Tarihi Maraş Çarşısı'nın son iki semer ustası "meslekleri yaşasın" diye çalışıyor
- Semer ustası Ömer Mankır: - "Depremlerin yıkamadığı tarihi çarşıda işimize devam ediyoruz" - Semer ustası Ali Özen: - "Biz artık mesleğin son temsilcileriyiz. Mesleği nereye kadar götürebilirsek götüreceğiz. Bizden sonrası yok"
Kahramanmaraş'taki tarihi Maraş Çarşısı'nın son iki semer ustası, depremde ayakta kalan çarşıda mesleklerini yaşatmak için mücadele ediyor.
Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey'in 1500'lü yıllarda taş ve ahşap kullanılarak inşa ettirdiği, 495 iş yerinden oluşan 9 girişli Maraş Çarşısı’nın büyük kısmı, 6 Şubat'taki depremlerde zarar gördü.
Geçmiş zamanlarda çarşı içerisinde çok sayıda semercinin yer alması dolayısıyla semerciler bölümü olarak anılan noktada kalan iki usta tezgahlarının başından ayrılmıyor.
Bulundukları alanın depremden zarar görmemesi sayesinde iş yerlerini açabilen ustalar, meslekleri yaşasın diye mesai yapıyor.
Çarşıda hizmet veren 60 yaşındaki semer ustası Ömer Mankır, AA muhabirine, geçmişte kıymetli olan mesleğininsüreç içerisinde bu özelliğini yitirdiğini belirterek, semerciliğin çağın gerisinde kaldığını söyledi.
Teknolojinin de işlerini olumsuz etkilediğini belirten Mankır, Dede ve baba mesleğini sürdürüyorum. Bu mesleği bırakamadım. Deprem bizi çok kötü etkiledi. Depremden sonra bir süre kapalı kaldık. Kafamızı dağıtmak için dükkanımızı açtık. Depremlerin yıkamadığı tarihi çarşıda işimize devam ediyoruz. diye konuştu.
Meslekte çırak yetiştirilemediğini anlatan Mankır, çarşıda bu işi yapan iki kişi kaldıklarını, zaman içerisinde de mesleğin biteceğini tahmin ettiklerini dile getirdi.
- Semerciliğin son üyeleriyiz
Semer ustalarından 70 yaşındaki Ali Özen de 11 yaşından bu yana mesleğiyle uğraştığını anlattı.
Depremin ardından bir ay uğramadığı iş yerine Bir yerden başlamak lazım diyerek yeniden geldiğini dile getiren Özen, şunları kaydetti:
Çarşı tarihi olduğu için yıkılmadı ama hasar aldı. Tamir yapılır diye düşünüyorum. Bugün, köylere ve kırsal kesime yol gidiyor. Hayvan gücüne ihtiyaç olmayınca da bizim mesleğe ihtiyaç kalmadı. Biz artık mesleğin son temsilcileriyiz. Mesleği nereye kadar götürebilirsek götüreceğiz. Bizden sonrası yok. Semerciliğin son üyeleriyiz. Hayvan ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz ölürsek artık bu semerler eser olarak kalacak.