Üst düzey devlet yöneticilerine yönelik 30 bin TL'lik seyyanen zam önerisinin yoğun eleştiriler üzerine geri çekilmesi, hükümeti çok daha geniş kapsamlı bir reform sürecine yönlendirdi. Kamuoyunda "adaletsizlik" tartışmalarına yol açan düzenlemenin iptal edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı tarafından verilen talimatla, yaklaşık 5–6 milyon kamu çalışanının maaş dengesini yeniden belirleyecek köklü bir çalışma başlatıldı. Yeni sistemin, devletin tüm kademelerinde görev yapan memurlar için kalıcı bir ücret modeli oluşturması hedefleniyor.
Sabah saatlerinde bazı memurların sessiz protesto eylemi yapması ve gelişmenin haber bültenlerine yansıması, konunun kamu kesiminde ne kadar büyük bir beklenti oluşturduğunu bir kez daha gösterdi.
Meclis komisyonundan geçen üst düzey yöneticilere özel 30 bin TL'lik zam teklifi, kamuoyunda tepki çekince rafa kaldırıldı. Yerine, tüm kamu çalışanlarının dahil olacağı kapsamlı bir kamu personeli reformu için düğmeye basıldı.
Yapılacak düzenlemenin yıllardır biriken maaş adaletsizliklerini gidermesi, kurumlar arası ücret uçurumunu kapatması ve memurların ekonomik koşullarını iyileştirmesi bekleniyor.
Gazeteci Şamil Tayyar da sürece ilişkin değerlendirmesinde, Cumhurbaşkanı'nın bu konuda kararlı davranarak, "sorunu sadece dar bir kesimle sınırlı değil, tüm kamu çalışanlarını içine alan radikal bir reformla çözme" talimatı verdiğini aktardı.
Tayyar, tasarruf tedbirleri nedeniyle reformun bir yıl ertelendiğini ancak 2026 yılı boyunca hızlandırılarak Meclis'e getirileceğini ifade etti.
Reform çalışmaları devam ederken hükümet, memur maaşlarındaki alım gücü kaybını telafi etmek adına 2026 Ocak ayında ek refah payı düzenlemesini de değerlendirmeye aldı.
2025 yılı boyunca yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve yüksek enflasyon nedeniyle birçok memurun gelirinde ciddi erime yaşandığı belirtiliyor. Bu nedenle Ocak ayında toplu sözleşme artışına ek bir zam yapılması, masadaki güçlü seçeneklerden biri.
Refah payının kabine toplantısında ele alınması ve 2026 bütçesine işlenmesi bekleniyor.
Hazırlanan kapsamlı reform paketinin, devlet personel sistemini baştan aşağı yenilemesi planlanıyor. Öne çıkan başlıklar şöyle:
5–6 milyon kamu çalışanının tamamını kapsayan yeni bir ücret ve görev düzenlemesi oluşturulacak.
Kurumlar arasında oluşan maaş farklarını kapatacak adil bir ücret sistemi kurulacak.
Görev tanımları güncellenerek modern çalışma şartlarına uyarlanacak.
Ek göstergeler, makam tazminatları ve kariyer basamakları yeniden düzenlenecek.
Düşük gelirli memurlar başta olmak üzere tüm kademelerde maaş iyileştirmesi yapılacak.
Yeni sistemin hem ekonomik dengeyi hem de kamu yönetiminde verimliliği artırması hedefleniyor.
Reform öncesinde Memur-Sen, Kamu-Sen, KESK ve diğer çalışan temsilcileriyle detaylı görüşmeler yapılacak. Sahadaki sorunlar, memurların talepleri, maaş dengesizlikleri ve mevcut sistemdeki aksaklıklar birebir değerlendirilecek. Bu görüşmeler sonucunda hazırlanacak nihai taslak, 2026 yılı içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulacak.
Reformun kabul edilmesi hâlinde yeni maaş sistemi, 1 Ocak 2027 itibarıyla yürürlüğe girecek.
Üst düzey zam teklifinin geri çekilmesi, aslında çok daha geniş kapsamlı bir dönüşümün kapısını aralamış durumda. Yaklaşık 5 milyon memurun maaşlarını doğrudan etkileyecek yeni düzenleme, kamu yönetiminin gelecek yıllardaki en önemli başlıklarından biri olacak.
Memurlar şimdi gözünü iki noktaya çevirmiş durumda:
2026 Ocak'ta açıklanacak refah payı ve 2026 yılı boyunca şekillenecek büyük reform paketi.