10918,51%-1,07
42,53% 0,07
49,59% 0,08
5777,35% 0,44
9299,63% 0,00
TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülen ve kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, yapılan kısmi değişikliklerle birlikte komisyondan geçti. Tartışmaların merkezinde yer alan 27. maddeye ilişkin düzenleme ise tahliye kapsamını önemli ölçüde daralttı. Buna göre, terör suçları, kadınlara ve çocuklara yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ile çocuğa yönelik istismar suçu işleyenler yeni düzenlemeden yararlanamayacak.
AK Parti milletvekillerinin verdiği önerge doğrultusunda, “Kovid-19 düzenlemesi” olarak bilinen 27. madde yeniden şekillendirildi. Bu madde, normal şartlarda 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işleyen hükümlülere 3 yıl erken denetimli serbestlik ve 3 yıl erken açık cezaevine geçiş imkânı tanıyordu. Yapılan değişiklikle birlikte bu çerçevede tahliye edilmesi beklenen 55 bin hükümlünün sayısının ciddi ölçüde düşeceği ifade ediliyor.
Ancak kadın cinayeti, çocuk cinayeti, terör suçu, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçlarında hükümlü olanların bu maddeden kesinlikle yararlanamayacağı net şekilde hükme bağlandı.
Konuyla ilgili olarak Adalet TV'ye açıklamalarda bulunan avukat Bülent Cansu şu bilgiyi paylaştı: “Konu çok taze, TBMM'de milletvekilleri ve Adalet Bakanlığı bürokratları değişiklikleri mutlaka gözden geçirecektir. paket üzerinde yeni eklemeler veya değişiklikler yapılabilir. Bu konu kamuoyunda yer buldukça siyaset makamı da konu üzerinde daha fazla durackatır. 55 Bin kişinin tahliyesi bekleniyordu net sayıyı Adalet Bakanlığı mutlaka resmi açıklama ile paylaşcaktır.”
Kamuoyunun uzun süredir takip ettiği Kovid-19 kaynaklı geçici infaz düzenlemesi, paketteki yeni düzenlemeyle daha geniş bir çerçeveye kavuşuyor. Buna göre:
31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlarda, hükümlü kapalı cezaevinde toplam cezanın 10 yıldan azında en az 1 ayını, 10 yıldan fazlaysa en az 3 ayını geçirmişse açık cezaevine ayrılabilecek.
Halihazırda açık cezaevinde bulunanlar ise, en az 3 ay açık cezaevinde kalmış olmaları şartıyla, denetimli serbestlikten 3 yıl erken yararlanabilecek.
Bu düzenlemelerde de terör ve örgütlü suçlar ile kadına, çocuğa ve savunmasız gruplara yönelik ağır suçlar kesin istisna olarak korunuyor.
Yargı Paketi’nin dikkat çeken başlıklarından biri de çocukları kullanarak suç işleyen örgüt ve çete yöneticilerine yönelik yaptırımlar oldu. Buna göre, örgüt faaliyeti kapsamında çocukların araç olarak kullanılması halinde yöneticilere verilen ceza yarısından bir katına kadar artırılacak. Bazı durumlarda bu cezaların 30 yıla kadar çıkabileceği belirtiliyor.
Teklifte Avukatlık Kanunu’nda da önemli değişiklikler yer aldı. Avukatların görevleri sırasında işledikleri suçlarla ilgili soruşturma süreçleri ve disiplin cezaları yeniden yapılandırıldı. Disiplin cezaları artık şu şekilde sınıflandırılıyor:
Uyarma
Kınama
Para cezası
İşten çıkarma
Meslekten çıkarma
Avukatın daha önce ceza almış olması, yeni cezaların bir derece ağırlaştırılmasına neden olacak. Ayrıca avukatlar, uyarma, kınama, para ve işten çıkarma cezalarının sicilden silinmesi için 5 yıl sonra başvuru yapabilecek.
Paketle birlikte Türk Ceza Kanunu’nda da geniş kapsamlı düzenlemeler yapılıyor:
Kısmi akıl hastalığı raporu bulunan sanıklar hem hapis cezası hem de güvenlik tedbirine tabi olacak.
Sosyal medya üzerinden yapılan hakaret suçları, mağduru muhatap alan ileti kapsamına alındığı için “ön ödeme”ye tabi hale geliyor.
Taksirle yaralama suçlarında hapis cezaları artırılıyor. Birden fazla kişinin yaralanması halinde ceza üst sınırı 5 yıla çıkarılıyor.
"Kurusıkı" silah kullanımı, genel güvenliği tehlikeye sokma suçu kapsamına alınıyor.
Yeni düzenleme ile İcra ve İflas Kanunu'nda teminat ve harç yatırma zorunluluğu sıkılaştırılırken, sürelere uyulmaması halinde taleplerin kesin olarak reddedileceği hükme bağlanıyor.
Kamu İhale Kanunu'nda ise, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yarattığı boşluk doldurularak;
itirazen şikayette haklılık oranına göre bedel iadesi yapılması, mücbir sebepler nedeniyle feshedilen ihalelerde ise tamamlanmayan iş oranına göre bedel iadesi yapılması düzenleniyor.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, bölge adliye mahkemeleri artık sadece hukuka aykırılık değil, gerekçeli değerlendirmelerdeki eksiklikler nedeniyle de bozma kararı verebilecek. Bu düzenlemenin ceza yargılamasında “ikinci derece denetimin” güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olduğu belirtiliyor.