11193,88%-0,40
42,61% 0,05
49,71% 0,32
5751,18% -0,27
9292,05% 0,12
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı kapsamlı sunumda, 12. Yargı Paketi’nin Türkiye’de yargı süreçlerini hızlandıracak ve vatandaşların adalete erişimini güçlendirecek çok önemli düzenlemeler içerdiğini açıkladı. Yeni paketin özellikle makul sürede yargılanma hakkının güçlendirilmesi, mülkiyet hakkının etkin korunması, tebligat süreçlerinin yeniden düzenlenmesi ve noter yardımcılığı kurumunun hayata geçirilmesi gibi kritik başlıklarda yenilikler getireceği vurgulandı.
Tunç, yargılamaların gereksiz şekilde uzamasının en temel nedenlerinden birinin tebligat sürecindeki aksaklıklar olduğunu belirterek bu alanda köklü bir reform hazırladıklarını söyledi. Yeni Tebligat Kanunu ile elektronik tebligatın yaygınlaştırılacağı, usulsüzlüklerin önüne geçileceği ve davaların daha hızlı sonuçlandırılacağı ifade edildi. Böylece 12. Yargı Paketi’nin en önemli ayaklarından birinin dijitalleşme temelli hızlandırılmış yargılama modeli olacağı görüldü.
Pakette öne çıkan bir diğer düzenleme ise noter yardımcılığı kurumunun ihdası. Bu adımın, hem noterlik hizmetlerinin hızlanmasına hem de iş yükünün azaltılmasına katkı sunması bekleniyor. Tunç, noter yardımcılığının yargı reformunda uzun zamandır beklenen bir ihtiyaç olduğunu ve yeni paketin bu alanda önemli bir boşluğu dolduracağını ifade etti.
Yargı Paketi ile uyumlu olacak şekilde, Cebri İcra Kanunu Taslağı da Bilim Kurulu’nun değerlendirmesine sunuldu. Bu düzenlemenin, icra süreçlerindeki karmaşıklığı azaltması, daha hızlı ve sade bir işleyiş sağlaması amaçlanıyor.
Bakan Tunç, ihtisas mahkemelerinin önemine dikkat çekerek, Türkiye’de yargının uzmanlaşması adına son yıllarda büyük bir atılım yapıldığını söyledi. 986 olan ihtisas mahkemesi sayısının 2.923’e çıkarıldığını, 2025 yılında ise 252 yeni ihtisas mahkemesinin daha kurulacağını açıkladı.
Türkiye’de hakim ve savcı sayısının 26 bin 803’e, kadın hakim-savcı sayısının ise yüzde 462 artışla 10 bin 369’a yükseldiğini belirten Tunç, adalet personeli sayısının da 179 bin 382’ye çıktığını söyledi.
Yeni personel alımları kapsamında 20 bin kişinin planlandığını, ilk 5 binin sınav süreçlerinin tamamlandığını, kalan 15 bin alımın da 2026 yılında yapılacağını belirtti.
Tunç’un paylaştığı verilere göre, 2024 yılı itibarıyla yargı teşkilatının önünde 11 milyon 885 bin 704 dosya bulunuyor. Yıl içinde ise 12 milyon 440 bin 713 dosyada karar verildi. Bu rakamlar, yargının biriken iş yükünü azaltma konusunda somut ilerleme kaydettiğini ortaya koyuyor.
Bu başarıda, Hakimler ve Savcılar Kurulu bünyesinde kurulan Yargının Etkinliği Bürosu ile Adalet Bakanlığı’ndaki Yapay Zeka Şube Müdürlüğünün önemli rol oynadığı ifade edildi. Tunç, yapay zeka destekli sistemlerin yargı süreçlerini anlık izlediğini ve gecikme yaşanan noktaları otomatik olarak tespit ettiğini söyledi.
Tunç, Türkiye’nin dijital yargı uygulamalarında dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında olduğunu belirtti. SEGBİS, e-Duruşma, e-İmza, e-Satış, e-Tebligat, e-Celse gibi dijital platformların 25 milyondan fazla kullanıcıya ulaştığını anlattı.
Avrupa Konseyi raporlarına göre Türkiye, bilişim altyapısında:
Hukuk yargılamalarında 2. sırada,
Ceza yargılamasında 4. sırada,
İdari yargıda 3. sırada yer alıyor.
Tunç, “Almanya, İngiltere ve Fransa bu alanda Türkiye’nin gerisindedir.” sözleriyle Türkiye’nin dijitalleşmedeki liderliğini vurguladı.
Özel hukukta arabuluculuk ile ceza hukukunda uzlaşma süreçlerinin yargının iş yükünü azaltan en etkili alternatif çözüm yolları olduğunu söyleyen Tunç, bugüne kadar:
8 milyon 700 bin arabuluculuk dosyasının
5 milyon 156 bininde anlaşma sağlandığını,
Ceza hukukunda ise 1 milyon 998 bin dosyada
%83 oranında uzlaşma gerçekleştiğini açıkladı.
Dünya Adalet Projesi endekslerindeki sıralamaların Türkiye gerçeklerini yansıtmadığını söyleyen Tunç, anket verilerinde vatandaşların büyük bölümünün yargıya güven duyduğunu belirtti. Ayrıca 1990’lı yıllardaki yargı düzenini hatırlatarak, bugün gelinen noktanın “milletin yargısı” olduğunu vurguladı.