Cezaevine giren işçi tazminat haklarını alabilecek

Yargıtay kararı: Ceza İnfaz Kurumuna giren işçi tazminat alabilecek.

Cezaevine giren işçi tazminat haklarını alabilecek
Editör: adalet.tv
16 Haziran 2022 - 12:04
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin karıştığı suçtan dolayı tutuklanması ya da hükmün infazı için cezaevine girmesi halinde kıdem tazminatı alabileceğine hükmetti.

Taşeron firma bünyesinde bir kamu kurumunda çalışan işçi, karıştığı hırsızlık suçundan dolayı yargılandığı mahkeme tarafından hapis cezası aldı. Hapise cezası kesinleşen şahıs işini bırakıp cezaevine girdi. İşçi cezaevine girdikten sonra işveren firma tarafından bu nedenle işten çıkartılınca konu yargıya taşındı.

Yargıtay’dan Emsal Nitelikte Karar

Yargıtay kararında şu bilgiler yer aldı: “Belirtmek gerekir ki; iş yeri dışında ve iş yeri ile ilgisiz bir suçtan dolayı kesinleşen hükmün infazı çerçevesinde cezaevine girilmesi hali, İş Kanunu 25/IV çerçevesinde değildir. Mahkumiyet hali işçiden kaynaklanmakta olup bir haftayı aştığı takdirde işçiyi çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı neden vardır.
Zira, iş yeri dışında işyeri ile ilgisiz suçun infazı için işe devamsızlık söz konusu olup devamsızlık iradi değildir. İşçinin iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 25/III bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır.

Derhal fesih hakkı vardır. Ancak, az yukarıda açıklandığı üzere mülga 1475 sayılı yasanın 14'üncü maddesi uyarınca kıdem tazminatının ödenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesinin iş yeri dışında işlediği suçlar sebebiyle hüküm giymesi sebebiyle sonlandırıldığı, işçinin cezaevine giriş tarihi 16 Ağustos 2015 olup toplam mahkumiyet süresinin 6 yıl 4 ay olduğu ortadadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/III maddesi uyarınca işçiyi iş yerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıktığının kabulü gerektiği, bu durumda işverenin derhal fesih hakkının olduğu ancak kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Fesih sebebi ile bağlılık ilkesi de gözetilerek değerlendirme yapıldığında, fesih konusu yapılan eylemin doğruluk ve bağlılığa aykırılık ya da sadakat borcunun ihlali çerçevesinde ele alınması mümkün değildir.

Yukarıda açıklanan sebeplerle, 26 Ekim 1989 ile 16 Ağustos 2015 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde geçen çalışması sebebiyle kıdem tazminatı ödenmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi kanunun açık hükmüne aykırı olduğundan kıdem tazminatının hüküm altına alınması için hükmün bozulması gerekmiştir.”

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum