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Ekrem İmamoğlu'nun 'Hukukun Üstünlüğü Endeksi' üzerinden Türk yargısıyla ilgili değerlendirmelerine ilişkin sorusunu yanıtladı.

Söz konusu büyükşehir belediye başkanlıklarının özellikle birtakım organizasyonlarıyla ilgili inceleme başlatıldığını, İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen müfettişlerin çalışmalarını sürdürdüğünü hatırlatan Bakan Tunç, şöyle konuştu:

'Belediyelerin, kamu idarelerinin denetimi söz konusu burada. Özellikle hem Sayıştay denetimine tabidirler hem de İçişleri Bakanlığının müfettişlerinin denetimine tabidirler. Burada denetimden çekinmeye gerek yok. Eğer bir eksiğiniz bir kusurunuz varsa telaşlanırsınız ama bir eksiğiniz yoksa, müfettişin özellikle araştırmak istediği konularla ilgili olarak cevaplarınızı verirseniz zaten bir telaşınıza gerek yok. Yani burada bir suçluluk telaşında bulunmamak gerekir. Özellikle yargıyla ilgili cümleler kurarken de haddi aşmamak gerekir. Yani 'yargı tacizi' ne demek? Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti. Anayasa'mızın 138'inci maddesi; 'Yargı bağımsız ve tarafsızdır. Yargı hiç kimseden talimat almaz ve hiçbir talimatı da dikkate almaz.' Dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargının başlatmış olduğu soruşturmaları 'yargı tacizi' şeklinde değerlendirmek şuursuz bir harekettir. Özellikle belli sorumluluk makamında olan kişilerin, kamu yöneticilerinin, belediye başkanlarının yargıyla ilgili cümleleri sarf ederken çok dikkatli olması lazım. 25 bin hakim ve savcımız var. Yargının yapmış olduğu işlemler noktasında siz eğer 'yargı tacizi', 'burada haksızca üzerimize geliyorlar' şeklindeki cümleleri sarf ederseniz demek ki 'Gizlediğiniz bir şey mi var acaba?' der kamuoyu. Onun için tabii yani burada hukukun üstünlüğü endeksiyle ilgili olarak değerlendirme yapmak, Türkiye ile ilgili olarak böyle bir değerlendirme yapmak bir belediye başkanının haddi de değil hakkı da değil.'

EN FAZLA BAĞIŞ YAPANLAR LİSTEDE EN YÜKSEKTE

Bakan Tunç, söz konusu endeksin ABD'de eski Barolar Birliği Başkanı tarafından kurulan Dünya Adalet Projesi Derneği tarafından hazırlandığını belirtti.

Bunların objektif kriterlere dayanmayan, hiçbir bilimsel temeli, Türkiye gerçekleriyle hiçbir alakası olmayan değerlendirmeler olduğuna dikkati çeken Tunç, 'O endekse baktığımız zaman Türkiye'nin üzerinde gösterilen o ülkeler, demokrasi bile yok onlarda, serbest seçimler yok. Bu endeksli yapan Dünya Adalet Projesi Derneğinin gelirleri nereden diye bakıyoruz. İnternete girin, Dünya Adalet Projesi diye girdiğiniz zaman birinci bağışçı Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı. İkinci bağışçı, üçüncü bağışçı, en fazla bağış yapanlar listede en yüksekte.' değerlendirmesini yaptı.

Bakan Tunç, masa başında hazırlanmış, bilimsel değeri olmayan, sırf Türkiye'yi karalamaya yönelik bu tür endeksleri öne alarak, adeta onların Türkiye'de sözcülüğünü yaparak Türk yargısını bağımsız olmamakla, ülkede hukuka güvenin olmadığı şeklinde suçlamanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne büyük bir haksızlık olduğunu vurguladı.

Bakan Tunç, şunları kaydetti:

'Hele hele 'ihtilal dönemlerinde böyle bir yargı yoktu, yargı bu kadar o zamanki kadar dibe düşmemişti' gibi bir şey söylemek haddi tamamen aşmaktır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. 27 Mayıs yargısı, 28 Şubat yargısı, 12 Eylül yargısı... Yani o dönemlerle kıyaslıyor ve 'o kadar dibe düşmemişti' diyor. Bu, Yassıada yargısını özlemektir. Yargı kimsenin arka bahçesi değildir. 15 Temmuz'da bu ülkenin yargı teşkilatı milletiyle beraber bir kahramanlık gösterdi. Aradaki fark budur. Milletin yargısıdır, kimsenin arka bahçesi değildir. Türkiye'de yargının, hukuka güvenin şimdi buradan isimlerini saymıyorum o ülkelerin, o listeye bakın, internette bulursunuz. O ülkelerin nasıl altında olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne inanmamaktır, Türk milletine hakarettir, 25 bin hakim ve savcımıza hakarettir. Biz buna müsaade edemeyiz. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi; İsrail, Türkiye'den öndeymiş basın özgürlüğünde. Ya insaf, 7 Ekim'den bu yana 170 gazeteciyi öldüren İsrail değil mi? Nasıl Türkiye'nin üzerinde gösterebilirsiniz basın özgürlüğünde? Böyle saçma sapan endekslerle ülkemizi karalatmayız. Karalamak isteyenlerle de bu millet her zaman hesaplaşır.'

9. YARGI PAKETİ İLE GETİRİLEN DÜZENLEMELER

TBMM Genel Kurulu'nda 9. Yargı Paketi ile noterlik ve bazı yargı işlemleriyle ilgili düzenlemelerin yer aldığı teklifin kabulüne ilişkin soru üzerine Tunç, bu çalışmalarda emeği geçen Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu üyelerine ve milletvekillerine teşekkür etti.

Söz konusu düzenlemelerin önemli olduğunu dile getiren Tunç, şu bilgileri verdi:

'Özellikle yargı hizmetlerinin etkinliğinin artırılması ve alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin etkinliğinin artırılması, arabuluculuğun daha işlevsel hale getirilmesi, 20 yıl tecrübeye sahip hukukçuların arabulucu olma imkanı, tarafların arabuluculuğa teşvikini sağlayan bazı düzenlemelerin yapılmış olması... Arabuluculuk Kanunu'muzda bazı boşluklar vardı. Taşınmaz devrine ilişkin anlaşmaların tapuya şerhiyle ilgili problemler, tüm bunlar 9. Yargı Paketi'nde çözümlenmiş oldu. İstinaf ve temiz kanun yollarındaki süreçlerin sadeleştirilmesine yönelik, orada bazı dosyaların beklemesini önlemeye yönelik birtakım düzenlemeler oldu. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı uygulamasına başlamıştık. Orada da yine bazı derslerin ilave edilmesi zorunluluğu vardı. Bunlar hepsi düzenlendi.'

HAKARET SUÇLARIYLA İLGİLİ DÜZENLEMEDE CAYDIRICILIK VURGUSU

Bakan Tunç, sosyal medya, yazılı ya da görsel mecralarda hakaret suçlarının çok yaygınlaştığını anımsattı.

Bu suçların adliyeye intikal etmesi, uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle yoğunluk yaşandığını anlatan Tunç, 'Bunu önleyecek çok önemli bir düzenlemeyi de Meclis'imiz hayata geçirmiş oldu. Özellikle hakaret suçlarının uzlaştırma kapsamından alınıp ön ödemeye tabi tutulmasıyla beraber bu suçlarda önemli ölçüde azalma olacağını düşünüyoruz. Burada bir caydırıcılığın olacağını düşünüyoruz. Bu kapsamda bilim adamlarıyla, hukukçu akademisyenlerle yaptığımız görüşmeler ve uygulayıcılardan aldığımız bilgiler doğrultusunda böyle bir düzenlemeyi hayata geçirdik.' ifadelerini kullandı.

Çocuk Koruma Kanunuyla ilgili de 9. Yargı Paketi'nde önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdiklerine değinen Bakan Yılmaz Tunç, 'Özellikle çocuklarla ilgili tedbirlerin uygulanmasında görev alacak personellerle ilgili düzenlemeler var. Burada sadece Adalet Bakanlığının Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerindeki personel değil aynı zamanda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığındaki uzman personellerin, sosyolog, psikolog, pedagog gibi yine Milli Eğitim Bakanlığımızda görev yapan rehberlik öğretmenleri gibi bunların da çocuklara yönelik uygulanacak olan tedbirlerde ve çocuk teslimi gibi çocukların kişisel ilişki kurulması, velayetleriyle ilgili çocukların bir meta gibi anneden ya da babadan alınmasıyla ilgili görüntüleri sona erdirdik. Şimdi bu çalışmalarda görev alacak personellerin nitelikleri ve özlük haklarıyla ilgili de önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiş oldu.' değerlendirmesini yaptı.

Bakan Tunç, noterlik hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi, hafta sonu çalışabilmelerine ilişkin uygulama başladığını hatırlatarak, 'Bunun yasal altyapısının yerine getirilmesi. Çünkü vatandaşlarımız hafta içi işinde, gücünde oluyor. Hafta sonu notere giderek kendi işlemini çok rahat yapabiliyor nöbetçi noter uygulaması. Bunun yasal altyapısı henüz yapılmamıştı. Bu da gerçekleşmiş oldu.' bilgisini paylaştı.

Boşanma davalarında özellikle tabii aile hukukuyla ilgili sorunları ortadan kaldıracak, gerek boşanma, gerek diğer boşanmanın maddi sonuçlarıyla ilgili ayrıntılı çalışmalarının olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:

'Bu son yasalaşan kanunda özellikle hem Anayasa Mahkememizin iptali doğrultusunda bir hüküm getirdik. Orada da reddedilen bir boşanma davasından sonra 3 yıl bekleme süresinin çok uzun olduğunu, tarafların sonraki hayatlarını kurma noktasında çok sıkıntıya girdiklerini görüyoruz. Bu 3 yıllık süreyi 1 yıla indirerek oradaki süreyi de kısaltmış olduk ve tarafların burada özellikle kadınların mağduriyetinin önlenmesi noktasında önemli bir düzenleme. Savunma hakkıyla ilgili yine düzenlemeler var. Dava sırasında suç niteliği değişmişse kişiye ek savunma hakkı verilebilmesi gerekiyordu. Buna ilişkin düzenlemeler... Yine istinaf mahkemelerinde başsavcı vekili görevlendirmesi, buna ilişkin sorunları ortadan kaldırdık.'

HÜKÜMLÜLERİN CEZAEVLERİNDE EĞİTİM ALMALARINI ÖNEMSİYORUZ

Bakan Tunç, suçluların ıslahının önemli olduğuna işaret ederek, ceza adaletinin en önemli amacının, infaz sonrası suçluların bir daha suç işlememesini sağlamak olduğunu belirtti.

Suçu ve suçluyu önlemek, toplumu suçtan korumak için ne gerekiyorsa yapmanın gayreti içinde olduklarını bildiren Tunç, 'Bu kapsamda da özellikle suçluların, hükümlülerin cezaevlerinde eğitim almalarını önemsiyoruz. Onların meslek sahibi olmalarını önemsiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımızla protokollerimiz var. Çok programlı liseler, eğitim merkezleri, mesleki eğitim merkezleri açıyoruz ve hem örgün eğitim, hem uzaktan eğitiminden yararlanabilmeleri noktasındaki imkanları da artırdık. Bu konuda bazı yasal düzenleme ihtiyaçları vardı. Bunları da yerine getirmiş olduk.' ifadelerini kullandı.

Çocuk İzlem Merkezlerinin önemine değinen Tunç, 'Suç mağduru çocukların örselenmeden, bir kez daha mağdur olmadan ifadelerinin adliyelerde değil de Çocuk İzlem Merkezlerinde alınması ve muayenelerinin de aynı ortamda çocukların özellikle kendi ifadelerinin alındığını fark etmeden oradaki uzmanlar, pedagoglar, psikologlar eşliğinde ifadelerinin alınmasını sağlayan Çocuk İzlem Merkezleri, şu anda devlet hastanelerimizin bünyesinde faaliyet gösteriyor. Devlet üniversitelerimizin hastanelerinde de bu imkanın sağlanarak Çocuk İzlem Merkezlerinin sayısını artırmak istiyoruz. Bu konuda da yasal düzenleme gerçekleşmiş oldu.' diye konuştu.

Bakan Tunç, ceza adaleti sistemiyle, suçla mücadeleyle ilgili özellikle konuşulan cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemelerin de beklendiğini anımsattı.

Bununla ilgili çalışmalarda gelinen aşama hakkında bilgi veren Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Kapsamlı bir çalışmamız var. Yargı Reformu Strateji Belgemiz hemen hemen tamamlandı. Bütün görüşler alındı. Vatandaşlarımızdan 51 binden fazla görüş aldık. Barolarımızdan, bilim adamlarımızdan, üniversitelerimizden, uygulayıcılarımızdan, mahkemelerin ilk derece istinaf, Yargıtay olmak üzere tüm yüksek yargı kurumlarımızdan aldığımız görüşler neticesinde 1 yıllık hazırlık yaptık. Bu hazırlık çerçevesinde özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir ve gecikmeyen bir adalet sisteminin tesisi konusunda çok önemli hususlara değinen bir Yargı Reformu Strateji Belgesi olacak. Önümüzdeki 4 yılı kapsayacak, 2024 ve 2028 arasında ve orada kısa vade, orta, uzun vade şeklinde bir takvim belirlenecek. Bu takvim içerisinde gerek mevzuat değişiklikleri gerekse de uygulamaya yönelik çok önemli düzenlemeleri inşallah hayata geçireceğiz. Yargı Reform Strateji Belgemizin ilk kısa vadede, ilk 3 ayda ya da ilk bir ayda hayata geçirilecek olan hususlar, ceza adaleti sistemiyle ilgili olacak. Özellikle soruşturmanın etkinliğini, delillerin toplanması konusundaki sorunları ortadan kaldıracak. Yine 'kovuşturma aşaması' dediğimiz dava aşamasının gecikmeden sonlandırılması ve maddi gerçeğin hem soruşturma hem kovuşturma aşamasında tam anlamıyla ortaya çıkarabilmek için önemli düzenlemeler olacak hem de infaz aşamasında. Çünkü ceza adaletinin en önemli konusu, konularından biri infazdır. Yani soruşturma da önemlidir, kovuşturma da infaz da. İnfazda eğer suçluluğu kesinleşen bir kişi hüküm giydikten sonra orada bir daha suç işlemeyecek hale getirilmesi lazım. Onun ıslahı lazım. Onun eğitimi lazım. İş yurtlarımız vasıtasıyla onların özellikle meslek edinmesiyle önemli çalışmalar var.'

TRAFİK SUÇLARIYLA İLGİLİ YAPILMASI PLANLANAN DÜZENLEMELER

Ceza Muhakemesi Kanunu'nda tutuklama sebepleriyle ilgili bazı sorunların bulunduğunu, 2 yılın altındaki suçlar bakımından bu yasada tutuklama yasağının söz konusu olduğunu anlatan Tunç, şunları kaydetti:

'Vücut bütünlüğüne müdahale şeklindeki suçlar bakımından tutuklama yasağı söz konusu değil ama burada tabii uygulamadaki sorunları ortadan kaldırmaya yönelik 2 yılın altındaki suçlar bakımından tutuklama yasağı olsun ancak burada özellikle kamu düzenini bozmaya yönelik, suçun işleniş şekline yönelik ve kişinin suç işleme eğilimine yönelik değerlendirmeyi hakimlerimiz yapabilsin. Bu konudaki bir düzenlemeyi de inşallah hayata geçirmiş olacağız. Denetimli serbestlikle ilgili tartışılan konular var. Denetimli serbestlik uygulaması bütün suçlar bakımından, bütün cezalar bakımından diyelim 2 yılın altındaki suçlar bakımından uygulandığında bir cezasızlık algısına yol açıyor. Yani her ceza bakımından ister ağırlaştırılmış müebbet hapis alsın, ister 20 yıl alsın, ister 2 yıl alsın, 1 yıllık denetimli serbestlik uygulanıyor. Dolayısıyla 2 yıl ceza alan bir kişinin 1/2 koşullu salıverme süresi 1 yıla düşüyor. 1 yıl da denetimli serbestlik, hiç cezaevinde kalmamış oluyor. Buna ilişkin özellikle 2 yılın altındaki suçlar bakımından bu suçluların, bu hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için belli bir süre cezaevinde kalması caydırıcılık açısından önemli olacaktır. Bunun süresini elbette ki kanun taslağıyla ilgili teknik çalışmaları yapıyoruz, takdir Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Kanun yapma yetkisi milletvekillerimizde. Biz onların takdirlerini arz edeceğiz. Onların vereceği karar doğrultusunda yargı teşkilatımız uygulamasını gerçekleştirecek.

Toplumun huzur ve sükununu bozmaya yönelik suçlar bakımında da önemli düzenlemeler yapmak gerekiyor. Özellikle ruhsatsız silahlarla ilgili yine meskun mahallerde, düğünlerde, nişanlarda, kalabalık ortamlarda atılan silahlar, kurusıkı da dahil olmak üzere, bunların caydırıcılığına yönelik düzenlemeler gerekiyor. Yine trafik suçları. Trafikte yol kesme, makas atma gibi ölümlü kazalara neden olan bu suçlar. Özellikle drift gibi tüm bunların cezalarını daha da artırmak gerekiyor caydırıcılık açısından. Toplumun huzur ve sükununu bozmaya yönelik suçlarla ilgili olarak gerek Türk Ceza Kanunu'muzda gerek Kabahatler Kanunu'muzda da yeniden bir değerlendirme ihtiyacı söz konusu oldu. Bu konudaki çalışmalarımızı biz hem uygulayıcılardan, istinaf ve Yargıtay'ımızın ilgili dairelerinden görüşler alarak hayata geçireceğiz. Akademisyenlerimiz ve bilim komisyonlarımızın katkıları da söz konusu oldu. Milletvekillerimizin takdirine hazırladığımız taslak çalışmasını ibraz ederek bu konudaki çalışmalarımızı özellikle '10. Paket' diyebiliriz artık ona, Yargı Reformu Strateji Belgemizin ilk paketi olarak ceza adaleti sisteminin etkinliğini artırmaya yönelik önemli düzenlemeleri önümüzdeki süreçte birkaç güne kadar görmüş olacağız.'



Yorumlar
Dünya
Trump Yönetimi 36 Ülke Vatandaşlarına Daha Seyahat Yasağı Getiriyor. Türkiye listede var mı?
Dünya
Amerika'dan Farsça Hamlesi!
Dünya
11 Tehlikeli mahkum cezaevinden firar etti
Dünya
Estonya Yargı Sistemi: Dijitalleşme, Bağımsızlık ve Reformlar Işığında Güncel Bir Bakış
Dünya
Azerbaycan yargı sistemi ve bilinmeyen detaylar
Dünya
Türkmenistan Heyeti CTE'yi Ziyaret Etti
Dünya
Rusya Cezaevi Sisteminin: Yeniden Entegre Toplum Modeli
Dünya
ABD Cezaevi Sisteminin Güçlü Yönleri: Yeniden Topluma Kazandırma ve Güvenlikte Etkinlik
Dünya
ABD Yargı Sisteminin Bilinmeyenleri
Dünya
100 Avukat istifası dilekçesini imzaladı

Trump Yönetimi 36 Ülke Vatandaşlarına Daha Seyahat Yasağı Getiriyor. Türkiye listede var mı?

Amerika'dan Farsça Hamlesi!

11 Tehlikeli mahkum cezaevinden firar etti

Estonya Yargı Sistemi: Dijitalleşme, Bağımsızlık ve Reformlar Işığında Güncel Bir Bakış

Azerbaycan yargı sistemi ve bilinmeyen detaylar

Türkmenistan Heyeti CTE'yi Ziyaret Etti

Rusya Cezaevi Sisteminin: Yeniden Entegre Toplum Modeli

ABD Cezaevi Sisteminin Güçlü Yönleri: Yeniden Topluma Kazandırma ve Güvenlikte Etkinlik

ABD Yargı Sisteminin Bilinmeyenleri

100 Avukat istifası dilekçesini imzaladı

Adalet Bakanlığından 524 bin memura eğitim

CTE görevde yükselme sınav duyurusu

O çalışanlar için ek ders ücreti kaldırıldı

CEP Konferansı Antalya’da Sona Erdi

Adalet Bakanlığı Görevde Yükselme Sınavına Nasıl Hazırlanmak Gerekiyor?

CTE ile Üniversite arasında protokol

Türkiye Adalet Akademisinde yeni dönem!

Sosyal medya paylaşımı ile verilen disiplin cezasına AYM'den karar

Deprem nedeniyle Tekirdağ ve Kocaeli'de okullar tatil edildi

DS Hizmetleri 20. Yıl Bölge Toplantılarının İkincisi İzmir’de Başladı

Adalet Sen’den maaş promosyonu açıklaması

Bayram tatili uzarsa memurların Temmuz ayı zam oranı düşer mi?

Konut Sigortası Ne Kadar Ödeme Yapar?

Yükümlüler "Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri" Etkinliğine Katıldı

Temmuz ayı memur zamlı maaş hesabı

Hükümlülerin istihdamına yönelik protokol

2025 Temmuz Memur Maaş Zammı Ne Kadar Olacak?

Sendikadan Adliyede görev yapan üyelerine uygun fiyata ev fırsatı

Temmuz ayında memur maaşlarında artış ne kadar olacak?

1 milyon kişinin emekliliği iptal mi ediliyor?

Görevde yükselen hakim ve savcılar belli oldu

İcra müdür ve yardımcılarının atama kararnamesi tamamlandı

Açık cezaevine ayrılma yönetmeliği değişti

Yeni İnfaz Düzenlemesi Yolda: Gözler Ekim Ayına Çevrildi

Cezaevlerinde kurban bayramı açık görüş günleri belli oldu

İnfaz düzenlemesinde acele edildi: cezaevi kapasite aşım sorunu devam edecek

Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

AK Parti’den Yeni İnfaz Paketi Adımı: Siyasi Partilerle Görüşmeler Başladı

Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Moral Konseri

3 Yeni Bölge İdare Mahkemesi Kurulacak

Türkiye, Avrupa DS Konfederasyonu Uzmanlık Grubu Toplantısında Temsil Edildi

AK Parti’den Ceza İnfaz Sisteminde Reform: Koşullu Salıverme Şartları Yeniden Tanımlanıyor

Yazı İşleri Müdürlerinin özlük haklarını ilgilendiren gelişme

Yeni İnfaz Yasası Yürürlüğe Girdi: 20 Bin Mahkuma Tahliye Umudu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Yargı Paketi açıklaması

AK Partili vekilden infaz düzenlemesi hakkında açıklama

Adalet Bakanından ‘uzlaştırma’ açıklaması

Adalet Bakanından infaz düzenlemesi açıklaması

Savcının şifresini çalan zabıt katibi sahte evrak düzenlemiş

İnfaz yasası TBMM’de, AK Parti’den açıklama geldi

DEM Parti: “Covid Yasasını Gündeme Alalım, Bayrama Kadar Meclis’ten Geçirelim”

10. Yargı Paketi Meclis Gündeminde: Neler Değişecek?

CHP’li isimden yeni infaz düzenlemesine tepki: sorunu çözmüyor

İnfaz düzenlemesi MHP ile DEM Parti görüşmesinde ele alındı

Cumhurbaşkanı: Yetkisini Kötüye Kullananın Gözünün Yaşına Bakmayız

TBMM’de Bu Hafta Yoğun Gündem: İnfaz Düzenlemesi Meclis’e Geliyor

İnfaz düzenlemesi bayramdan önce TBMM'ye gelir mi?

Adalet Bakanından infaz düzenlemesine ilişkin çıkan haberlere tepki

Adalet Bakanı: Yargı reformunda 264 hedef var

Ahmet Türk'ten 'Umut Hakkı' açıklaması

Adalet Bakanından İsrail'in saldırılarına tepki

Danıştay Tetkik Hakimi A.H. Otel Odasında İntihar Girişiminde Bulundu

Zincirleme Kaza: Başsavcı Yaralandı

Sedat Peker'e Kötü Haber

Pilotu yakarak öldüren DEAŞ'lı terörist yakalandı

İnfaz koruma memuru intihar etti

Uyuşturucu Operasyonunda 272 Torbacı Yakalandı

İçişleri Bakanlığından Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu hakkında açıklama geldi

Rusya Adalet Bakanı Konstantin Çuyçenko Ankara'da

DSM'lerden bağımlılığa karşı seminerler dikkat çekiyor