Tarih: 17.12.2025 10:01

Tüm Memurlar Bu Düzenlemeden Faydalanacak: Zam Çalışması Yapılacak

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye genelinde yaklaşık 5 milyon kamu görevlisini doğrudan ilgilendiren maaş düzenlemeleri, 2025'e yaklaşılırken yeniden ülke gündeminin üst sıralarına taşındı. Enflasyon farkı, seyyanen zam ve refah payı başlıkları etrafında yoğunlaşan tartışmalar, yalnızca geçici artışları değil, kamu personel sisteminde köklü bir dönüşümü işaret ediyor. Kulislerde konuşulan bilgilere göre hükümet, memur maaşları ve özlük haklarını bütüncül şekilde ele alacak kapsamlı bir reform için hazırlıklarını sürdürüyor.

Enflasyon baskısı maaşları eritiyor

Son yıllarda yüksek enflasyon, kamu çalışanlarının gelirlerinde ciddi bir aşınmaya yol açtı. TÜİK'in açıkladığı veriler sonrası oluşan enflasyon farkının, toplu sözleşmelerle verilen 6 aylık zam oranlarını aşması, memurların reel gelir kaybını açık biçimde ortaya koydu. Bu tablo, uzun süredir dile getirilen "maaşta denge ve adalet" tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Kamuoyunda özellikle aynı unvana sahip personelin farklı kurumlarda ciddi ücret farklarıyla çalışması eleştirilirken, geçim sıkıntısının her geçen gün daha görünür hale geldiği vurgulanıyor.

Adalet camiasından dikkat çeken çağrı

Avukat Bülent Cansu, konuya ilişkin değerlendirmesinde, kamuda görev yapan personelin özlük haklarında kapsamlı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ifade etti. Cansu, özellikle Adalet Bakanlığı bünyesinde görev yapan hâkim, savcı, yazı işleri personeli, icra ve cezaevi çalışanları ile denetimli serbestlik personelinin ağır iş yükü altında mesai kavramı gözetilmeksizin çalıştığını belirterek, Adalet Hizmetleri Sınıfı başta olmak üzere gerekli düzenlemelerin 2026 yılı içerisinde tamamlanması beklentisini dile getirdi.

Üst düzey yöneticilere zam geri çekildi

Gündemde tartışmalara neden olan ve üst düzey devlet yöneticilerine yaklaşık 30 bin TL seyyanen zam öngören düzenleme, kamuoyundan gelen yoğun tepkiler üzerine rafa kaldırıldı. Ancak bu geri adım, yalnızca bir zam iptali olarak görülmedi. Aksine, dar kapsamlı ve unvan bazlı artışlar yerine tüm kamu personelini kapsayan daha geniş bir reformun önünü açtığı yorumları yapıldı.

Edinilen bilgilere göre Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla, yaklaşık 5 milyon memuru içine alan yeni bir maaş ve personel sistemi üzerinde çalışmalara başlandı. Hedefin, yıllardır eleştirilen ücret dengesizliklerini gidermek ve kalıcı bir yapı kurmak olduğu ifade ediliyor.

Geçici çözümler yerine kalıcı model

Kulislere yansıyan bilgilere göre hazırlanan yeni model; öğretmenlerden sağlık çalışanlarına, teknik personelden idari kadrolara kadar tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde planlanıyor. Böylece belirli kesimlere yönelik geçici zamlar yerine, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir ücret dengesi oluşturulması amaçlanıyor.

Memurlar ise yalnızca maaş artışı değil, vergi dilimleri ve kesintiler konusunda da düzenleme bekliyor. Özellikle yıl içinde üst vergi dilimine girilmesi nedeniyle net maaşların düşmesi, kamu çalışanlarının en fazla şikâyet ettiği konuların başında geliyor.

Sessiz tepkiler sahaya yansıdı

Son dönemde bazı kamu kurumlarında görülen sessiz ve sembolik protestolar, beklentinin ne kadar yükseldiğini gözler önüne serdi. İş bırakmadan yapılan bu eylemler; maaşların enflasyon karşısında hızla değer kaybetmesine ve kurumlar arası ücret farklarına dikkat çekiyor. Bu tablo, reform taleplerinin temel gerekçeleri arasında gösteriliyor.

Şamil Tayyar: "Köklü bir dönüşüm isteniyor"

Gazeteci Şamil Tayyar da değerlendirmesinde, Cumhurbaşkanı'nın konuyu yalnızca üst düzey yöneticilere yapılacak artış çerçevesinde ele almadığını, tüm kamu personel sistemini kapsayan radikal bir dönüşüm hedeflediğini ifade etti. Tayyar'a göre bütçe dengeleri ve tasarruf politikaları nedeniyle sürecin kısa vadede yavaş ilerlemesi mümkün, ancak 2026 yılı boyunca çalışmaların hız kazanarak Meclis gündemine taşınması bekleniyor.

2026 Ocak'ta refah payı beklentisi

Kapsamlı reform hazırlıkları sürerken, kısa vadede memurların alım gücünü korumaya yönelik ek adımlar da masada. Bu kapsamda, 2026 Ocak ayında toplu sözleşme zammına ilave bir refah payı verilmesi ihtimali giderek güçleniyor. Amaç, yüksek enflasyonun kamu çalışanlarının reel gelirlerinde yarattığı kaybı kısmen de olsa telafi etmek.

Sendikalar sürecin merkezinde olacak

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede, yalnızca belirli unvanlara yönelik zamların yeni adaletsizlikler doğurabileceğine dikkat çektiği öğrenildi. Sendikalar; seyyanen zam, vergi düzenlemesi ve tüm kamu görevlileri ile emeklileri kapsayan kapsamlı bir reform talep ediyor.

Önümüzdeki süreçte Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen, KESK ve diğer sendikalarla yapılacak görüşmelerin, reformun nihai çerçevesini belirlemesi bekleniyor. Müzakerelerin ardından hazırlanacak taslağın 2026 yılı içinde TBMM'ye sunulması, yasalaşması halinde ise yeni maaş ve personel sisteminin 1 Ocak 2027 itibarıyla yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

Yaklaşık 5 milyon memuru doğrudan etkileyecek bu süreç, kamu yönetiminde ücret adaleti ve çalışma barışı açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Kamu çalışanlarının gözü ise şimdiden iki başlığa çevrilmiş durumda: 2026 Ocak'ta verilebilecek refah payı ve kapsamlı kamu personeli reformunun detayları.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —