Yargıtay'dan çalışanı ilgilendiren önemli karar

ABONE OL

Yargıtay son zamanlarda ülkemizi yakından ilgilendiren önemli konularda emsal kararlar vermeye devam ediyor.

Yargıtay'dan milyonlarca çalışanı ilgilendiren bir karar. Bir dosyada çalıştığı işyerinde amirlerinin, 'sende birazcık şeref varsa şimdiye kadar istifa ederdin' şeklinde hakaret vari sözlerine maruz kalan işçiye müjdeli haber geldi. Yargıtay; hakarete maruz kalan işçiye hem kıdem tazminatı hem de manevi tazminat ödenmesinin gerektiğini belirtti.

Yerel mahkemedeki dava Yargıtaya taşındı. Yargıtay ise işçiyi haklı bularak tazminat ödenmesine hükmetti. İşte olaya konu dava: Otomotiv fabrikasında boya teknisyeni olarak görev yapan işçi, ortaya atılan iddiaya göre amirlerinin ve işverenin mobingine sürekli maruz kaldı. Devamlı amirlerinden hakaret işiten işçi, dayanamayarak istifa etti. İşçinin tazminat talebi işverence geri çevrilen teknisyen İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu, hem işverenden hem de ustabaşından şikayetçi oldu. Olya konu davacı teknisyen; işyerinde ustabaşı olarak görev yapan şahsın, 'şerefin olsa bu adam gibi istifanı yazar gidersin' sözleri üzerine Noter kanalıyla ihtar çekerek iş sözleşmesini feshettiğini dile getirdi. İşyerinde sinkaflı küfürler edilerek aşağılandığını,bu sebeple psikolojisinin bozulduğunu, işyeri hekimine görünmek zorunda kaldığını, hatta evliliğinde sorunlar yaşadığını öne sürdü. Olaya konu davacı teknisyen; taciz ve mobbing sebebiyle çeşitli kurs ve sınavlar sonucu aldığı başarı belgeleri olmasına rağmen kendisinden daha az kıdeme ve eğitime sahip personelle aynı maaşla çalışarak davalı işverenin eşitlik ilkesine aykırı davrandığını kaydetti. Haklı sebeple işten ayrıldığını ileri sürerek; kıdem tazminatı, manevi tazminat ve eşit davranmama tazminatlarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etti. Dosyadaki davalılar, tüm personellerin vasıflı olduğunu ve hak ettiği maaşları aldıklarını, bayii olması sebebiyle eğitimlerin zorunlu olarak tüm personele verildiğini, dolayısıyla davacının tüm iddialarının gerçek olmadığını savundu. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı taraflar temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girmiş oldu.

Yargıtay verdiği kararda, İş Mahkemesi'nce davacının mobbinge maruz kalmadığı ve mobbing iddiasını ispatlamadığı gerekçesi ile manevi tazminat talebi reddedildiği hatırlatıldı. Yargıtay tarafından verilen kararda şöyle denildi: "Oysaki, dava dilekçesinde sadece mobbing nedeni ile değil, davacının kişilik haklarının zedelendiği de ileri sürülerek manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Mahkeme, davalı işverenlikte tüm çalışanlara yönelik olarak kişilik ve onurlarını rencide edici hakarete varan haksız ve kaba tutumun mevcudiyeti sebebiyle işverenin, iş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğünü ihlal ettiği ve davacının kişilik hakkına yönelik saldırıyı önlemediğine dikkat çekmiştir. Dolayısıyla da işçinin koruma ve gözetme borcuna aykırı davrandığı aşikar olup bu durumun davacıya iş sözleşmesini haklı sebeple feshetme imkanı verdiği, davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Kıdem tazminatı talebinin kabulüne dair gerekçe, hukuka ve dosya içeriğine uygundur. Söz konusu gerekçede de belirtildiği üzere davacının kişilik haklarına yönelik saldırının bulunduğu anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin de kabul edilmesi gerekirken reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Kararın oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir."

yargıtay emsal karar hukuk mahkemesi